Fransa'da burka tartışması
9 Eylül 2009Fransa'da burka, çarşaf ve peçenin yasaklanması için önerge veren komünist milletvekili Andre Gerin, kadınların giydikleri bu kıyafetleri "seyyar hapishane" olarak adlandırıyor. Seçim bölgesi Lyon'un banliyölerinde peçeli kadınların sayısındaki artışa dikkati çeken Gerin, farklı siyasi partilerden 60 milletvekiliyle kurduğu, burka ve peçenin ülkede ne kadar yaygın olduğunu araştıran komisyonda çalışmalarını sürdürüyor.
Fransız kamuoyu burka ve peçeyi tartışırken, bu kıyafetleri kullanan kadınlar hakkında çok az şey biliniyor. Kamuoyu önünde boy gösteren ve görüşlerini açıklayan burkalı tek kadın ise, sonradan İslam dinini benimseyen 19 yaşında bir genç. 26 yaşındaki eşi Cemal ile birlikte Fransız televizyon kanalı France 2'ye konuşan Müslüman kadın, kendi özgür iradesiyle burka giydiğini anlatıyor: "Eşim beni tanıdığında da böyleydim. İnsanlar 'Terlemiyor musun' ya da 'Önünü görebiliyor musun' diye sorduklarında kızmaya hakkım yok. Ama bazıları hakaret ediyor. Ben de herkes gibi insanım. Radikal değilim, sadece dini vecibelerimi tam olarak yerine getiriyorum."
Siyah eldiven, siyah çorap
Sadece göz çevresini açıkta bırakacak şekilde çarşaf ve peçe kullanan kadınlara Paris, Lyon ve Marsilya sokaklarında zaman zaman rastlamak mümkün. Bu kadınlar çok sıcak havalarda bile siyah eldivenler ve siyah çoraplar giyiyor. Fransız İçişleri Bakanlığı’na göre, ülkede çoğu 30 yaşın altında olan, bu şekilde tamamıyla kapanmış yaklaşık 360 kadın yaşıyor. Bunların yarısı kendi isteğiyle çarşaf giyenlerden, dörtte biriyse sonradan İslam dinine geçen Fransızlardan oluşuyor.
Fransa'da burka ve sadece gözleri açıkta bırakacak şekilde çarşaf giyilmesinin yasaklanmasını isteyen kesimin başını yine kadınlar çekiyor. Fransa hükümetinin şehircilikten sorumlu bakanı Fadela Amara, şöyle konuşuyor: "Beni rahatsız eden burka ve peçe… Bunlar bana ülkemizde kökten dinci akımların olduğu zamanları hatırlatıyor. Cumhurbaşkanı Sarkozy haklı olarak, olayın dini simgelerle alakası olmadığını, konunun kadınlık onuru ve kadınlara baskı uygulanmasıyla ilgili olduğunu vurguladı. Mevzu cinsiyet eşitliği… Ve bu cumhuriyetimizin en temel değerlerinden biri."
Politikacılardan yasağa destek
"Fransız okullarında başörtüsü yasağı" konusu bundan 5 sene önce Fransız kamuoyunda ve politikacılar arasında şiddetli tartışmalara yol açmıştı. Ancak konu burka, çarşaf ve peçe olduğunda, politikacıların büyük bölümü yasağı destekliyor. Ağustos ayında başlatılan "Riposte Laique" isimli burka ve çarşaf karşıtı girişime, daha ilk günlerinde 1700 destek imzası topladı.
Yasağa karşı çıkanların çoğunluğunu ise erkeklerin oluşturması dikkat çekiyor. Bunlardan biri olan araştırmacı Raphael Lioger yasakla ilgili şu yorumu yapıyor: "Hukuki açıdan, kadınlık onuru ve özgürlük adına kadınların istediği gibi giyinmelerini engelleyen bir yasa çıkarılması fikri beni dehşete düşürüyor."
Eşi burka giyen Cemal, yasağa şiddetle karşı çıkarken, bu yönde bir yasanın kabul edilmesi halinde ne yapacakları sorusuna şu yanıtı veriyor: "Eşim Fransa’da bu şekilde evden çıkamamaya başlarsa, onu eve kilitleyecek değilim. Peçesini açmaya da zorlamayacağım. Geriye güvenli bir şekilde yeniden baştan ayağa kapanmış şekilde sokağa çıkabileceği, İngiltere'ye veya başka Avrupa ülkelerinden birine göç etmekten başka seçenek kalmıyor."
Martina Zimmermann/ Çeviri: Banu Ertek
Editör: Ayhan Şimşek