Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin beşinci toplantısı kapsamında gittiği Atina ziyareti dönüşünde uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerine Sakelaropulu ile görüşmesinin ardından Başbakan Kiryakos Mitsotakis’le bir araya geldiğini söyleyen Erdoğan, görüşmelerde "ikili ilişkilerin tüm boyutlarını gözden geçirdiklerini" ifade etti. "Olumlu gündem temelinde iş birliğimizi daha da geliştirmek adına atılabilecek adımları değerlendirdik" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı, Atina Bildirgesi’nin imzalanmasıyla da "ikili ilişkileri geliştirme iradesini en üst düzeyde karşılıklı teyit etmiş olduklarını" dile getirdi. Erdoğan, "Gayet olumlu bir atmosferde geçen ziyaretimin Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yeni bir sayfa açacağına inanıyorum" ifadelerini kullanarak, Mitsotakis'i müteakip konsey toplantısı için Ankara'ya davet ettiğini söyledi.

Erdoğan, Doğu Akdeniz'deki enerji konusuna yönelik soruya cevaben, "Doğu Akdeniz’de kapsayıcı, adil bir paylaşım mümkündür. Yeter ki bunu sağlayacak zemini inşa edip, doğru yol haritaları oluşturalım ve provokasyonlara fırsat vermeyelim" şeklinde yanıt verdi. Cumhurbaşkanı, "Biliyorsunuz Trakya’da Rusya'dan gelecek doğal gaz ile oradan Balkanlar’a ve Avrupa'ya gaz temininde bir merkez olma kararımız mevcut. Bu konuda da Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ile mutabık kaldık. Doğu Akdeniz'deki gerginlikler en çok bölgenin önemli ülkeleri olan Türkiye ve Yunanistan'ı olumsuz etkiler" diye konuştu. Erdoğan, Sinop’ta inşa edilecek nükleer santralin enerjisinden "Yunanistan'a da imkan tanınabileceğini" de ifade etti.

Sanchez'e Filistin konusunda övgü

İki ülkenin savunma harcamaları konusuna da yanıt veren Erdoğan, Türkiye’nin artık ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan üretimi yapar hale geldiğini, bu nedenle Ankara’nın silah alımlarına yönelik harcamalarının Yunanistan'la mukayese edilmeyecek düzeyde düşük olduğunu söyledi. Ege Denizi üzerinde Türkiye ve Yunanistan’ın it dalaşları konusunda 'Biz artık bu sayfayı kapatalım, bitirelim bu işi' dediklerini belirten Cumhurbaşkanı, "Biz dostluğa ağırlık verelim istiyoruz. Dost kazanmanın gayreti içerisindeyiz" diye konuştu.

Basın mensuplarıyla yapılan söyleşide Filistin konusu da gündeme geldi. İspanya’nın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Güvenlik Konseyi'ne yazdığı mektuba destek vermesine ilişkin soruya verdiği yanıtta İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’den övgüyle söz etti. Erdoğan, "İspanya, Sanchez ile 'Filistin'in Avrupa Birliği tarafından tanınması için teklifimi yapacağım' diyecek kadar yiğit çıktı. Onun için ben kendisini alkışlıyorum" ifadelerini kullandı.

"Sizin demenizle Hamas'a terör örgütü demeyiz"

Erdoğan, Hamas konusundaki tutumunun değişmediğinin de altını çizdi. Hamas'a karşı bakış açısının uluslarası toplumda değişme imkanının olup olmadığına ilişkin soruyu "Ben uluslararası toplumun ne diyeceğine bakmıyorum. Ben bir kul olarak üzerimize düşen görev nedir buna bakıyorum" şeklinde yanıtladı.

Hamas'ın "Filistin'in bir gerçeği" olduğunu ve "siyasi parti olarak girdiği seçimlerden galip çıkmış olan bir hareket" olduğunu söyleyen Erdoğan, "Ama bize bunu zorla dayatıyorlar ki 'illa terör örgütü' deyin. Hayır, sizin demenizle biz Hamas'a 'terör örgütü' demeyiz" diye konuştu. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siz kalkıyorsunuz, Gazze’yi açlıkla terbiye etmeye yöneliyorsunuz. Siz kalkıp Gazze'yi tamamıyla yerle yeksan edip bu şekilde terbiye etmek istiyorsunuz. İlaç vermiyorsunuz, susuz bırakıyorsunuz, elektrik vermiyorsunuz, bu şekilde bir terbiyeyle Hamas’ı ademe mahkum etmek istiyorsunuz. Biz buna katılamayız. Şu anda İsrail tam bir devlet terörü estiriyor. Nerede Batı, nerede Amerika?"

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bugünkü ABD ziyareti de bir başka gündem maddesi oldu. Erdoğan, Biden’la yeniden görüşmenin gündemde olup olmadığına yönelik soruya "ABD Başkanı Biden ile görüşme gündemimizde değil. Gazze konusundaki tavırları hepinizin malumu. Bizi ararsa konuşmamız gereken konular neyse onları da biz kendisiyle görüşüp konuşuruz" yanıtını verdi. Yedili temas grubunun ABD’den sonra Kanada'ya geçeceğini hatırlatan Erdoğan, "Kanada, Türkiye olarak kendilerinden almayı talep ettiğimiz İHA-SİHA kameraları meselesinde tutturmuş 'İsveç'te İsveç'… ABD de aynı şeyi söylüyor. Senin kongren varsa, benim de parlamentom var. Sen kongreden geçirdikten sonra F-16 meselesinde adım atacağım diyorsun, benim de parlamentom var. Parlamentomdan geçmeden benim de böyle bir adımı atmam mümkün değil. Eğer biz NATO'da iki müttefik ülkeysek o zaman dayanışma halinde eş zamanlı sen üzerine düşeni yap, Meclisimiz de gereken kararı alır. Olay bu" ifadelerini kullandı.

Fransa'ya Ermenistan tepkisi

Erdoğan, Fransa'nın Ermenistan’a 50 zırhlı araç gönderme kararını da değerlendirdi. Bu adımı "tahrik" olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı, "Fransa şunu bilmeli ki, Ermenistan'a iyilik yapmıyor, tam aksine kötülük yapıyor… Hiçbir netice alacaklarından değil, sadece Ermenistan'ı kandırıyorlar. Ermenistan yönetimi yakın geçmişte yaşadıklarından ders almalı ve bu provokasyonlara gelmemelidir" şeklinde konuştu. Erdoğan, "yakalanan barış fırsatını değerlendirmesi ve kendisini yanlış yönlendiren ülkelerin tuzağına düşmemesinin de Ermenistan’ın çıkarına olacağını" savundu. "Azerbaycan ile kurulacak barış temelli ilişkiler Ermenistan için en iyi seçenektir" diyen Erdoğan, "ellerine silah tutuşturanların dar zamanda Ermenistan’ı yalnız bırakacaklarını" söyledi.

DW/SÖ,HT

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?