1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransa’da Libya tartışması

Johannes Duchrow2 Ağustos 2007

Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Bulgar hemşireleri idamdan kurtarma girişimiyle Fransa’da başlayan tartışma büyüyor. Sarkozy yönetim tarzıyla, dışişler bakanı Kouchner de alanına hakim olamamakla eleştiriliyor.

Sarkozy-Kaddafi görüşmesinin Paris'teki yankıları dinmedi.
Sarkozy-Kaddafi görüşmesinin Paris'teki yankıları dinmedi.Fotoğraf: AP

Fransa Cumhurbaşkanı ve eşinin Libya’da idam edilme tehlikesi ile karşı karşıya olan sağlık görevlilerinin ülkelerine geri dönmesine kişisel müdahaleleri tüm dünyayı şaşırtmıştı.

Oysa, Libya’daki Bulgar ve Filistinli sağlık görevlilerinin cezaları onanarak sınır dışı edilmesi ve sonuçta ülkelerinde af edilmeleri ile sonuçlanan pazarlık Almanya’nın Avrupa Birliği dönem başkanlığında yapılmıştı.


”Silah almak için fırsat”

Almanya’nın bu çözümde hiçbir payı yokmuş gibi görünürken, Libya lideri Muammer Kaddafi’nin oğlu Seyf el İslam’ın, “Almanya, Libya’ya silah ambargosunun devamından yana olduğu için, Bulgar hemşirelerin serbest bırakılması, batıdan silah satın almak için altın değerinde bir fırsat oldu” şeklindeki açıklaması soru işaretlerine yol açtı.

Cevap aranıyor

Libya ile Fransa arasında ne tür bir anlaşma yapılmıştı? Fransızlar şimdi bu sorunun cevabını istiyor.

Fransa ile Libya arasında gizli bir anlaşma olasılığına ilişkin kuşkular Libya liderinin oğlu Seyf el İslam’ın Fransa’nın önemli günlük gazetelerinden Le Monde’a verdiği söyleşi sonucu ortaya çıktı.

Söyleşi El İslam’ın ricası üzerine yapılmıştı.

Libya liderinin oğlu bazı konularda bilgi vermek istiyordu.

”Nükleer” şok

Ve verdiği bilgiler şok etkisi yarattı: Oğul Kaddafi, Fransa’nın Libya’da deniz suyunu tuzdan arıtmak için kullanılmak üzere kuracağı açıklanan nükleer tesisin çok da önemli olmadığını söyledi.

Ülkesinde bol miktarda bulunan petrol ile böyle bir tesis işletilebilirdi.

Peki önemli olan neydi?

Seyf el İslam’a göre, ilk kez bir batı ülkesi Libya’ya yönelik silah ambargosunu delmişti: Fransa Libya’da bir silah fabrikası kurma ve 100 milyon euroluk güdümlü anti-tank füzeleri satma sözü vermişti.


Kouchner konuşmuyor

Oğul Kaddafi, özellikle Almanya’nın Libya’ya silah satışlarını engellemesi nedeniyle bu anlaşmanın çok önemli olduğunun altını çiziyordu.

Fransa Cumhurbaşkanı bu söyleşide ortaya çıkan “Fransa, Libya’da tutuklu bulunan sağlık görevlilerinin serbest bırakılması konusunda ne tür tavizler verdi” sorusuna tek kelime ile cevap verdi: Hiçbirşey!

Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner de bu konuda konuşmaktan hoşlanmadığını gösterdi.


Taviz tartışması

Dışişleri bakanına göre Libya’ya hiçbir taviz verilmemişti.

Bu durumda kime inanılacak Seyf El İslam’a mı, Fransız yetkililere mi?

Ama Sarkozy’nun partisinden bile Seyf el İslam’ın açıklamalarını daha inandırıcı bulanlar var.

Paris milletvekili Claude Goasguen, “Cumhurbaşkanı gizli diplomasiye son vereceğini ilan ettiği için seçildi. Şimdi Dışişleri Bakanı’nın Libya ile hangi anlaşmaların yapıldığı konusunda açıklama yapmasını bekliyoruz” diyor.

Sosyalistler ve Komünistler ise daha da ileri giderek, parlamento soruşturma komisyonu kurulmasını istiyorlar.


Sarkozy’nin yönetim tarzı

Libya konusundaki tartışma, aslında yeni Cumhurbaşkanının yönetim stili ile de ilgili.

Eşinden önce Trablusgarp’a giden ve serbest bırakılan sağlık görevlileri ile birlikte Bulgaristan’a uçarak zafer şovu yapan Cecilia Sarkozy’nin bu anlaşmadaki rolü neydi?

Daha da ötesinde Sarkozy’nin bakanlarının yetkileri neler?

Yeni Cumhurbaşkanı hemen tüm konularda karar verme hakkını saklı tuttuğunu açıkladı.


Kouchner’e suçlama

Sosyalistler, şimdi kendilerine sırt çevirip, Sarkozy’nin teklifini kabul eden Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner’i suçluyorlar.

Sosyalist Parti Başkanı François Hallonde, “Dışişleri Bakanı Kouchner’in hiçbir şeyden haberinin olmaması bir felaket” diyor ve hükümetin demokratikliğini sorguluyor.

Holland, Cumhurbaşkanı Sarkozy’i tüm yetkileri elinde toplayan ve kontrol edilmesi mümkün olmayan bir güç haline gelmekle suçluyor.