1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Esad'ın sonu aniden gelebilir'

8 Ocak 2013

Siyaset bilimi uzmanlarına göre Esad rejiminin sonu, çok hızlı ve aniden gelebilir. Hatta bu gelecek hafta bile olabilir.

Fotoğraf: Reuters

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yaklaşık yedi aylık bir süreden sonra ulusa yönelik yaptığı ilk konuşması, siyasi çözüme yönelik umutları azalttı. Esad, pazar günü Şam’da yaptığı konuşmada ülkedeki krizin kapsamlı bir ulusal mücadele ile aşılabileceğini kaydetmiş, barış planı için bazı adımlardan söz etse, silahlı muhalifleri bunun dışında tutmuştu. Muhalifler de beklendiği gibi Esad'ın barış planını reddettiğini duyurdu.

"Daha fazla ölüm ve yıkım"

Beyrut’taki Amerikan Üniversitesi Dışilişkiler Enstitüsü Başkanı Rami Huri, Esad’ın aylar süren suskunluğun ardından pazar günü verdiği mesajları Deutsche Welle'ye şöyle değerlendirdi: "Bence bu konuşma, kararın askerî yollardan verileceğini teyit etmiş oldu. Bu korkunç bir utanç anlamına geliyor. Çünkü daha fazla insan ölecek ve daha fazla yıkım yaşanacak. Bence bu konuşma, birçok insanı hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü içinde yeni hiçbir şey yoktu. Getirdiği önerileri zaten daha önce de yapmıştı. Bunlar ciddiye alınacak öneriler değil. Çünkü bu reformları, kendi yönetiminde yapmak istiyor. Bu sadece Suriyeli muhalifler tarafından değil, dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu tarafından da kabul edilemez bir durum. Daha yoğun bir silahlı çatışma ve daha fazla acı çekilmesi beklendiği için çok olumsuz bir gelişme."

Suriye’de şiddetin yakın bir zamanda dineceğine yönelik ufukta hiçbir işaret bulunmuyor. Hem isyancı güçler hem de Esad birlikleri münferit başarılardan bahsediyor ancak iki taraf da kesin bir zaferden söz edemiyor. Bununla birlikte askerî teçhizat için paraların tükendiği, iki taraf için de söylenemez. Esad’a karşı parçalanmış bir mücadele yürüten muhalifler, kendilerine milyonlarca dolar değerinde yardım sözü veren Körfez ülkelerine güveniyor. Ancak muhaliflerin henüz hızlı bir zafer için yeterli silaha sahip olmadıkları açıkça görülüyor. Almanya’nın Mainz kentindeki Arap Dünyası Araştırmaları Merkezi’nin Başkanı Günter Meyer'e göre muhalifler silahların çoğunu, ordudan kaçan askerler vasıtası ile ya da ele geçirilen silah depoları sayesinde temin ediyor. Suriye’nin Dostları Grubu’na mensup ülkelerin büyük silah sevkiyatına karşı olduğunu belirten Meyer, bunda silahların El Kaide’ye yakın radikal İslamcı grupların eline geçmesi endişesinin önemli rol oynadığını kaydediyor.

"İran ve Rusya tutum değiştirebilir"

Şam yönetimi ise müttefiklerinden destek görmeye devam ediyor. Rusya ve İran, Esad rejimine malî ve askerî desteği sürdürüyor. Siyaset bilimci Huri, Rusya ve İran’ın Suriye’deki kendi çıkarlarını korumaya çalıştığını, bu çıkarların Esad ile korunamayacağına kanaat getirmeleri durumunda yeni bir lideri desteklemeye yanaşacaklarını belirtiyor.

Suriye ekonomisi ise korkunç bir durumda. Altyapı yaklaşık iki yıldır süren iç savaş nedeniyle yerle bir olmuş halde. Yüz binlerce işletmeci ve çalışan, başka ülkelere kaçtı. Esad’ın parasının bir süre daha askerlerine ödeme yapmaya yeteceğini söyleyen siyaset bilim uzmanı Rami Huri’ye göre; sürekli kötüye giden ülke ekonomisi, Esad rejimini pek de etkilemiyor. Buna karşın Suriyelilerin çoğu ihtiyaçlarını gidermekte büyük zorluk yaşıyor.

"Diktatörlerin sonu aniden geliyor"

Sürgün hükümet arayışı

01:36

This browser does not support the video element.

Arap Dünyası Araştırmaları Merkezi’nin Başkanı Günter Meyer, Esad rejiminin daha ne kadar ayakta kalabileceğine dair şunları kaydediyor: “En azından orta vadede bir değişiklik beklenmiyor. Daha ziyade şiddetin boyutları ve kurban sayısının artması söz konusu. Ama uzun vadede, rejimin bu şekilde ayakta kalmaya devam etmeyeceği kesin. Yine de bunun ne kadar süreceği, ne zaman bir sona varılacağını söylemek sadece bir spekülasyon olur.”

Siyaset bilimci Rami Huri ise geçmişteki örneklerden yola çıkarak her an bir sürpriz yaşanabileceği kanaatinde. Huri,“Bu tarz rejimler, çok hızlı ve ani bir şekilde çökebilirler. İran’daki Şah rejimi ya da Filipinler’deki Marcos rejimi, Endonezya’daki Suharto veya Romanya'daki Çavuşesku rejiminde de gördük. Dünyanın her yerinde diktatörler, istihbarat teşkilatlarının kendilerini iktidarda tutmaya yetmeyeceğini fark edince birden devrilebiliyor. Güvenlik sistemi bir kez çöktü mü, geri kalan her şey de çabucak alt üst oluyor. Bu gelecek hafta da olabilir, gelecek sene de. Bunu önceden söylemek imkansız” diye konuşuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Andreas Gorzewski / Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster