Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in, dün gece terör örgütü bağlantısı iddiasıyla tutuklanmasının ardından CHP ve DEM Parti'nin çağrısıyla binlerce vatandaş demokrasi ve göreve iade talebiyle Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya geldi. Barış çağrıları yapılan meydandan erken seçim sesleri yükseldi.

Belediye binası içinden ilçeye kayyum olarak atanan İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy'un makamına geldiğine dair fotoğraf paylaşılırken dışarıda bambaşka bir fotoğraf vardı.

Şehrin bir ucundan bir ucuna

Buluşulan alan, İstanbul'un sembol meydanlarından biri olan Taksim'e yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta. Ancak İstanbul'un farklı semtlerinden çok sayıda vatandaş karara tepkisini göstermek için buraya gelmiş. Sarıyer'den gelen de var Tuzla'dan gelen de.

Esenyurt'a varmak için kullandığımız metrobüsten itibaren çoğu vatandaşın gündemi Ahmet Özer'in tutuklanmasıydı. Hukuksuzluğa karşı durmak için yola düştüklerini anlatıyorlar. "10 yıllık bir süreç varsa neden şimdi" diye soruyorlar. Çok sayıda vatandaş İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 29 Ekim'de Yenikapı'da yaptığı konuşmayı hatırlatıyor. "Hedef İmamoğlu" en çok duyduğumuz önermelerden biriydi.

Belediye binası ve çevresinde ise geniş güvenlik önlemleri dikkat çekiciydi. Polis ablukasındaki meydanda yapılamayan miting, Esenyurt Meydanı'na taşındı.

CHP lideri Özgür Özel, CHP Merkezi Yönetim Kurulu'nun (MYK) Esenyurt İlçe Başkanlığı'nda olağanüstü toplanmasının ardından, İBB Başkanı İmamoğlu ve çok sayıda belediye başkanıyla birlikte bu meydanda halkla buluştu. DEM Parti başta olmak üzere seçimlerde kent uzlaşısı stratejisine destek veren sol partiler, CHP'nin çağrısına destek verdi. Farklı kesimler, burada, demokratik muhalefetin susturulması diye nitelendirdikleri hamleye karşı birlikte mücadele edecekleri mesajını verdi.

Kent uzlaşısı hedefte

Ahmet Özer'e tutuklama kararı, muhalefet tarafından kent uzlaşısına ve İstanbul'a bir mesaj olarak değerlendiriliyor.

DEM Parti, "kent uzlaşısı" stratejisi doğrultusunda İstanbul'un bazı ilçelerinde aday çıkarmayıp tabanını CHP'ye yönlendirmişti. Esenyurt da bu ilçelerden biriydi.

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, dün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, kent uzlaşısı adı altında CHP-DEM ortaklığı ile kazanılan Mersin Akdeniz ve Toroslar Belediyeleri, İmamoğlu tarafından DEM Parti'ye kontenjan olarak verilen İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyelerinin incelemeye alınması gerektiğini söyleyip bu isimleri hedef göstermiş, "Belediyelerin terör örgütüne peşkeş çekilmesinin yolu kapatılmalıdır" demişti. Ancak Özer ile ilgili soruşturmada belediye kaynaklarının PKK/KCK'ya aktarıldığına ilişkin bir iddia yer almıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün partisinin grup toplantısında, CHP lideri Özel'e ithafen "Terör örgütü mensupları Esenyurt'u kasıp kavururken, bundan neden rahatsız oluyorsun. Bundan rahatsız olmayacaksın. Yönetime destek vereceksin" sözleri de CHP'yi dizayn etme ve cumhurbaşkanlığı yarışına girmeye hazırlanan İmamoğlu için teröre yakın algısı oluşturma çabası olarak yorumlanıyor. Erdoğan'ın çözüm süreci olarak adlandırılan yeni dönemde DEM Parti'yi ve Selahattin Demirtaş'ı devre dışına çıkarma arayışı da bu stratejinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

İmamoğlu: Hodri meydan

İmamoğlu, Özer'in tutuklanmasını "Siyasi operasyon" olarak tanımlayarak "Siyasi güdümlü yargı kararlarının arkasına saklanmadan, mertçe yarışmak için hodri meydan" dedi.

Özgür Özel de meydandan erken seçim çağrısı yaptı. Sine-i milletin AKP-MHP'nin kurduğu bir tuzak olduğunu vurgulayarak muhalefete 'dikkatli olun' mesajı veren Özel, erken seçim için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını söyledi. CHP eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün X hesabından yaptığı paylaşımda sine-i millet çağrısı yapmıştı.

En sert mesaj Akın Gürlek'e

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in siyasi operasyonlar için göreve getirildiğini savunan Özel, Gürlek'e seslenerek "Zekeriya Öz'ü hatırlıyor musun? Ona da FETÖ talimat veriyordu, sonra günü gelince sıçan gibi kaçtı. Sen Recep Tayyip Erdoğan'ın Zekeriya Öz'üsün Akın Gürlek. Bu millete hesap vereceksin" ifadelerini kullandı.

