1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çernobil Fukuşima'nın olası geleceğine ayna tutuyor

18 Mart 2011

Çernobil'deki kazanın üzerinden 25 yıl geçmiş olmasına rağmen, bölgedeki tablo, Japonya'daki nükleer felaketin olası bilançosu konusunda fikir veriyor. Deutsche Welle'den Irene Quaile uzmanlarla konuştu.

Fotoğraf: AP

Greenpeace çevre örgütünden bir uzman ekip bundan kısa bir süre önce Ukrayna’ya bir gezi düzenledi. Amaç, nükleer enerjinin tehlikeleri denince ilk akla gelen Çernobil felaketinin 25. yıldönümünde, bölgedeki durumu incelemekti. Ancak bu ekip Çernobil ve çevresinde incelemelerde bulunurken, Japonya’da yeni bir nükleer felaket olduğuna ilişkin ilk haberler gelmeye başladı. Çernobil gezisinde ortaya çıkan tablo, Japonya’daki güncel felaketin sonuçları açısından epey iç karartıcı. Greenpeace Uluslararası İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Aslıhan Tümer, Fukuşima’daki nükleer kaza haberini ilk duyduğunda, tam da tarihin en ağır nükleer felaketinin olduğu yerdeydi. "Japonya'dan haberler gelmeye başladığında Çernobil'deydik ve insanların yüzünü gördüm." diyen Tümer "Ağızlarını açmalarına gerek yoktu, yüz ifadeleri ile ‘şu anda Japonya'da ne olduğunu bilmiyoruz, ama oranın 25 yıl sonra nasıl bir yer olacağını biliyoruz' diyorlardı.” şeklinde konuşuyor.



Çernobil'in yol açtığı ekolojik hasar hala ölçülebiliyor

Ve bu tablo hiç de iyimser değil. Çernobil’deki felaketin izlerini hala her yerde görmek mümkün. 1986 yılında Çernobil’deki nükleer santralde meydana gelen dev patlama ile yayılan radyasyon, bir bulut halinde geniş bir bölgeyi kirletti ve ardından da Kuzey ve Batı Avrupa’ya yayıldı. Patlamanın meydana geldiği reaktör halihazırda beton bir zırh ile kaplı. Fakat kazanın ekolojik etkileri, nükleer santralden yüzlerce kilometre uzakta bile hala ölçülebilir durumda. Aslıhan Tümer yasak bölgeden epey uzakta bölgelere de gittiklerini ve buralarda, başta süt ve diğer besin maddelerinde olmak üzere yüksek radyasyon tespit ettiklerini, yani insanların besinler yoluyla bugün de radyasyona maruz kaldıklarını anlatıyor.

Felaketin izleri 11 kuşağa kadar görülebiliyor

Greenpeace uzmanı Tümer, Çernobil’in faturasının özellikle çocuklara çıktığını söylüyor. Çocuklarda genetik mutasyonlar gördüklerini belirten Tümer, "Anne babaları 25 yıl önce radyasyona maruz kalmış olan bu çocukların bazılarında iç organlar eksik, çoğunda kalp rahatsızlıkları var.” diyor. Greenpeace çalışanı, reaktör kazasının gelecek kuşaklara etkisinin boyutu hakkında uzmanların henüz görüş birliği içinde olmadığını, kazanın 11 kuşağa kadar etkili olabileceği yönünde bilimsel raporlar bulunduğunu söylüyor.

Doğa hala radyasyonlu

Diğer yandan Çernobil’de nükleer santralin yakın çevresindeki incelemeler, doğanın son 25 yılda kendine gelmeyi başardığını gösteriyor. Ancak Aslıhan Tümer, çoğu bölgenin yine de radyasyon içerdiğini, örneğin mantarlarda ya da buralarda otlayan ineklerde yüksek radyasyona rastlandığını hatırlatıyor.

Nükleer erimede radyasyon Çernobil'i geçer

Fukuşima’daki felaketin boyutlarının Çernobil kadar büyük olup olamayacağı belli değil. Greenpeace, Çernobil’deki reaktörde grafit çubuklarının kullanılması ve yapı şekli nedeniyle radyasyonun, bir şömine bacasından yükselirmişçesine atmosferin yüksek katmanlarına çıktığını, Japonya’da bunun söz konusu olmadığını belirtiyorlar. Ancak örgüt, nükleer erime olduğu takdirde ortaya çıkacak radyasyonun Çernobil’dekinden daha yüksek olacağını belirtiyor ve ayrıca Japonya’nın kuzeydoğusunun Ukrayna’daki nükleer santralin çevresinden çok daha yoğun bir nüfusa sahip olduğuna dikkat çekiyor.




Bölge radyoaktif kirlendi

Münih’te bulunan Helmholtz Merkezi’ndeki Radyasyondan Korunma Enstitüsü’nün Başkanı Dr. Peter Jacob, Fukuşima’daki reaktörlere 20 kilometre mesafede bulunan bölgenin, açığa çıkan iyodin ve sezyum 137 ile kirlendiğini söylüyor. Jacob „Bu bölgede hala insanlar var ve Çernobil’den sonra da gördüğümüz gibi, özellikle tiroid bezlerinde toplanan radyoaktif iyot bileşikleri büyük sorun yaratıyor. O yüzden vakitlice iyot hapı almak gerekiyor.” diyor.

"Çernobil'deki gibi olmaz diyemem"

Radyoaktif iyot bileşikleri kanser riskini arttırıyor. Şu anda Japonya’da gözler, rüzgârın yönünde. "Radyasyon bulutu kara üzerinden geçerse ve bir de yağmur yağarsa, o zaman çevrede en yüksek radyoaktif kirlenme yaşanıyor." şeklinde konuşan Jacob "Bu noktada en korkunç senaryo ise, radyoaktivitenin Tokyo’yu vurması olur.” ifadesini kullanıyor.

Radyasyon uzmanı, Japonya’daki felaketin Çernobil’dekine benzer bir boyuta varıp varmayacağı sorusuna ise çekinerek şu yanıtı veriyor:

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP/Kyodo News

„Olmaz diyemem, zira santral kontrol altında değil. Gerçi beklemiyorum ama, olmaz da diyemem.”


© Deutsche Welle Türkçe

Irene Quaile / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Çelik Akpınar

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik