Fidan, Kıbrıs görüşmeleri için Ada'da
8 Ocak 2025Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kıbrıs'taki taraflar arasında İsviçre'de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin ev sahipliğinde düzenlenmesi planlanan görüşmeleri ele almak üzere bugün Ada'ya gitti. Fidan, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından kabul edildi.
Görüşmenin ardından Tatar ve Fidan ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, Kıbrıs Türklerinin son 50 yıldır maruz kaldığı izolasyonun neredeyse sessiz bir insanlık suçu haline dönüştüğünü belirterek, "Dünyanın gözü önünde cereyan eden bu insanlık suçunun maalesef sessiz ortakları var. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak, KKTC'nin maruz kaldığı bu izolasyondan en az şekilde etkilenmesi için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz” dedi.
Bakan Fidan, son 50 yılda adada bir gerçekliğin oluştuğunu, bu gerçekliğin Kıbrıs'ta iki ayrı kesimin birbirinden ayrı kendilerini yöneterek bugüne kadar gelmesini sağladığını belirterek, "Kıbrıs'taki sorun, 50 yıl önceki formülle çözülemez. Bu gerçekliğin artık hukuksallığa bürünerek iki devletli çözümle Kıbrıs'ın devam etmesi gerekiyor. Adanın tek çözüm yolunun, iki devletli çözüm olduğu görülmekte. Hayat gerçekliği içerisinde gerçeklik ile bağdaşmayan bir durum yaratmaya çalışmak iyi bir husus değil. Kıbrıs'ta iki devletli çözüm gerçekleşmesi halinde, buranın ekonomisiyle, turizmiyle, enerjisiyle bölgeye muazzam bir istikrar ve katkı sağlayacağı görülmektedir. Geçmişten ders çıkarıp, kuzeyiyle, güneyiyle adanın yoluna devam etmesi gerekiyor. İki devletli çözümün küresel barışa yapacağı katkı göz ardı edilmemelidir. Uluslararası ortamlarda, beraber kaldığımızda, iki devletli çözümün hayata geçirilebileceği konusunda herkes hemfikir. Modern bir şekilde kalkınmış bir adanın oluşmasını istiyorlar ise iki devletli çözüm konusunda ellerin taşın altına girmesi gerekiyor" diye konuştu.
İki devletli çözüm vurgusu
Bakan Fidan sözlerine şöyle devam etti:
"Yunanistan ile Türkiye arasında cereyan eden olumlu havanın adaya da sirayet edeceğini düşünüyorum. Dünü kaybettik, bugünü ve geleceği kaybetmeyelim, dört kesim bir araya gelelim. KKTC'ye desteğimiz sonuna kadar sürecek. İki devletli çözüm olmalı, iki devletli çözüm için umutluyum."
Kıbrıs sorununda uzun yıllar devam eden donmuş dönemin ardından 2024 yılında yeni bir hareketlilik yaşanmış; Kuzey Kıbrıs lideri Ersin Tatar ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis 15 Ekim 2024'te New York'ta BM Genel Sekreteri'nin ev sahipliğinde gayriresmî akşam yemeğinde bir araya gelmişti.
Söz konusu akşam yemeğinin ardından BM Sözcülüğü tarafından yapılan açıklamada, Ada'daki taraflar arasında resmî müzakerelerin başlatılması için bir ortak zemin bulunmadığı resmî olarak kayda geçirilmişti. Ancak daha sonra görüşmelerin gayriresmî zeminde yapılmasına ilişkin hazırlıkların olduğuna ilişkin çok sayıda haber yayımlanmıştı.
Fidan'ın Lefkoşa'da 8-9 Ocak'ta yapacağı temaslarda ikili ilişkilerin yanı sıra BM gözetiminde önümüzdeki aylarda yapılacak olan görüşmelerin ele alınması bekleniyor.
Gayriresmî görüşmelere Ada'daki iki liderin yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’den temsilcilerin de katılması planlanıyor. İngitere'nin katılımının gözlemci statüsünde düşük düzeyde olması bekleniyor.
Yunanistan 1 Ocak 2025 itibarıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde geçici üye olarak iki yıllık görevine başlamıştı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis amaçlarını Kıbrıs meselesini BM'nin gündeminde tutmak olarak açıklamıştı.
Türk tarafının pozisyonu ne?
Görüşmeler öncesinde Türkiye ve Kıbrıs Türkleri "iki devletli çözümü" isteyen pozisyonunu koruyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan BM Genel Kurulu'nun son üç toplantısında uluslararası topluma "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti"ni tanıma çağrısında bulunmuştu.
Bu arada Tatar başkanlığındaki Kıbrıs Türk tarafı, Cenevre’de 27-29 Nisan 2021 tarihlerinde düzenlenen gayriresmî 5 + BM formatındaki toplantıda iki toplumlu ve iki kesimli federasyon modelinden desteğini çektiğini açıklayarak, Kıbrıs meselesinin çözümüne dair iki devletli çözüm vizyonunu sunmuştu.
İki devletli çözüme Türkiye de destek veriyor ve yarım asırdır pek çok kere denenmiş olan federasyon temelli müzakere süreçlerinin bugüne kadar Ada'ya çözüm getiremediğini düşünüyor.
Ada'da hâlihazırda "iki ayrı devlet ve iki ayrı toplum" bulunduğunu belirten Türk diplomatik kaynaklar, Kıbrıs meselesine "Ada'nın gerçeklerine uygun, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulabilmenin yolunu açacak resmî müzakerelerin başlatılabilmesi için öncelikle Kıbrıs Türklerinin özden gelen hakları olan egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statünün uluslararası toplum tarafından tescil edilmesi" gerektiğini vurguluyor.