Binlerce mültecinin akınına uğrayan İtalya, AB ülkelerinin kendisine yardım etmediği gerekçesiyle, göçmenlere 6 aylık Schengen vizesi vermiş, büyük tartışma yaratmıştı. Geçtiğimiz hafta, “Schengen’i geçici olarak askıya alabileceği” açıklamaları yapan Fransa, sürekli sınır kontrollerini yeniden başlatmayı değerlendiriyor.

AB liderleri mülteci sorununda ortak bir politika geliştiremezken, Afrika ülkelerinden kaçıp gelen binlerce mülteci zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyor.

Fransa hayalleri yarıda kaldı

Bu mültecilerden biri de Samir Hüsnü. Ceketinin üzerinde Fransa yazıyor. Arkadaşlarıyla birlikte tehlikeli bir deniz yolculuğu sonrasında Tunus'tan İtalya'ya gelen 29 yaşındaki Samir Hüsnü'nün hayallerini Fransa'ya ulaşmak süslüyor. Ancak Hüsnü yaklaşık 200 mülteciyle birlikte İtalya'daki Ventimiglia tren istasyonundan öteye geçemiyor. Mültecilerin bir bölümü tren istasyonunda geceliyor, geri kalanlarıysa mülteci barınağında. Samir Hüsnü "Özgürlük istiyoruz. İş arıyoruz. Tunus'ta bizim için bir gelecek yok" diyor.

Mülteciler haftalardır burada. Kimse onları istemiyor. Fransa hükümeti, tatil beldesi Menton'daki sınır kapısını kapatmış durumda. Birçok Tunuslu mültecinin hedefi olan Fransa'ya ulaşmaksa gün geçtikçe daha da zorlaşıyor. 400'den fazla sınır polisi gelen her treni kontrol ediyor, sınırı aşmaya çalışan Tunusluları geri gönderiyor. Bu durum 150 euroya mültecileri karayolu üzerinden Fransa'ya kaçıran bazı çetelerin türemesine neden oldu.

"Uygulama hukuki"

Avrupa Birliği'nin fikir babası, eski Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman'ın adını taşıyan Menton sınır istasyonunda "Sınırsız Avrupa" projesi mülteci akınıyla çökmüş durumda. Fransız vali Francis Lamy, ülkesinin yaptığı uygulamanın hukuki dayanakları olduğu görüşünde. Kontrollerin çok sıkı olduğunu kabul eden Lamy ancak bunların AB’de serbest dolaşım öngören Schengen Antlaşmasına uygun olduğunu belirtti. Lamy ayrıca yaptıklarının sınır kontrolü olmadığını, kontrolün Fransa'nın iç bölgesinde gerçekleştiğini savundu.

Lamy "Geçtiğimiz haftalarda İtalya'dan gelenler gibi yasadışı mültecileri tespit ettiğimizde, İtalyanlar bu mültecileri geri almakla ve hukuki durumlarını Schengen Antlaşması uyarınca düzenlemekle mükellef" şeklinde konuştu.

İtalya ise bu sorunu kendi tarzıyla çözüyor. Samir Hüsnü "Bize AB için geçerli olacak oturma izni alacağımızı söylediler" diyor.

"Turist sezonuna gölge düşürür"

İtalya'nın mültecilere 6 aylık Schengen vizesi vermesi, Tunuslulara Avrupa'nın kapılarının açılması anlamına geliyor. İtalya, mültecilerin diğer Avrupa ülkelerine gitmesini teşvik ediyor. Ventimiglia Belediye Başkanı Gaentano Scullino mültecilerin turist sezonuna gölge düşürmesini istemiyor. Scullino "Eğer bu insanlar sağda solda, sahilde, kapı önlerinde ve hatta tren garında gecelerlerse bu bölge turizmi açısından hiç de iyi olmaz” şeklinde konuştu.

Bunun üzerine Fransa da mültecilerin önünü kapatmak için ülkeye giriş öncesinde ek koşullar talep etmeye başladı. Meritim Alpleri valisi Francis Lamy mültecilerin yanında geçimlerini sağlamaya yetecek kadar para bulunması gerektiğini kaydetti. Lamy "Bu Fransa'da üç ay kalabilmek için 5000 ila 6000 euroya tekabül ediyor. Ayrıca geçerli bir pasaporta ihtiyaçları var. AB yönergeleri bundan başka ek koşullar getirmemize da hukuki olanak tanıyor. Bunlar yerine getirilmezse bu kişiler burada yasadışı sayılıyor" açıklamasını yaptı.

Samir Hüsnü ve diğer mülteciler bir uzlaşma sağlanana kadar İtalya ve Fransa arasında pinpon topu gibi bir oraya bir buraya savrulacak gibi gözüküyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Frank Hofmann / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Ayhan Şimşek