1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

27.02.2019 - Alman basınından özetler

27 Şubat 2019

Brexit süreci, İran Dışişleri Bakanının kabul edilmeyen istifası ve ABD-Kuzey Kore ilişkileri öne çıkan yorum konuları arasında yer alıyor.

Belgien Brüssel Theresa May
Fotoğraf: picture-alliance/AP/F. Seco

27.02.2019 - Alman basınından özetler

This browser does not support the audio element.

Frankfurter Allgemeine Zeitung Britanya’nın Brexit sürecinde Avrupa Birliği’nden daha fazla kolaylık bekleyemeyeceğini belirttiği yorumunu şöyle sürdürüyor:

“Britanya’nın Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılış tarihini ertelemek hiç hoş olmaz. Britanya siyasetinde zaten mümkün olmayan ortak tutum belirleme kabiliyetsizliğini gösterir. Erteleme Başbakan May açısından, U dönüşü yaparak ikinci referandum talep etmeye başlayan İşçi Partisi lideri Corbyn’in oyununu bozup Brexit anlaşmasına karşı çıkanları baskı altına almak için taktik hamle anlamına gelir. Ama bakalım iki yıldır bulunamayan Avam Kamarası’nın onaylayabileceği formül iki ayda bulunabilir mi? Yine de düzensiz Brexit’i önleyecek her karar büyük kaostan evladır. (…) Britanya’nın parlamenter sistemi birçok bakımdan takdir edilen bir sistemdi. Ama aktörlerinin bu sistemle övünmeleri için artık neden kalmadı.”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise Brexit tartışmalarına şu satırları ayırmış:

“Londra ile Brüksel’in bir türlü anlaşamamalarının tek nedeninin sadece İrlanda'ları ayıran sınır olmadığı ortaya çıkmaya başladı. Problem daha derinlerde yatıyor: Britanyalılar, daha doğrusu İngilizler AB’den ayrılmaya karar verdiler ama Brexit’in yol açacağı sonuçlar onları ürkütüyor. İngilizler son 100 yılda uğradıkları önem kaybını içlerine sindiremiyorlar. Taptaze ve geleceğe güvenle bakan öz farkındalık yaratamıyorlar. Kendilerini bitirme oyunu sahneliyorlar. Geriye kalan 27 AB ülkesi figüran durumuna düşüyor. Brexit sürecinin uzatılmasını kuşkusuz onlar da kabul ederler. Neden etmesinler ki? Jeopolitik nedenlerden ötürü Britanya’nın batmasında kıta Avrupası’nın çıkarı olamaz.”

Tagesspiegel gazetesi İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in istifası vermesinin hayra alamet olmadığını belirttiği yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Zarif'in İran Dışişleri Bakanlığından istifa etmek istemesi Batı için bir uyarı olmalıdır ve İran’da durumun çok daha kötüleşebileceğinin işaretidir. Zarif en azından güveni hak etmeyen mollalar rejiminin ılımlı temsilcisi sayılır. Nükleer anlaşmanın hazırlanmasında Zarif önemli rol oynamıştı. 2015 yılında Batı ile imzalanan anlaşma İran’ın nükleer silah geliştirmemesini öngörüyor. Zarif şimdiye kadar yurt dışında Tahran yönetiminin yıldızı sayılıyordu. Son olarak katıldığı Münih Güvenlik Konferansı'nda da bunu açıkça göstermişti. Milli politikaların takdiminde Zarif güler yüzlülüğün dışında hükme varmanın ve sivriltmenin de her türlüsünü becerebilen bir siyasetçidir.”

Mittelbayerische Zeitung Başkan Donald Trump’ın Kuzey Kore ile diyalogda tutarsız davrandığını dile getiriyor:

“ABD Başkanının Kuzey Kore ile ilişkilerdeki zikzakları istihbarat servislerinin kesin değerlendirmelerine tamamen ters düşüyor. İstihbarat Kongre’ye sunduğu uluslararası tehdit analizinde Kim Jong Un'un nükleer silahlardan vazgeçeceğine neden ihtimal verilmediğini açıkça ortaya koydu. Raporda Pyongyang rejiminin nükleer silahları hayatta kalma stratejisinin vazgeçilmez unsuru olarak gördüğü belirtiliyor.”

 

DW, dpa, afp/AG,AÜ

© Deutsche Welle Türkçe

 

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik