1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Fukuşima hâlâ kontrol dışı'

18 Nisan 2012

Japonya’da Fukuşima nükleer faciasının üzerinden bir yıl geçti. Ancak Alman nükleer enerji karşıtlarına göre yetkililer bölgede henüz kontrolü sağlayamadı.

Fotoğraf: REUTERS

Bir Japon gazeteci, hükümetin örtbas politikaları nedeniyle halkın tehlike altında olduğunu iddia ediyor. Söz konusu gazeteci, Fukuşima’daki nükleer tesisi işleten Tepco firmasına karşı girişimde bulunduğu gerekçesiyle işinden oldu. Japon ve Alman nükleer karşıtları geçtiğimiz günlerde Berlin'de düzenlenen bir toplantıda bir araya geldi.

Japon medyası doğru bilgi vermiyor

Almanya’da yaşayan 78 yaşındaki Japon Junko Naggai, Japon hükümetinin Fukuşima’daki gelişmelere ilişkin bilgilendirme politikasında yeterince açık olmadığını aylardan beri gözlemliyor. Buna rağmen Berlin’deki toplantıda duyduklarına inanası gelmiyor: “Ben kötü bir şeyler olduğunu düşünüyordum ama, Japonya’da durumun bu kadar da kötü olduğunu düşünmezdim. Japon medyası doğru bilgiler vermiyor; bu benim için gerçekten de bir şok oldu.”

Ölçümler manipüle ediliyor

Japonya’da tanınan eski televizyon sunucusu Tamhaşi Uesugi, Alman Protestan Kilisesi ve sivil toplum kuruluşlarının girişimiyle düzenlenen toplantıda, Japon medyasının nükleer faciayla ilgili yayın politikasından çarpıcı örnekler verdi. Fukuşima nükleer tesisinde üç numaralı reaktörden radyasyon sızdığını haber yaptığı için bir yıl önce işini kaybettiğini anlatan Tamhaşi Uesugi, Japon medyasının bu tür konularda temkinli davrandığını söylüyor:“Gazeteler daha yeni yeni ölçüm değerleri üzerine günlük bilgi veriyorlar; şimdiye kadar böyle bir şey yapılmıyordu. Bu ölçüm değerlerinin de nasıl elde edildiğini bizzat gözlemledim. Aletlerin göstergeleri 1,0 mikrosievert’in altına düşünceye kadar toprağın yüzeyini birkaç kez kürekle kazıyorlar.”

20 kilometrelik yasaklı bölgeye dönüş izni

Japon gazeteci Tamhaşi Uesugi, ülkesinde siyasetin, nükleer sanayinin ve medyanın çok yoğun bir çıkar ilişkisi içinde bulunduğuna dikkat çekiyor. Koltuğunu kaybeden politikacılara nükleer tesis işletmecisi Tepco'da üst düzey pozisyonlarda iş bulunduğunu, resmi makamların nükleer kaza ile ilgili sonuçları örtbas etme girişimlerine karşı çıkanların Japon seçkinler sistemi tarafından dışlandığını belirtiyor: “Özellikle şu an düşünülenden çok daha kötü bir durum var. Japon hükümetinin aldığı bir karara göre yetişkinler ve çocuklar şimdiye kadar yasak olan (kaza bölgesinin) 20 kilometre çevresindeki alana dönebilecekler. Bunun sağlık açısından büyük zararlar doğuracağından endişe ediyorum.”

Berlin’deki toplantıya katılan Alman radyasyon uzmanı Sebastian Pflugbeil de bu görüşe katılıyor.

Fotoğraf: Reuters



Nükleer karşıtları direnişte

Japonya’da bulunan toplam 54 nükleer enerji tesisinden 15'i risk nedeniyle çalıştırılmıyor. Bir tanesi dışında, diğerleri de denetimden geçirildiği için devre dışı. Ancak nükleer karşıtları gelecekte hiçbir tesisin çalıştırılmamasını ümit ederken, Japon hükümeti Ooi’da yeni bir nükleer tesis kurma planını açıkladı. Gazeteci Uesugi, hükümetin bu planını yaklaşık 60 bin kişinin başkent Tokyo’da protesto etmesine rağmen medyanın bu tür girişimleri haber yapmadığını anlatıyor. Nükleer Savaşın Önlenmesi İçin Uluslararası Hekimler Birliği (IPPNW) sözcüsü Angelika Wilmen, her şeye rağmen Japonya’da da nükleer direnişin hareketlendiğini belirterek şunları ekliyor: “Bunu, daha muhafazakar yapıdaki Japonya temsilciliğimizde de görüyoruz. Burada şimdiye kadar nükleer enerjinin sivil amaçlı kullanımı destekleniyor ve nükleer silah kullanımının sağlık açısından doğuracağı zararlar konusuna odaklanılıyordu. Şimdilerde bu konudaki bilinç değişiyor. Ama tabii bu uzun bir süreç.”


© Deutsche Welle Türkçe

DW/UMK/CA/BK

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster