1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan AB'yi yaptırımlara karşı uyardı

30 Eylül 2020

Erdoğan, Türkiye'ye yönelik yaptırımların ele alınacağı zirve öncesi AB liderlerine, "Krizi daha da ağırlaştıracak adım ve kararlardan kaçınılmalı" çağrısı yaptı. AB'den de Türkiye'ye "yapıcı" davranması uyarısı geldi.

Fotoğraf: Reuters/F. Lenoir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel zirvesine katılacak AB liderlerine gönderdiği Doğu Akdeniz mektubunda, hem bölgesel bir enerji işbirliği forumu hem de Kıbrıs'ta gelir paylaşımı için ortak bir mekanizma kurulmasını önerdi. Erdoğan, mektubu Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti dışındaki Avrupa Birliği (AB) üyelerine gönderdi.

AB liderleri, 1-2 Ekim tarihlerinde Brüksel'de gerçekleştirilecek olan zirvede Doğu Akdeniz krizini ele alacak. Zirvede Kıbrıs ve Yunanistan'ın talebiyle Doğu Akdeniz'deki doğal gaz arama çalışmaları nedeniyle Türkiye'ye yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı karara bağlanacak.

Erdoğan, bu zirve öncesi gönderdiği mektupta, Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun, hakça ve adil şekilde sınırlandırılmasını savunduğunu belirterek "Bu amaçla Yunanistan ile ön koşulsuz olarak diyaloga hazır olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Bu çerçevede gerginliğin azaltılması için NATO Genel Sekreteri'nin deniz ve hava unsurlarını ayrıştırma girişimine de başından itibaren destek verdiğimizi dikkatinize getiririm" dedi.

İşbirliği mekanizması ve bölgesel forum önerisi

Erdoğan, "Kıbrıs Türkleri ile Kıbrıs Rumlarının, yıkılan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ortak kurucuları ve Ada'nın ortak sahipleri olarak hidrokarbon kaynakları konusunda, hakça gelir paylaşımı dahil bir işbirliği mekanizması tesis etmeleri gerekir. Böyle bir işbirliği mekanizmasının kurulması için, Kıbrıs meselesinin çözümünü beklemeye gerek yoktur" ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı, "Zira Ada'daki her iki taraf da belirlediği ruhsat sahalarında uluslararası petrol şirketleri aracılığıyla faaliyet göstermektedir. Bu faaliyetlerin durmasına veya devam etmesine ancak Ada'daki iki halk birlikte karar vermelidir" diye ekledi.

Erdoğan ayrıca, Doğu Akdeniz'de "Kıbrıs Türkleri dahil tüm tarafları" bir araya getirecek, kapsayıcı bir enerji işbirliği forumu kurulmasını önerirken Türkiye'nin bu yönde atılacak adımlara her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtti.

"Krizi ağırlaştıracak adımlardan kaçınılmalı"

"Biz diyalog ve işbirliğine her zaman hazır olduk. Bize AB üzerinden empoze edilmeye çalışılan maksimalist taleplere de boyun eğmedik" diyen Erdoğan, Türkiye'ye yönelik yaptırım seçeneğini masada tutan AB'ye, "İşbirliği ve diyalog desteklenmeli, mevcut krizi daha da ağırlaştıracak adım ve kararlardan kaçınılmalıdır" çağrısında bulundu.

Erdoğan, Türkiye ile AB arasında 2016 yılında yapılan mülteci anlaşmasını kastederek "Bizim samimi arzumuz, 18 Mart Mutabakatı'nın günün koşulları da dikkate alarak güncellenmesi ve Türkiye-AB ilişkilerinin tüm yönleriyle, ortak çıkarlarımız doğrultusunda aşama aşama ilerletilmesidir" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Bunun yolunun ise yasa dışı göç, terörizm, ticaret, enerji gibi pek çok farklı alanda ilişkilerimizin müşterek çıkarlarımız için taşıdığı hayati önemin farkında olmaktan geçtiğine inanıyor, bu amaca yönelik değerli desteğinizi bekliyorum" diye ekledi.

AB Konseyi Başkanı Charles MichelFotoğraf: UNTV/AP Photo/picture-alliance

AB'den Türkiye'ye uyarı

AB ise Türkiye'nin Doğu Akdeniz krizinin çözümünde "yapıcı" davranmaması hâlinde üye ülkelerin çıkarlarının korunması için tüm seçeneklerin masada olacağını duyurdu.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Brüksel'deki zirve kapsamında yarın akşam düzenlenecek akşam yemeği için gönderdiği davetiye mektubunda, söz konusu etkinliğin tamamen Doğu Akdeniz'deki durum ve Türkiye ile ilişkilere ayrıldığını belirtti.

Michel, mektubunda "Amacımız, tüm bölgede güvenlik ve istikrara ulaşmak ve AB üyesi tüm devletlerin egemenliğini ve egemenlik haklarına eksiksiz şekilde saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla Türkiye ile yapıcı bir diyalog için alan yaratmak" diye yazdı.

Ancak bunun sadece Türkiye'nin çözüm sürecine "yapıcı" bir şekilde dahil olması durumunda mümkün olacağını ifade eden Michel, "AB ve üye devletlerinin meşru çıkarlarını korumak için tüm seçenekler hâlen masada" diye ekledi.

Ankara ve Atina, Doğu Akdeniz gerginliğinin aşılması için deniz yetki alanları konusunda istikşafi görüşmelere başlamaya hazır olduklarını duyurmuştu.

DW,AFP/CÖ,HS

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik