Euro Bölgesi ülkelerinde yaşanan borç krizi, daha açık bir şekilde kendini hissettirmeye başladı.

Avrupa Merkez Bankası, büyümedeki zayıflama ve enflasyon riskinin azalması nedeniyle gösterge faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 1,5’te bıraktı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet, kararın gerekçelerini açıkladığı basın toplantısında Euro bölgesine dair büyüme ve enflasyon tahminlerini de kamuoyuna sundu. Büyüme tahminlerini 2011 yılı için 1,9’dan 1,6’ya ve 2012 için 1,7’den 1,3’e düşüren Trichet, enflasyon oranlarında ise bu yıl için yüzde 2,6, 2012 için yüzde 1,7 öngörüsünde bulundu.

''Biz çölde kendi kendimize vaaz verdik''

Avrupa Merkez Bankası Başkanı, en çok merak edilen konuya yani Euro Bölgesi’ndeki borç sorununun genel durumuna da değindi.Üye ülkelerin bütçe açıklarını sınırlayıcı önlemleri uygulamaya başlamalarının kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Trichet’nin en önemli uyarısı konsolidasyon oldu. Trichet  ‘’Hükümetler, konsolidasyon önlemlerinin devamına hazırlıklı olmalıdır. Euro Bölgesi’nin tüm hükümetleri Euro Bölgesi’nin tamamında malî istikrarının sağlanması için kararlı olduklarını açıkça göstermeliler’’ diye konuştu.

Trichet, borçlanmanın sadece Yunanistan değil, diğer ülkelerde de bu raddeye gelmemiş olması gerektiğini vurguladı ve Avrupa hükümetlerine yüklenerek, neredeyse bütün hükümetlerin Avrupa İstikrar ve Büyüme Paktı kurallarını yıllardır ihmal ettiği eleştirisinde bulundu: ‘’Biz bir süre çölde kendi kendimize vaaz verdik denilebilir. Özellikle de Birlik’in büyük ülkeleri ile büyük zorluklar yaşadık. Hükümetlerin, malî piyasaların, tüm ortaklarımızın genel tutumu, kibar bir biçimde kulak ardı etmek oldu.’’

Yunanistan paniği

Ancak borç sorununun ortak para birimi için ciddi bir tehlikeye dönüşmesiyle bu ‘kibarca kulak tıkama’ yerini paniğe bıraktı. Euro Bölgesi’nde en zor durumda olan Yunanistan’da kurtarma çabaları umut vermiyor. AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası yetkililerinden oluşan heyet, geçtiğimiz hafta Atina’daki teftiş görüşmelerinden eli boş döndü. Yunanistan’ın, kredi karşılığı yerine getirmesi gereken koşulların önemli bir bölümünü karşılayamadığı tespit edildi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Başkanı Thomas Mirow, Yunanistan’dan beklentilerin başından beri çok yüksek tutulduğunu belirtiyor ve şunları ekliyor:

‘’Bence borçların bir kısmının silinmesi kaçınılmaz olacaktır.  Ama bu işin aktörleri durumu daha farklı değerlendirdiler. Avrupa Merkez Bankası ve Euro Bölgesi ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları bu ihtimali sürekli reddettiler. Başka bir yol tercih ettiler. Bu yol işe yarayacak mı, bekleyip görmemiz gerekiyor.’’

''Bu süreci aşmak zorundayız''

Sadece Yunanistan değil, yüksek borçlanmadan muzdarip İspanya ve İtalya gibi ülkelerde de bu yolun işe yarayacağı konusunda ciddi şüpheler mevcut. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Başkanı Thomas Mirow, bu kaygılar bir yana, Euro’nun çökmeyeceği ve istikrarın bir şekilde yeniden sağlanacağına inandığını belirtiyor. Mirow, “Ortak para birimi olarak Euro’nun geçerliliğini koruyacağından şüphem yok. Asıl sorun, malî kriz nedeniyle sadece Avrupa ülkelerinin değil, ABD ve Japonya’nın da borçlarının çok yükselmiş olması. Bu durumun geri çevrilmesi gerekiyor. Bu da büyümeye mal olacak, vatandaşın üzerine yük bindirecek acı bir uyum sürecini gerektiriyor. Ama bu süreci geçmek zorundayız, başka seçenek yok” diye konuşuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach / Çeviren: Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu