Stuttgarter Zeitung Yeşiller Partisi’nin önde gelen ismi Cem Özdemir’in sorumlu görevlerden çekilecek olmasını düşündürücü buluyor:

"Tam da siyasi kariyerinin doruğundayken çevre partisinin şefi siyaseten kızağa alınmış oluyor. Neredeyse silinmek üzere olan Yeşiller’e, partisinin birinci sıradan adayı olarak gayet iyi bir federal seçim sonucu armağan etmiş olması, üçlü koalisyon görüşmeleri sırasında iyi bir performans göstermesi ve geleceğin ilk Türkiye kökenli federal bakanı olarak görülmesi şimdi artık hiçbir şey ifade etmiyor. Burada belli olan şu: Yeşiller’in en sevilen federal politikacısı -ki ondan daha fazla sevilen sadece Stuttgartlı Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmann'dır- gelecekte çevreci federal politikalarda ikincil rol oynayacaktır. Bir parti bu kadar mı aptal olur?"      

Frankfurter Rundschau gazetesi de Yeşiller Partisi'nin sol liberal bir kimliğe bürünmesi gerektiği görüşünde:

"Yeşiller Partisi’nin politikacıları, üyeleri, seçmenleri orta sınıf vatandaşa dönüşmüştür ve solculuk dönemleri kapanmıştır, bunu Yeşiller'in de kavraması gerekmektedir‘ şeklinde bazı söylemler kulağa geliyor. Böyle midir gerçekten? Değildir. Bugünkü Yeşil seçmenler liberal Hür Demokrat Parti’nin seçmeni gibi iyi eğitimli ve kazançları da onlarınki gibi diye aynı onlar gibi olacak değiller. Hayır, orta sınıf vatandaşların bir kısmı ekonomide liberallikten yana, egoist, kısmen de 'sadece kendisinden sorumlu' bir tarzda düşünenler ve de sol liberal görüşte olan ve gerektiğinde kendi aleyhlerine de olsa toplumsal pastayı paylaştırmaktan yana olanlar diye iki gruba ayrılmıştır. Şu anda halen görev başında olan Yeşiller Partisi'nin sağ ve sol kanadından oluşan yönetiminin Hristiyan Birlik partileri ve liberal Hür Demokrat Parti ile üçlü koalisyon projesi suya düştüğüne göre çevreci partinin artık bir an önce kendini yenilemesi gerekmekte. Yeşiller’in Hür Demokrat Parti FDP’nin bugün artık arzu etmediği, sol liberal bir siyasi güce dönüşebilmesi için hem solcu hem de libaral düşünebilen kafalara ihtiyacı bulunmakta."

Nordwest-Zeitung gazetesi ise Yeşiller'in eski geleneklerini terk edip başarılı bir yönetimin nasıl olacağına odaklanmaları gerektiğine işaret ediyor:  

"İnsanlar eski siyasi kabukları kırmak istiyor, eski parti içi çatışmalardan usanmış durumda. Yeşiller'in bu durumu mutlaka göz önünde bulundurmaları ve Ocak ayı sonunda yapılacak parti kongresinde parti yönetimini belirlemede eski statik yapılandırmalardan uzaklaşmak isteyip istemediklerine karar vermelidirler. Bugüne kadar bir sağ, bir de sol kanattan, bir erkek bir de kadın temsilcinin parti yönetimine getirilmesi uygun bulunmaktaydı. Ama artık sorunların daha da arttığı bir dönemde farklı çözümler gerekiyor. Belirleyici olması gereken şey en iyi kadın ya da erkek politikacının parti başkanlığına getirilmesidir. Tam da şimdi, Yeşiller'in hedefe ulaşmaya az kalmışken, üçlü koalisyon görüşmelerinin başarısızlığa uğraması sonucu hükümetten uzak kaldıkları şu anda muhalefette başarılı olmaları elzem olmuştur."

Fatih Akın’ın yeni filmi "Aus dem Nichts” (Paramparça) Altın Küre yarışmasında Yabancı Dilde En İyi Film ödülüne layık görüldü. Mitteldeutsche Zeitung Fatih Akın'ın başarısını yorum sütununa taşımış: 

"Sinema hep daha vahşi ve daha duygusallığa eğilimlidir ve büyük beyaz perdesi nedeniyle büyük görüntüler ister. Fatih Akın'ın Altın Küre alan 'Aus dem Nichts' adlı filmiyle başardığı gibi eğer uluslararası arenada söz sahibi olunmak isteniyorsa o zaman sinemanın sinema gibi olması gerekir. Kuşkusuz bu bir para meselesidir. Ama sadece kendi penceresinden bakmamak, dışarıya açılabilmek için hem cesarete hem bir parça tecrübeye de ihtiyaç vardır. Sinema hem düşüncelere hem de duygulara dokunmak zorundadır."   

© Deutsche Welle Türkçe

ÇA/BÖ