1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan: Kazan-kazan temelli bir formül bulunabilir

13 Ağustos 2020

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz'de çözüm yolunun diyalog ve müzakereden geçtiğini belirterek herkesin hakkını koruyan bir formül bulunabileceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanFotoğraf: picture-alliance/AA/M. Kamaci

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisi AKP'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Doğu Akdeniz konusunda Yunanistan ve AB ülkeleriyle yaşanan gerilim konusunda açıklamalar yaptı.

Cuma günü Yunanistan'ın talebiyle toplanacak AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısı öncesinde bugün Almanya Başbakanı Angela Merkel ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile görüşme yapacağını bildiren Erdoğan, "Doğu Akdeniz'de çözümün yolu diyalog ve müzakeredir. Sağduyu ve aklıselimle hareket edilirse, herkesin hakkını koruyan, kazan-kazan temelli bir formül bulunabilir. Biz asla gereksiz macera peşinde değiliz, gerilim de aramıyoruz" dedi.

Türkiye'nin dış siyasette daha aktif, daha kararlı bir tavır takınmasının bazılarını rahatsız ettiğine işaret eden Erdoğan, "Doğu Akdeniz'de Türkiye, bugüne kadar ne yaptıysa meşruiyet temelinde ve Libya ile olan mutabakat muhtıralarına göre yapmıştır. Akdeniz'de gerginliği artıran Türkiye değil, Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni yok saymaya çalışan Rum-Yunan zihniyetidir. Rum kesimi, 2003 yılından beri Ada'yı adeta tapulu malı gibi görüyor, hiçbir hakkı olmadığı Ada'nın deniz yetki alanlarında petrol-doğal gaz arama faaliyetlerinde bulunmaya yönelik imtiyaz ruhsatları veriyor" diye konuştu.

Oruç Reis gemisiFotoğraf: picture-alliance/AP Photo/Turkey's Ministry of Energy and Natural Resources

"Amaçları Türkiye'yi Antalya Körfezi'ne hapsetmek"

"Yunanistan ve Rum yönetiminin, Kıbrıs Türklerinin bu coğrafyadaki hidrokarbon kaynakları üzerindeki haklarını gasp etmeye çalıştığını" söyleyen Erdoğan, "Hukuksuz adımların bir başka amacı da Akdeniz'e en uzun kıyı şeridi olan ülkemizi Antalya Körfezi'ne hapsetmektir. Tüm bunlar, Türkiye'yi denizden çevrelemeye dönük hamlelerdir" diye konuştu.

İsim vermeden Fransa'nın tutumunu da eleştiren Erdoğan, "Biz, daha önce defalarca, böyle bir oyuna asla gelmeyeceğimizi ilan ettik. Hiçbir yabancı ülke, şirket veya geminin deniz yetki alanlarımızda izinsiz olarak arama-çıkarma faaliyetinde bulunamayacağını dile getirdik. Ancak son dönemde, Doğu Akdeniz'e sahildar olmayan bir ülkenin de kışkırtmalarıyla, Yunanistan ve Rum yönetiminin yanlış adımlar attığını görüyoruz. Kimse kendini dev aynasında görmemeli, çok açık, net konuşuyorum, şov peşinde de koşmamalıdır" ifadelerini kullandı.

"Çözümü hep diplomaside, müzakere masasında aradık"

Türkiye'nin şimdiye kadar Yunanistan'la sorunların çözümünü hep diplomaside, müzakere masasında aradığını belirten Erdoğan, "Kimi zaman karşılık bulamasak da komşuluk hukukumuzu gözeten bir anlayışla hareket ettik. Buradan şu gerçeğin altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum. Bizim kimsenin hakkında gözümüz yok, ancak hiçbir ülkeye de hakkımızı yedirtmeyiz. Türkiye'yi ve Kıbrıs Türklerini dışlayan, hak ve hukuku çiğneyen hiçbir girişim ve anlaşmanın başarı şansı yoktur" dedi.

Oruç Reis'in Pazartesi günü başlattığı sismik araştırmaların, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler'e bildirdiği kıta sahanlığının sınırları içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, geminin bölgede 23 Ağustos'a kadar faaliyetlerini yürüteceğini kaydetti.

Erdoğan, Yunanistan ile yaşanan deniz yetki alanı anlaşmazlığıyla ilgili olarak da "Yunanistan'ın, Ege ve Akdeniz'de ortaya koyduğu tavır art niyetlidir. Türk kıyılarına 2 kilometre, Yunan ana karasına 580 kilometre uzaklıktaki Meis Adası üzerinden deniz yetki alanı talep etmek, akılla ve sağduyu ile izah edilemez. 10 kilometrekarelik bir adanın 40 bin kilometrekare deniz alanına sahip olduğu iddiası, uluslararası hukuk açısından hem komik hem temelsizdir. Buradan Yunanistan'ı, Türkiye'nin hak ve hukukuna riayet etmeye tekrar davet ediyorum" dedi.

DW/BK,EC

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik