Euro'yu kurtarmak için son hamle
17 Ağustos 2011Merkel ve Sarkozy, Euro Bölgesi'nin yönetiminde kapsamlı reform istedi.
Liderler, Euro kullanan 17 ülkenin bir tür ortak “ekonomi hükümeti” kurmasını gündeme getirirken, bu ortak hükümete AB Konsey Başkanı Herman Van Rompuy'un başkanlık etmesini önerdi.
27 ülkeden oluşan Avrupa Birliği'nde halen 17 ülke Euro kullanıyor. Rekor borç ve bütçe açığına sahip olan Yunanistan, Portekiz ve İrlanda gibi ülkelerinin durumu, ortak para birimi Euro'nun geleceğini tehlikeye atarken, ekonomi ve para birliği Euro Bölgesi'nin yönetimini de krize sokmuştu.
Merkel ve Sarkozy'nin gündeme getirdiği ekonomi hükümeti, Euro Bölgesi ülkelerinin mali politikalar alanında daha sorumlu ve koordineli adımlar izlemesini amaçlıyor.
Alman-Fransız planı
Liderlerin üzerinde uzlaşma sağladığı bir diğer öneri de, 17 Euro Bölgesi ülkesinin, bütçe açıklarını önleme ve bütçe dengesi konusunda taahhütte bulunması ve bunu 2012 yılı yazına kadar anayasa teminatı altına alması.
Ortak para birimine duyulan güvenin garanti altına alınmasının büyük önem taşıdığına dikkat çeken Almanya Başbakanı Merkel, Euro'nun Avrupa'nın geleceği ve refahının temeli olduğunu vurguladı. Merkel, şöyle konuştu:
"Almanya ve Fransa olarak ortak para birimimiz Euro'yu güçlendirmek ve gelişmesini sağlamak konusunda kendimizi kesinlikle yükümlü hissediyoruz. Euro Bölgesi içindeki ekonomi ve mali konulardaki uzman politikacıların güçlü olması gerekiyor. Ancak bu şekilde başarıya ulaşmak mümkün olacaktır. Burası kesinlikle açık…"
Euro tahvili önerisine ret
Almanya ve Fransa, özellikle ağır borç yükü altındaki AB ülkelerinin talep ettiği “AB tahvili” önerisini geri çevirdi. Almanya Başbakanı Merkel, Paris'teki ortak basın toplantısında, AB tahvilinin “bugün için bir çözüm olmadığını” kaydederken, Sarkozy de böyle bir mali aracın AB'nin büyük ekonomilerini “ciddi tehlike altına sokacağını”, bunun ancak daha ileri bir mali entegrasyon aşamasında gündeme gelebileceğini kaydetti.
Euro Tahvili, AB’nin ya da Euro Bölgesi ülkelerinin finans piyasasında ortaklaşa tahvil satın alması fikrine dayanıyor. Amaç, tahvil talebini artırıp faizlerin yükselmesini önlemek ve yatırımcıya alacağını vadesi geldiğinde tahsil etme garantisi vermek. Ancak bu formül fiilen, nispeten büyük ve maliyesi sağlam Almanya ve Fransa gibi ülkelerin iflasın eşiğindeki Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ortaklarının faiz ve anapara borçlarına kefil olması anlamına geliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/dpa/Reuters, AŞ/HK