Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumunda ABD Başkanı'nın nükleer anlaşmadan çekilme kararının Avrupa şirketlerini de etkileyeceği belirtiliyor:

"Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ikna çabaları sonuç vermedi. ABD Başkanı Donald Trump, İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekildiklerini açıklayarak askıya alınan yaptırımları yeniden yürürlüğe koydu. ABD'nin çekilmesi anlaşmanın tamamen feshedilme tehlikesini doğurdu. Avrupalılar anlaşmaya uyacaklarını söylese de ABD Başkanı'nın sırt çevirdiği ve İran yönetiminin de uyma mecburiyetini hissetmeme ihtimalinin bulunduğu bir anlaşmayı ayakta tutmak mümkün değil. Tahran yönetimi ABD'nin alacağı karara göre uranyum zenginleştirme çalışmalarına yeniden hız verebileceklerini zaten duyurmuştu. Yaptırımların İran yönetimini dize getirmesini beklemek hayalperestlik olur. Trump'ın kararı imzacı devletler Almanya, Fransa ve İngiltere için de ağır bir darbe oldu. Başkanı, hangi saik ile olsun aldığı ve en yakın danışmanları tarafından da desteklenen bir karardan vazgeçirtmek mümkün değildir. ABD'nin anlaşmadan çekilmesinden İran ile ticari ilişkileri olan Avrupa şirketleri de etkilenecektir.”

Neue Osnabrücker Zeitung, Trump'ın sadece seçmenlerinin eğilimlerine göre aldığı kararların vahim sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor:

"Trump açısından İran ile varılan nükleer anlaşmanın en kötü yanı İran'ın nükleer tesislerinin denetlenememesi ya da füze geliştirme programının anlaşmaya entegre edilmemesi değil, anlaşmanın selefi Barack Obama tarafından imzalanmış olmasıydı. Trump'a göre 'tarihin en kötü anlaşması' feshedilmeliydi. Beyaz Saray'daki adam en azından sözüne sadık olduğunu gösterdi. Dünya ve nükleer zincirleme reaksiyon tehlikesi Trump'ın umurunda değil. Onun gözünde sadece seçmenleri var. Bu durumda ne yapılabileceğine gelince. Berlin, Paris ve Londra yönetimleri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin İran ve Avrupa Birliği ile zirve buluşması yapması için derhal harekete geçmelidirler. Ne de olsa İran ABD olmadan da nükleer anlaşmaya uyacağını duyurdu.”

Handelsblatt gazetesi İtalya'da hükümet kurma çalışmalarının başarısızlığa uğramasını şöyle yorumluyor:

"Beş Yıldız hareketi ile Lig'in (Lega) parti başkanları başbakan olmakta ısrar ediyor. Her ikisi de parlamento çoğunluğuna sahip olmadığı halde gerçeklere yabancı ve sorumsuzca davranıyor. Aynı zamanda iki ay önce kendilerine oy veren seçmenin beklentilerini de hesaba katıyorlar. Euro Bölgesi'nin en büyük üçüncü ülkesini kötü günlerin beklediğine dair işaretler artıyor. İtalya'nın büyüme hızı ve işletmelerin güven endeksi yeniden düşmeye başladı. Ekonomik durum, güçlü bir ihracatçı olan İtalya açısından umut vaat etmiyor.”

Neues Deutschland gazetesi İtalya'da yeniden erken seçim ihtimalinin belirmesine şu satırları ayırmış:

"Aslında, ne ırkçı Lig'in ne de ikiyüzlü Beş Yıldız hareketinin İtalya'nın kaptan köprüsüne yerleşecek olmasına sevinmek gerekir. Hükümetin kurulamamasından sonra ‘Şimdi ne olacak?' sorusu akla gelmese, gerçekten sevinilebilirdi. İtalya'nın ne milliyetçi ne de olmayan bir hükümete ihtiyacı var. İtalya'nın asıl, halkın ve devletin gerçek sorunlarına çare bulunmasına ihtiyacı var.”

dpa,AFP/AG, HS

© Deutsche Welle Türkçe