Nükleer enerji, azalan doğal enerji kaynakları nedeniyle öne çıkan alternatif enerji türlerinden biri. Ancak enerji tartışmalarında sıklıkla gündeme gelen konu, nükleer enerjinin güvenliği. Avrupa'da Slovenya'nın tek nükleer santrali Krsko Nükleer Enerji Santrali'nde meydana gelen arızanın ardından, bu kez de Güney Fransa'daki Nükleer Enerji Santrali Tricastin korkuttu. Tricastin Santrali'nde geçtiğimiz iki hafta içinde dört kez radyoaktif sızıntı meydana geldi.

Hortumlardan radyoaktif madde sızıntısı

Santralin yöneticisi Alain Peckre, en son olayın, hortumlardan sızan radyoaktif maddelerden kaynaklandığını söyledi. Uzmanlar, santraldeki 100 çalışanın hafif derecede zehirlendiğini belirtti. Fransa Nükleer Denetim Dairesi, radyoaktif sızıntının tehlikeli derecede olmadığını savunsa da, Fransa Devlet Sağlık Enstitüsü uzmanları olayın küçümsenmemesi gerektiği görüşünde. Uzman Anni Thebaud-Mony, olayın hasıraltı edilmeye çalışıldığını belirterek, "bu çok kötü bir olay, çünkü radyoaktif maddeler kansere sebebiyet veren zehirlerdir" dedi.

Uranyumlu su nehirlere karıştı

Geçtiğimiz günlerde Tricastin Santrali'nde yine uranyumlu bir çözelti sızıntısı meydana gelmiş, uranyum içeren litrelerce sıvı bölgedeki nehir suyuna karışmıştı. Bunun üzerine Fransa Nükleer Denetim Dairesi 30 Metreküp suya radyoaktif madde karıştığını doğrulamıştı. Çevre Örgütü Greenpeace'den Karsten Smid olayı şöyle değerlendirdi: "Bu çok düşündürücü bir olay. 30.000 litre yüksek derecede radyasyonlu su etrafa yayıldı. Bu bölge halkı için çok ciddi bir tehlike. Her şeyden önce, çevre halkının kansere yakalanma ihtimali artacak."

"Nükleer enerji politikası istikrarsız"

Santralin sözcüsü ise, radyasyonlu suyun yalnızca bir bölümünün, santralden çıkarak toprağa karıştığı iddiasında bulundu. Alman Doğayı Koruma Birliği NABU'nun Başkanı Olaf Tschimpke ise, Fransa'nın nükleer enerji politikasını eleştirerek, taşıdığı risklere rağmen nükleer enerjinin bir seçenek olarak görülmemesi gerektiğini dile getirdi. Tschimpke, "Sayın Sarkozy'nin kendi ülkesi için bir tek ihracata atağı var, o da Nükleer Santral. Aynı zamanda da hep bir elden İran'ı nükleer faaliyetlerden vazgeçirmeye çalışıyoruz. Bu çok istikrarsız bir politika" şeklinde konuştu.

Radyoaktif atıklar denizlerin dibinde

Avrupa'da nükleer enerjinin siyasiler tarafından da ciddi bir seçenek olarak sunulması karşısında, çevre örgütlerinin savunmaya geçtiğini söyleyen Alman Doğayı Koruma Birliği NABU'nun Başkanı Olaf Tschimpke, nükleer enerjiyle ilgili bazı soruların hala yanıt bulmadığı kanısında. Tschimpke, "sürdürülebilir olan nedir? Geleceğe kalacak olan nedir? Radyoaktif çöpler sorununa nasıl bir çözüm bulunması düşünülüyor? Nükleer enerjinin artıkları yeryüzünde, bu nükleer atıkların Rusya'nın neresinde olduğunu size söylemek istemiyorum. Ama botlarla suyun denizin dibine batırdılar. Bu hiç de sorumlu bir tavır değil" dedi.