Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta gerçekleştirdiği Almanya ziyaretinde Başbakan Angela Merkel ile düzenlediği ortak basın toplantısı için gazeteci Can Dündar'a akreditasyon verilmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) Kızılcahamam'da düzenlenen 27'inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Merkel'le düzenlenen ortak basın toplantısında Dündar'ın yer alması durumunda toplantıyı iptal edebilecekleri yönünde Alman yetkililere mesaj gönderdikleri bilgisini doğruladı.

Erdoğan, Dündar için isim kullanmadan "5 yıl 10 aya mahkûm olan sözde gazeteci" nitelendirmesinde bulundu ve basın toplantısına katılabileceği haberlerinin kendilerine gelmesi üzerine Alman makamlara rest çektiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı, "'Eğer bizimle beraber orada bulunacaksa biz müşterek bir basın toplantısı yapamayız. O zaman siz onunla basın toplantısı yaparsınız, daha sonra da biz onun olmadığı bir basın toplantısı yaparız' diye haber gönderdik" ifadelerini kullandı.

"Stratejik ortaklığa yakışmıyor"

Almanya'ya da seslenen Erdoğan, "5 yıl 10 aya mahkûm olmuş bir sözde gazeteciyi siz bu ülkede barındırıyorsanız, bunun stratejik ortaklığa yakışan bir yanı yoktur" şeklinde konuştu. Türkiye'nin istenen teröristleri stratejik ortaklarına her zaman teslim ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşı tarafların ise benzer talepleri yerine getirmediğinin altını çizdi.

DW Türkçe'ye konuşan Alman makamlar, Erdoğan'ın ziyaretinden hemen önce Türkiye'de hakkında yakalama kararı bulunan ve Almanya'da yaşayan Dündar'ın tutuklanarak iade edilmesi yönünde Türkiye'den resmi bir talep iletildiğini, ancak Dündar'ın tutuklanarak iade edilmesinin zaten söz konusu olmadığını belirtmişlerdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Merkel ile yaptığı basın toplantısında Can Dündar için "ajan" ifadesini kullanmış, canlı yayınlanan basın toplantısı sırasında da Merkel'den Dündar'ın iadesini istemişti.

McKinsey'den hizmet alınmayacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki gidişatla da ilgili değerlendirmelerde bulunarak, son günlerde gündemi meşgul eden ve ABD'li McKinsey şirketinin ekonomik danışmanlık hizmeti vermesi haberlerine ilişkin olarak, bunun gerçekleşmeyeceğini söyledi. Erdoğan, "Bütün bakan arkadaşlarıma, 'bunlardan (McKinsey) fikri danışmanlık hizmeti de almayacaksınız' dedim. Hiç gerek yok, biz bize yeteriz" ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, geçtiğimiz günlerde ABD'nin uluslararası yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey ile anlaştıklarını açıklamıştı.

Hükümetin, ekonomideki kötü gidişattan ve Türk Lirası'nın Dolar ve Euro karşısındaki değer kaybından dolayı ABD'yi suçladığı bir ortamda, ABD'li bir şirketle anlaşma yapılmış olmasına muhalefetten eleştiri gelmişti. Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eleştirisini "Koskoca T.C. ve 16 bakanlığı bir ABD şirketine denetletiyorsanız sizin sarayda da yeriniz yoktur! Düşün milletin yakasından" sözleriyle ifade etmişti.

Erdoğan: Türkiye'de kriz yok

Cumhurbaşkanı, ekonomideki gidişatın bir kriz değil, manipülasyon olduğunu ifade etti ve CHP'nin, Türkiye'nin yaşadığı sıkıntılarla ilgili olarak "adeta ateşin üzerine benzinle gider gibi" yaklaşımda bulunduğunu belirtti. Erdoğan ayrıca Türkiye'de özel sektörün ekonomik gidişatı faydalı bir ibreye dönüştürebileceğine inandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı, "Özel sektörümüzün bu krizi fırsata çevirecek maharete sahip olduğuna inanıyorum. Ülkemizi kendi reçetelerimizle, kendi çözümlerimizle, kendi programlarımızla hedeflerimize ulaştıracağız. Bu can bu tende oldukça hiç kimse Türkiye'yi yeniden uluslararası kuruluşların boyunduruğu altına sokamaz" şeklinde konuştu.

DW/ÇÖ,DÇÜ

© Deutsche Welle Türkçe