1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

FAZ: Abbas Filistinlilere zarar verdi

3 Mayıs 2018

Ortadoğu'da Filistin lideri Abbas'ın açıklamalarıyla yükselen tansiyon ve Dünya Basın Özgürlüğü Alman gazetelerinde öne çıkan konular.

Fotoğraf: picture-alliance/AA/I. Rimawi

03.05.2018 - Alman basınından özetler

This browser does not support the audio element.

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Filistin Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas'ın Yahudi soykırımıyla ilgili tartışmalara neden olan sözlerini şöyle yorumluyor:

"Filistin Başkanı Mahmud Abbas, yine Filistinlilere yararı olmayacak bir davranışta bulundu. Abbas, Filistin Ulusal Konseyi'ndeki konuşmasında Yahudi soykırımına değinerek Yahudilerin Yahudi oldukları için değil, faizle kredi verdikleri için öldürüldüklerini söyledi. Böylece milyonlarcasının öldürülmesinden bizzat Yahudileri sorumlu tuttu. Abbas diğer konulardaki hatalı sözleriyle de nasıl nitelendirilmesi gerektiğinin ipuçlarını verdi. Abbas, İsrail'le temelde barışmak isteyen Filistinli politikacılardan biri. Ancak sıklıkla İsrail hükümetleri tarafından hayal kırıklığına uğratılıyor. Diğer yandan ise sözleriyle Filistinlilere zarar vererek ciddi bir muhatap olamayacağını gösteriyor. Filistin halkı kendi devletine kavuşamıyorsa, bunun sorumluluğunda liderlerinin de payı vardır. ABD Başkanı Trump'ın, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararını da içeren çözüm formülünde bundan böyle Filistinlilerin çıkarları çok daha az rol oynayacaktır.”

Süddeutsche Zeitung'un yorumunda ise İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun yetkilerinin genişletilmesinin vahim sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor:

"Netanyahu, başka hiçbir demokratik ülkede olmadığı kadar geniş yetkilerle donatılıyor. Aynı zamanda dışişleri bakanlığını da kontrolü altında bulunduran Netanyahu bundan böyle savaşa tek başına karar verebilecek. Parlamentodan onay istemesine ve bakanlar kurulunda kabul ettirmesine gerek kalmadan, sadece savunma bakanıyla istişare ederek ülkesini savaşa sokabilecek. Böylece demokratik rejimin bütün kontrol mekanizmaları baypas edilmiş olacak. İsrail parlamentosu İran ile karşılıklı savaş tehditlerinin savrulduğu bir ortamda başbakana açık çek vermiş oldu. Sadece bu yetkinin 'olağandışı şartlar karşısında' kullanılabileceği belirtilmekle birlikte, ‘olağandışı şartların' oluştuğuna kim nasıl karar verecek? Yüksek mahkemenin hükümet kararlarını iptal etme yetkisinin kaldırılması da endişe verici. İsrail demokrasiden ayrılıp otokrasiye dönüşme yolunda ilerliyor.”

Die Welt gazetesinin Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yer verdiği yorumda Almanya'da da basın özgürlüğünü tehdit edici gelişmelere tanık olunduğu dile getiriliyor:

"Hoşgörüsüzlüğün artıp medeni hakların giderek kısıtlandığı dünyamızda Almanya adeta cenneti andırıyor. Ancak Almanya'da da gazetecilerin ve medyanın çalışmalarının nasıl engellendiğine dikkatle bakmak gerekir. Buna kamu özerk yayın kuruluşlarının rolü ile özel medyaya ne kadar alan ve ekonomik fırsat tanınması da dâhil. Amerikan özgürlük tutkusunun kırılganlığı Almanya'daki basın özgürlüğü savunucularının dikkatinden kaçmamalı. Kimse kendi ülkesinde filizlenen düşmanlıklar karşısında yenilmez değil. Özgürlük her gün kalemle savunulmalı. Küresel ölçekte artan özgürlüğü kısıtlama eğilimi zaman zaman kendini Almanya'da da hissettiriyor.”

Sächsische Zeitung gazetesinin basın özgürlüğünü konu alan yorumu ise özetle şöyle:

"Sadece görevini yapmakta olan basın mensuplarını hedef alan sözlü ve fiziki saldırıların arttığı inkâr edilemez. Ama saldıranın saldırılmaya da katlanması gerektiği bilinmeli. Gazeteci aşırı hassas olmamalıdır. Almanya'da bu mesleğe atılmak cesaret gerektirmez. Dünyanın başka birçok ülkesinde olduğunun aksine Almanya'da kimsenin takibata uğramaktan, tutuklanmaktan ve hatta öldürülmekten korkmasına gerek yoktur.”

DW,dpa,sz,faz/AG,HS

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik