BM ise, Suriye’de hükümete karşı yaklaşık bir yıldır süren ayaklanmada hükümet kuvvetlerince öldürülen sivillerin sayısının 7 bin 500’ü aştığını açıkladı. BM Genel Sekreteri’nin siyasi işlerden sorumlu yardımcısı Lynn Pascoe, BM Güvenlik Konseyi’ne verdiği brifingde, “Pek çok kadın ve çocuk da dâhil Suriye’deki ölü sayısının genellikle günde 100’ü aştığına dair inandırıcı bilgiler var” dedi. Pascoe, toplam ölü sayısının şu ana kadar 7 bin 500’ü oldukça aştığının kesin olduğunu da söyledi.

Sadece Humus kentine 24 gündür sürdürülen saldırılarda yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği kaydediliyor. Muhalefet sözcüleri, Humus’un hükümet kuvvetlerince kuşatma altında tutulan Baba Amro semti ve diğer bölgelerinde dehşet içinde yaşayan halkın, su, gıda ve ilaç tedariki olmadan son derece zor koşullar altında yaşam mücadelesi verdiklerini bildirdiler.

Suriye’de giderek kötüleşen durum, Rusya ve Çin’in vetosu nedeniyle somut bir adım atamayan BM Güvenlik Konseyi’nin Batılı üyelerini yeniden harekete geçirdi. Daimi üyelerden Fransa, Konsey’in Suriye konusunda yeni bir karar üzerinde çalıştığını açıkladı ve Rusya ve Çin’i, bundan önceki iki oylamada kullandıkları vetolarını bu kez kullanmamaya çağırdı.

Washington’un kaleme aldığı son tasarının, bu iki ülkenin olumlu oyunu alabilmek ve Esad’ı izole etmek için Suriye’deki siyasi durumdan çok insanî durum üzerinde yoğunlaştığı bildirildi. Ancak diplomatik kaynaklar, tasarının, Rusya’nın özellikle karşı çıktığı “Esad’ın krizden dolayı suçlandığına” ilişkin bir ifade taşıdığını da belirttiler.

Çin'in tutumu değişebilir

Rusya ve Çin, 4 Şubat’ta yapılan oylamada, Esad'ı görevini bırakmaya çağıran Arap Birliği planına destek veren bir karar tasarısını veto etmişti. Çin, dün akşam vakitlerinde Arap Birliği Başkanı Nebil Elarabi’ye “Suriye’ye insanî yardım göndermek için harcanan uluslararası çabaları desteklediğini” belirterek, olası bir tutum değişikliğinin işaretini verdi.

Ancak Çin Dışişleri Bakanı Yang Jiechi, Suriye’deki taraflara siyasi diyalog çağrısı yaparken, Rusya, “insanî yardım kılıfı” altında Suriye’nin içişlerine karışılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Öte yandan bir Senato oturumunda soruları yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Suriye Devlet Başkanı Esad’ın “bir savaş suçlusu” olarak nitelenip nitelenemeyeceğinin sorulması üzerine, “Esad’ın bu kategoriye uyduğu ileri sürülebilir” dedi. Ancak Clinton, bu tür etiketler yapıştırmanın “liderleri iktidarı bırakmaya ikna etme seçeneklerini sınırladığını” da kaydetti.

Bu arada Suriye’nin Cenevre’deki BM nezdinde görev yapan daimi temsilcisi Faysal Habbaz Hamvi, BM İnsan Hakları Konseyi'nin toplantısını protesto etmek amacıyla terk etti. Hamvi, Konsey'e üye diğer ülkeleri, “Suriyeli asilere silah sağlamaya ve ülkesindeki mezhepçiliği kışkırtmaya” son vermeye çağırdı.

Suriyeli büyükelçi, yabancı ülkelerin uyguladıkları yaptırımların halkın ilaç ve yakıt almasını engellediğini de öne sürdü. AB, dün Suriye’ye ek ambargo önlemleri uygulayacağını açıklamıştı.

Öte yandan Tunus, Suriye Devlet Başkanı Esad’a iltica hakkı tanımaya hazır olduğunu açıkladı.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Sema Emiroğlu / New York

Editör: Ercan Coşkun