"Her yer Esenyurt her yer direniş"

Özgür Özel meydanda Ahmet Özer'in avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajı da okudu. Özel'in sözleri çoğu zaman alkışlarla ve sloganlarla kesildi. 

Erken seçim çağrısı meydanda da dile getirilirken "Faşizme karşı omuz omuza", "Hak hukuk adalet", "Ahmet Başkan yalnız değildir", "Birleşe birleşe kazanacağız" atılan sloganlardan sadece birkaçı. Taksim'den yaklaşık 40 kilometre uzakta olan meydandan Gezi direnişine de gönderme yapılarak "Her yer Esenyurt, her yer direniş" sesleri yükseldi.

DW Türkçe'nin konuştuğu vatandaşlar kamuoyuna yansıyan iddiaların tutukluluğa gerekçe olacak bir suç teşkil etmediğini düşünüyor ve bunu bir itibarsızlaştırma hamlesi olarak görüyor.

"Hükümet vatandaşa zorbalık yapıyor"

Üç ayda 10 yıllık incelemenin nasıl yapıldığı, neden bu tarihe kadar beklendiği, 2013-2015 çözüm sürecine rastlayan iddiaların suç olup olmadığı, tutuklama kararı çıkmadan iktidara yakın medyanın kayyum kararını nasıl duyurduğu akıllardaki sorulardan sadece birkaçı.

Tutukluluk kararının AKP-MHP iktidarının devamı için alındığını düşünen bir vatandaş, "Hükümet vatandaşa zorbalık yapıyor, sadece kendi istediği olsun istiyor" diyor. Bağcılar'dan geldiğini söyleyen bir kadın ise Esenyurt'un iradesinin çalındığını, bunun bir sindirme politikası olduğunu belirterek "Hükümet her daim karşısında halkı görecektir" diye ekliyor.

Başka bir vatandaş "Biz emekçi olarak iktidarın değişmesini istiyoruz, bu zulümden kurtulmak istiyoruz" derken bir diğeri "Biz haksızlığa karşı şimdi mücadele etmezsek ileride daha fazlasıyla karşılaşacağız" diyor.

Başka bir genç ise "Demokrasi, eşitlik ve barış için buradayız" mesajı veriyor.

Esenyurt seçimlerin kilit ilçesiydi

Yedi büyükşehir ve 57 ilden daha kalabalık nüfusuyla Türkiye'nin en büyük ilçesi olan Esenyurt 31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul için de kilit ilçe konumundaydı. Öyle ki İstanbul'daki 11,3 milyonluk seçmenin yaklaşık 643 bini bu ilçede bulunuyordu.

Türkiye'nin en büyük ilçesi olmasına karşın Esenyurt'un ilçe belediyesi olması çok eskilere dayanmıyor.

Belde belediyesi iken 2004'te Sosyal Demokrat Halkçı Parti'den (SHP) Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) geçen Esenyurt 2008'de ilçe belediyesi oldu. Bu tarihten sonra geçen sürede imar politikaları ve hızlı inşaat sürecine paralel ilçede nüfus hızla arttı. 2004'te Esenyurt belde belediyesi iken göreve gelen AKP'li Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ana muhalefet CHP'nin Belediye Meclisi üyeleri ve milletvekilleri tarafından özellikle bozuk yapılaşma gerekçesiyle sert şekilde eleştiriliyordu. 

Kadıoğlu, Aralık 2017'de "sağlık sorunları" gerekçe gösterilerek istifa etti. CHP Esenyurt İlçe Başkanlığı ve CHP Esenyurt Belediye Meclis Grubu, Necmi Kadıoğlu'nun istifasından sonra ortak bir açıklama yaparak eski başkanı ilçede "yeşil alanların yok olmasına, gökdelenlerin şehri kuşatmasına ve yolsuzlukların artmasına" sebep olmakla suçladı.

Farklı kesimler bir arada yaşıyor

Esenyurt'ta Türkiye'nin dört bir yanından farklı kesimler bir arada yaşıyor. Kars ve Ardahan, ilçeye en fazla göçün yaşandığı iller. İlçede Kürt nüfusun yanı sıra Suriye ve Afrika'dan gelen göçmenlerin yoğun olduğu biliniyor. Yaklaşık 1 milyonluk nüfusun kayıtsız göçmenlerle birlikte 1,5 milyona yaklaştığı tahmin ediliyor.

Belediye yönetimi 2019 seçimleriyle birlikte CHP'ye geçmişti.

Ahmet Özer ise son seçimleri yüzde 49'ün üzerinde oy alarak kazandı. Buna göre yaklaşık iki seçmenden biri Özer'e oy verdi. İlçede AKP'den aday olan Refah Partisi geleneğinden gelen Hamit Öncü'nün oy oranı yüzde 39'da kalmıştı.

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim