Eskişehir'deki ölümlerden hangi dersler çıkarılmalı?
24 Temmuz 2025
Türkiye'de orman yangınlarıyla mücadelede etkinliğin tartışıldığı bir dönemde Eskişehir'in Seyitgazi ilçesindeki yangında beş orman işçisi ile beş AKUT gönüllüsünün hayatını kaybetmesi, güvenlik önlemlerinin de sorgulanmasına yol açtı.
Elim olayın neden yaşandığı henüz bilinmezken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konuyla ilgili Eskişehir ve Afyon Cumhuriyet Başsavcılıklarınca soruşturma başlatıldığını bildirdi. Meslek örgütleri ve sendikalardan ise olası ihmallerin araştırılması çağrısı geldi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), "Böylesi bir felakette yaşanan yangınların başlıca sorumlusu iktidarın kamusal hizmetlere aktarmadığı bütçe ve liyakatsiz atamalarıdır. KESK olarak alınmayan önlemlerle insanların ölüme gönderilmesine neden olan tüm sorumluların derhal ortaya çıkarılmasını ve adalet önünde hesap vermesini istiyoruz" çağrısında bulundu.
"Önlenebilir her işçi ölümü iş cinayetidir" diyen Türk Tabipleri Birliği (TTB), "Ülkemizin tüm kurumlarında olduğu gibi bu alanda da yöneticilerin liyakat sorununun, az sayıda emekçinin çok sayıda kişinin işini üstlendiği ağır çalışma koşullarında mevsimlik taşeron işçi olarak çalıştırıldığı, eğitimsiz ve deneyimsiz olarak sahada çalışmak zorunda kaldıkları gerçeğinin acı sonucu ile karşı karşıyayız" açıklamasıyla eğitim eksikliğine dikkat çekti.
DW Türkçe'ye konuşan Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara da İzmir Buca'da 2011'de açılan Orman Yangınları İşçi Eğitim Merkezi'nin 2019'da kapatıldığını, orman yangınıyla mücadeleye odaklanan eğitim merkezlerine ihtiyaç olduğunu belirtti. Özkara, "Yangında daha üç ay önce (işe) girmiş bir arkadaşımızın vefatını öğrendik. Kısa süreli eğitimlerle, bu konuda tecrübesi olmadan bu tür yangınlarla karşı karşıya kalan çalışanımız zorlanır" dedi.
Peki her yıl ölümcül orman yangınlarının yaşandığı ABD'nin Kaliforniya eyaletinde personeli korumak için nasıl önlemler alınıyor?
İletişim ve çalışma kültürü
ABD'de 35 bin kişiyi temsil eden Kaliforniya Profesyonel İtfaiyeciler Sendikası (CPF), eğitim ve koruyucu ekipman kadar çalışma kültürü ve iletişimin hayatta kalmak için önemli olduğuna dikkat çekiyor.
Kurumun internet sitesinde yer alan kılavuzda, ekip üyeleri arasındaki dinamiklerin tehlike anında ölüm ve hayatta kalmak arasındaki farkı belirleyebileceği belirtiliyor. Sendika, "İtfaiyecilerin kendi güvenlikleri konusunda endişelendikleri bazı durumlarda, bunu amirlerine dile getirmeye çekindiklerini", bunun kaçınılabilecek ölüm ve yaralanmalara yol açtığını kaydediyor.
CPF'ye göre yangın alanında komutanın kimde olduğu net biçimde bilinmeli, ekiplere gerekli geri çekilme talimatı zamanında ve net biçimde verilmeli.
Sendika, personelin kendilerine verilen bir talimatı fazla riskli görürlerse reddetme haklarının olduğuna da dikkat çekiyor: "Risk almak, itfaiyecilik mesleğinin bir parçasıdır. Ancak hiçbir işveren, özellikle görevin güvenli alternatifleri varken, sizi kabul edilemez bir riski almaya zorlayamaz... Eğer ilgili amir, bir ekibin reddettiği görevi başka bir personele devrederse, görevin daha önce reddedildiğini ve bunun nedenini o kişiye bildirmekle yükümlüdür."
CPF yangına müdahaleye katılan personeli henüz yanmamış bölge ve alevler arasında kalmaktan kesinlikle kaçınmaya, çünkü alevlerin yakıtın bulunduğu yöne ilerleyeceği konusunda uyarıyor. Ayrıca müdahaleye katılan personelin o bölgenin arazi yapısı ve iklim koşullarına aşina olması gerektiğini kaydediyor.
Uzmanlar, yakıt, yani henüz yanmamış ağaçlar ve rüzgârla beslenen alevlerin itfaiyecilerin etrafını hızla ve çok az uyarı vererek sarabileceğini kaydediyor.
Siyasilerin ve medyanın baskısı
Türkiye'deki Orman Genel Müdürlüğü'ne karşılık gelen ABD Orman Hizmetleri kurumu da riskleri azaltmak için benzer başlıklara dikkat çekiyor. Kurum bünyesinde 2022'de yapılan ve personelin maruz kaldığı "gereksiz risklerin" analiz edildiği bir araştırmada, medya veya siyasilerin baskısıyla yapılan müdahalelere dikkat çekiliyor.
Araştırma kapsamında görüşleri sorulan ABD'li bir itfaiyeci, "Siyasi baskılar daha fazla risk almamıza neden oluyor. Örneğin, bir yangına (medya için) daha görülür olduğunda, oluşturduğu tehditle orantısız müdahale ediyoruz" diyor.
Bu tür müdahalelerin çoğu zaman kendileri için tehlikeli, keyfi ve gereksiz olduğunu belirten personel, hava araçlarının da siyasetçilerin talimatıyla sıklıkla gereksiz ve koordinesiz biçimde kullanıldığını ifade ediyor.
Çalışmada özellikle, hem güvenlik hem de mücadelenin etkinliği için havadan müdahalelerin karadaki ekiplerle iyi koordine edilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
Ayrıca sık sık komutanın kimde olduğunun belirsiz kaldığı durumların ortaya çıktığı, bunun ekipler arasında iletişimi kesintiye uğrattığı kaydediliyor. Araştırmada bu duruma örnek olarak, ormanda bir itfaiye ekibinin karıştığı kazanın, aynı bölgeye müdahalede bulunan diğer birimlere hiç haber verilmediği olaylar aktarılarak iyileştirme talep ediliyor.
DW,ANKA / DŞ,MUK,ET