1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan-Trump görüşmesi sonrası Türkiye'den yalanlama

25 Ocak 2018

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki telefon görüşmesi sonrası çelişkili açıklamalar geldi. Ankara, Beyaz Saray açıklamasında yer alan bazı ifadelerin görüşmede gündeme gelmediğini belirtti.

Fotoğraf: Reuters/K. Lamarque

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Çarşamba günü gerçekleşen ve ağırlıklı olarak Türkiye'nin Afrin'e düzenlediği operasyon konuşulan telefon görüşmesinin ardından Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamadaki bazı bölümlere Ankara'dan yalanlama geldi.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada görüşmede Trump'ın "Türkiye'den gelen yıkıcı ve yanlış retorik ile uzatılan Olağanüstü Hâl koşulları altında gözaltına alınan ABD vatandaşları ve çalışanları konusundaki endişelerini dile getirdiği" belirtilmişti. Açıklamada ayrıca, Trump'ın görüşmede "Afrin'de artan şiddetle ilgili endişelerini ilettiği" bildirilmişti.

Ancak Cumhurbaşkanlığı kaynakları açıklamanın bu bölümlerini reddederek, Trump'ın "Türkiye'den gelen yıkıcı ve yanlış söylemler" diye bir ifade kullanmadığını belirtti. Kaynaklar, "Konuşmalarda ABD'nin açıkça eleştirilmesinin rahatsızlık uyandırdığına değindi. Buna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan da, terör örgütü PYD/YPG'ye silah verilmesinden FETÖ'nün başının himayesine kadar uzanan ABD politikalarının Türk kamuoyunda ciddi infiale neden olduğundan söz etti" dedi.

Fotoğraf: picture-alliance/abaca/B. Milli

Konuşmada Türkiye'deki OHAL'e de değinilmediğini belirten cumhurbaşkanlığı kaynakları, "Trump, Türkiye'de bazı ABD vatandaşları ve yerel personelin tutukluğundan bahisle bunların serbest bırakılmasını istedi. Buna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlatarak, ilgili konuların yargıda olduğunu ve iddianamelerin tamamlanmasının akabinde kararı da yargının vereceğini hatırlattı" açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına göre, Trump Afrin operasyonuyla ilgili de "tırmanan şiddetten kaygı" gibi bir ifade kullanmadı. Kaynaklar, operasyonla ilgili "görüş teatisinden öte bir şey konuşulmadığını" aktardı.

Çavuşoğlu: Sanırım görüşme yapılmadan önce hazırlanmış

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise bugün Avusturyalı mevkidaşı Karin Kneissl ile düzenlediği ortak basın toplantısında bu konudaki bir soruya, "Sanırım açıklama görüşme yapılmadan önce ABD tarafından hazırlanmış. Dolayısıyla tam gerçekleri yansıtmayan bir açıklama oldu" diye yanıt verdi.

Beyaz Saray açıklamasındaki diğer bölümler

Görüşmenin ardından Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ayrıca Trump'ın söz konusu operasyonun "ABD ile Türkiye'nin Suriye'deki ortak hedeflerini sekteye uğrattığını" vurguladığı kaydedilmişti.

Terörle mücadelede ikili işbirliğinin önemi üzerinde durulduğu belirtilen görüşmede Trump'ın Erdoğan'ı "Türkiye'nin meşru güvenlik endişelerini" ele almak üzere "daha yakın bir ikili işbirliği" yapmaya davet ettiği de belirtilmişti.

Erdoğan'a "ihtiyatlı davranma" ve Türk ve Amerikan güçleri arasında çatışmaya neden olabilecek eylemlerden kaçınma uyarısında bulunan Trump'ın mevkidaşına ayrıca "harekâtı hafifletme, askeri eylemlerini sınırlandırma ve sivil ölümlerinden kaçınma" çağrısında bulunduğu bildirilmişti.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa/XinHua

Ankara'dan gelen ilk açıklama

Erdoğan-Trump görüşmesi sonrası Ankara'dan yapılan ilk açıklama ise Cumhurbaşkanlığı'nın internet sitesinde yayımlanmıştı. Yazılı açıklamada, Erdoğan ve Trump'ın hem Suriye meselesi hem de ikili konularda Türkiye-ABD arasındaki işbirliğini ve yakın teması sürdürme noktasında kararlı olduklarını teyit ettikleri belirtilmişti.

Açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekâtı’nı "uluslararası hukuk temelinde ve Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51'inci maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı ile BM Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadele konusundaki kararları uyarınca gerçekleştirdiğini vurguladığı" ifade edilmişti.

"Türkiye’nin kendi ulusal güvenliği için Afrin’i terör unsurlarından arındırmayı hedeflediğini" ifade ettiği görüşmede terörle mücadelede ikili işbirliğinin önemi üzerinde durulduğu ve Erdoğan'ın "terörle mücadele çerçevesinde PYD/YPG’ye ABD’nin silah desteğine son vermesi gerektiğine de tekrar dikkati çektiği" belirtilmişti.

DW/DHA,Reuters/SSB/CÖ

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster