Fransa seçimleri: Avrupa basınından "kazanacak aday" vurgusu
1 Temmuz 2024Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un geçen ay Ulusal Meclis'i feshetmesinin ardından düzenlenen erken genel seçimlerin ilk turunda aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin elde ettiği zafer Avrupa basınında geniş yankı buldu.
La Stampa: Macron oyunu kaybetti
İtalyan La Stampa gazetesi, Macron'un seçim öncesi yaptığı planın tutmadığının altını çizdi:
"Emmanuel Macron, Ulusal Meclis'i feshederek etrafında bir cumhuriyetçi cephe toplayıp aşırı sağa karşı kendini tek siper olarak konumlandırmak ve 2017 ve 2022'deki gibi siyasi iddiasını yeniden kazanmak istedi. Jean-Luc Mélenchon'un radikal solu ve ılımlı sol arasındaki sayısız ayrışmayı göz önünde bulunduran Macron, bu güçlerin seçimlerde Yeni Halk Cephesi adı altında birleşmesini beklemiyordu. Macron bu oyunu kaybetti. Cumhurbaşkanı şu an üç kampa bölünmüş bir ülkeyle karşı karşıya. Ve ilk defa cumhuriyetçi sağ ve solun aşırı sağın iktidara gelmesini engellemek için bir araya gelememesi ihtimali oldukça yüksek."
El País: Aşırı sağ karşısında birlik
İspanyol gazetesi El Pais'teki yorumda, Fransa'da diğer partilerin aşırı sağın iktidara gelmesi ihtimaline karşı acilen birlik olması gerektiği belirtildi:
"Ulusal Birlik'in parlamento seçimlerinin ilk turundaki zaferi, diğer partileri baskı altına sokuyor. Ya Marine Le Pen'in Ulusal Birlik'ini yenebilmek için güçlerini birleştirecekler ya da bir hafta içinde Fransa'da bir aşırı sağ hükümeti kurulmasına imkân tanıma riskini alacaklar.
Cumhuriyetçi cephe olarak adlandırılan ittifakın yeniden inşası çok zor olmasa gerek. Biri Ulusal Birlik olmak üzere üç adayın ikinci tura kaldığı seçim bölgelerinde, ilk turda en az oyu alan çekilmeli. Merkezdeki ve ılımlı sağdaki birçok seçmen, Le Pen'in partisini Jean-Luc Melenchon'un lideri olduğu radikal sol çizgideki Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisiyle bir tutuyor. Neyse ki bu farklılıklar arasında köprü kurmaya yönelik bir gönüllülük de var gibi duruyor. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 'geniş bir demokratik ve cumhuriyetçi birlik' çağrısında bulundu. Diğerleri de aşırı sağın iktidara gelmesini engellemek için farklılıklarını bir kenara koyup aşırı sağı yenebilecek kim varsa onu desteklemeli."
De Tijd: Macron kendini gözünde fazla büyüttü
Belçika gazetesi De Tijd'de yayımlanan yorumda da Macron'un erken seçim kararı alırken kendini "fazla abarttığı" savunuldu:
"Aslında bu sonuçlar parlamentodaki nihai koltuk dağılımı için fazla bir şey söylemiyor. Çünkü mutlak çoğunluğun sağlanamadığı seçim bölgelerinde haftaya ikinci tur için sandığa gidilecek. Ve bu noktada seçmen açısından oy kullanılırken taktiksel düşünceler işin içine girer. Bir Ulusal Birlik adayının ikinci tura kaldığı yerlerde genellikle diğer partiler bu adayı yenmek için güçlerini birleştirir. Ancak bu kez soru şu: Söz konusu seçim bölgelerinde Ulusal Birlik adayını hangi kamp yenebilir? Cumhurbaşkanı Macron'a destek veren partilerin kurduğu koalisyon mu, yoksa sol partilerin ittifakı olan Yeni Halk Cephesi mi?
Macron, kurduğu koalisyonun diğerlerini geçeceğini bekliyordu. Ancak kendisinin erken seçim duyurusunun hemen akabinde ve hızlı bir şekilde kurulan sol parti ittifakıyla şaşkınlığa uğradı. Macron şu an adayı üçüncü sırada kaldığı takdirde inisiyatifi sola bırakmak zorunda kalma riskiyle karşı karşıya. Macron erken seçimleri ikinci döneminin ortasındayken politikaları açısından bir çeşit referandum gibi gördü. Ancak gücünü fazla abarttığı net biçimde ortaya çıktı."
Aftonbladet: Avrupa nefesini tutuyor
İsveç'te yayımlanan sosyal demokrat çizgideki Aftonbladet ise Fransa'daki seçimlerin diğer Avrupa ülkeleri için taşıdığı öneme dikkat çekti:
"Ne Fransızlar ne de Macron'ın kendi ekibi yeni bir seçime hazırdı. Cumhurbaşkanı, Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki kötü sonucun ardından erken seçim kararını kendi aldı. Bu seçim tüm Avrupa'yı ilgilendiriyor. Fransa sadece NATO'da değil, Avrupa Birliği'nde de önemli bir destek ayağı. Ülkedeki gerilim ve bölünmeler hesaba katıldığında 7 Temmuz'daki ikinci tur seçiminin sonucunun sadece bir parlamento kaosuna değil, aynı zamanda büyük gösterilere de neden olabileceğini öngörmek mümkün. Artık bir sonraki tura bir hafta kaldı. Macron'un kampı bir hayli geride. Seçmenlerinden bazılarının 7 Temmuz'da fikir değiştirmesi muhtemel. Umarız Fransızlar önümüzdeki Pazar ülkelerini aşırı sağın pençesinden bir kez daha kurtaracak. O zamana denk Avrupa'nın geri kalanı nefesini tutmaya devam edecek."
DW,dpa/CÖ,JD