1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan’dan Kavala için çağrı yapan büyükelçilere tehdit

23 Ekim 2021

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Eskişehir’de yapılan toplu açılış törenindeki konuşmasında yine muhalefete suçlamalar yöneltti, Kavala için çağrı yapan büyükelçilere yönelik tehditlerini tekrarladı.

Fotoğraf: Mustafa Kamaci/Anadolu Agency/picture alliance

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir’deki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada önce muhalefete yüklendi. Konuşmasının ilerleyen bölümünde ise dört yıldır tutuklu olan iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması için çağrı yapan on ülkenin büyükelçilerine değindi. Erdoğan, bu kişilerin "istenmeyen kişi" ilan edilmesi için Dışişleri Bakanı’na talimat verdiğini söyledi ve 'Bu 10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmesini hemen halledeceksiniz' dediğini belirtti.

Erdoğan, "Yatıyorlar kalkıyorlar Kavala, Kavala, Kavala, Kavala. Yahu Kavala dediğin Soros'un Türkiye şubesi. 10 tane büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığına geliyor. Bu ne terbiyesizliktir ya. Siz burayı ne zannediyorsunuz ya? Burası Türkiye, Türkiye. Burası öyle zannettiğiniz gibi bir kabile devleti değil, burası Türkiye, anlı şanlı Türkiye. Burada kalkıp da Dışişleri Bakanlığı’na gelip talimat verme gibi bir yola giremezsiniz. Gerekli talimatı ben Dışişleri Bakanımıza verdim. Ne yapması gerektiğini söyledim. Bu on tane büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz dedim. Zira bunlar Türkiye'yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler, Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün terk edecekler" diye konuştu.

Fotoğraf: Christophe Gateau/dpa/picture alliance

İş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması için on ülkenin büyükelçileri yaptırım uyarısında da bulunan ortak bildiri yayımlamıştı. ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda'nın Ankara büyükelçileri, bildiride Kavala'nın dava sürecinin farklı dosyaların birleştirilmesi ve beraat kararından sonra yeni davalar yaratılması yoluyla sürekli geciktirildiğine işaret edilerek bu durumun "Türk yargı sisteminde demokrasiye saygıyı, hukuk devleti ve şeffaflık ilkelerini gölgelediğini" belirtmişti.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise büyükelçileri davayı siyasallaştırmakla suçlamış, elçilerin "diplomatik teamüllere aykırı bir şekilde" ortak bir açıklama yayımladığını öne sürmüştü. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, "Bu ülkelerin Büyükelçileri/Maslahatgüzarlarına, sosyal medya üzerinden yapılan ve bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki bir süreçle ilgili bu hadsiz açıklamanın kabul edilemez olduğu, hukuki süreçlerin siyasallaştırılmasına ve Türk yargısına baskı yapmaya yeltenen bu açıklamanın reddedildiği, söz konusu açıklamanın Büyükelçilerin savunduğunu iddia ettikleri hukukun üstünlüğü, demokrasi ve yargı bağımsızlığına da aykırı olduğu iletilmiştir" açıklamasında bulunmuştu.

DW/ETO,BW

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik
Sonraki bölüme git DW Gündemi

DW Gündemi

Sonraki bölüme git Daha fazla DW içeriği