1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Göçmenlere rağmen göç politikası olmaz"

Peter Philipp13 Temmuz 2007

Göçmenlerin entegrasyonlarını kolaylaştırmak amacıyla düzenlenen, ama Göç Yasası'nı protesto için bazı Türk kuruluşlarının boykot ettiği 2. Uyum Zirvesi’ni DW editörlerinden Peter Philipp şöyle yorumluyor...

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in daveti üzerine tertiplenen uyum zirvelerinin ikincisinin de ilki gibi ahenk içinde geçmesi bekleniyordu. Başbakan Merkel zirvede göçmenlerin toplumu uyumunu teşvik edici yüzlerce tedbiri kapsayan milli entegrasyon planını tanıttı. Ancak Türk derneklerinin zirveye katılmama kararı etkinliğe gölge düşürmüş ve ilk buluşmadaki tmosferin yakalanamayacağı günler öncesinden belli olmuştu.

Türk göçmen temsilcileri sertleştirilen yeni Göç Yasası’nın hazırlanışı sırasında fikirlerinin alınmamasına kızmışlardı. Onlara göre, yasada açıkça belirtilmemekle birlikte öncelikle Türk göçmenlere ayrımcılık yapılıyor. Boykotçu dernekler bunun tek nedeninin Türklerin en büyük göçmen grubu olması değil. Memleketlerinden getirilecek eşlerde Almanca bilme ve 18 yaşından küçük olmama şartlarının aranması gibi somut gerekçeler de gösteriliyor.

Göç Yasası’na tepki gösteren Türk derneklerinin başlattıkları tartışma uyum sürecinin içinde bulunduğu durumu gözler önüne sermesi bakımından da ilginç. Bazı Türkler insan haklarının ihlalinden söz ederken Alman politikacılar bu iddianın saçma olduğunu ve yaş sınırının zorla evlendirmeleri önlemek amacıyla getirildiğini ve Almanya’da yaşamak isteyen bir yabancının Almanca öğrenmesinin kaçınılmaz olduğunu söylüyorlar. Ama Anadolu köylerinde, bu şartın kapsamına alınmayan New York ya da Tokyo’daki kadar kolay Almanca öğrenilemeyeceğinden söz etmiyorlar. Kaldı ki en iyi Almanca Almanya’da öğrenilebilir.

Zirveye katılmayan Türk dernekleri ister istemez, Almanya hükümetine baskı yapmak istiyorlarmış gibi olumsuz bir izlenime yol açtılar. Hükümet kanadı ise Göç Yasası’nı savunurken Türk tarafını son derece normal bir gelişmeyi önlemeye çalışmakla itham ettiler.

Gerçekten de uyumun zaruri olduğunu ve bunun için de Almanca bilmek gerektiğini kimse inkar etmiyor. Ama Alman politikacıların tepkiyi dindirmek için 300 sözcüğe indirdikleri asgari Almanca bilme şartı Annadolu’dan Almanya’ya göç etmek isteyenlerin önündeki bir engeldir. Zorla evlendirmelerin önlenmesi siyasi bakımdan kulağa daha hoş geliyor. Fakat bunun evlilik yaşını yükseltmek ve 300 kelimelik Almanca bilgisi istemekle ne ilgisi var. Bu gibi problemlere ancak Almanya’da çözüm bulunabilir.

Politikacılar uyum politikasına göçmenlerle birlikte yön vermekten söz ediyorlar. Ama bunun Göç Yasası hazırlanırken yapılması gerekirdi. Böylece kızıgınlıklar önlenmiş ve uyum diyaloğundaki ahenk korunmuş olurdu.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik