1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gözlemevi: Muhalifler İdlib'den henüz ayrılmadı

15 Ekim 2018

Rus-Türk mutabakatında radikal grupların İdlib'de silahsızlandırılmış bölgeden ayrılması için öngörülen süre doldu. Ancak Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, cihatçı grupların bölgeden tamamen ayrılmadığını söylüyor.

Syrien Abzug der schweren Waffen aus Idlib
Ağır silahlar İdlib'ten çıkarılırken, 11 Ekim 2018Fotoğraf: picture-alliance/dpa/AA/G. Balci

İdlib'de Rusya ile Türkiye arasında varılan mutabakat çerçevesinde öngörülen silahsızlandırılmış bölgeden radikal grupların henüz ayrılmadıkları bildirildi. Eylül ayının ortasında Soçi'de varılan mutabakat çerçevesinde, İdlib'de 15-20 kilometrelik bir silahlardan arındırılmış bölge oluşturulması ve radikal grupların 15 Ekim'e kadar bu bölgeden ayrılmalarının sağlanması kararlaştırılmıştı.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, sözü edilen grupların hiçbirinin bölgeden henüz çekilmediğini açıkladı. Gözlemevi Başkanı Rami Abdülrahman, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Silahlardan arındırılmış bölgeden ayrılmış herhangi bir cihatçı grubu kayıt altına almadık" dedi.

Velid MuallimFotoğraf: imago/UPI Photo/J. Angelillo

Şam: Rusya'bekliyoruz

Şam yönetiminden ise mutabakatla ilgili olarak sabırlı olma mesajı geldi. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Pazartesi günü Şam'da yaptığı açıklamada, mutabakat kapsamında öngörülen bölgenin oluşturulup oluşturulmadığının tespit edilmesi için ilk etapta Rusya'nın atacağı adımı beklediklerini söyledi. Muallim, "Rusya'nın tepkisini beklemek durumundayız. Rusya şu anda durumu izliyor" dedi.

Muallim, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "mutabakatın kendisini ilgilendiren kısmı yerine getirmesi" noktasında umutlu olduğunu söyledi.  Askeri çözümün masadan kalkmadığını belirten Muallim, İdlib'deki radikal grupların bölgeden "çıkarılmak zorunda olduğunun" altını çizdi. "Beklemek zorunda olsak da askerlerimiz İdlib çevresinde hazır durumdadır" diyen Muallim, "İdlib'in de aynen diğer vilayetler gibi Suriye egemenliğine dönmesi gerektiğini" belirtti.

HTŞ: Savaşmaya devam edeceğiz

İdlib vilayetinin yarısından fazlasında kontrolü elinde bulunduran Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ise bunun paralelinde Pazar günü bir açıklama yayınlayarak savaşmaya devam edeceklerini dile getirdi. Açıklamada, "Devrim hedeflerine ulaşana dek savaşma tercihinden sapmayacağız" ifadesi kullanıldı. El Kaide bağlantılı HTŞ, şu ana kadar Rus-Türk mutabakatıyla ilgili bir açıklamada bulunmamıştı.

İdlibFotoğraf: Getty Images/O. Haj Kadour

Birleşmiş Milletler, ABD ve Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul edilen HTŞ açıklamasında "silahlardan arındırılmış bölgenin korunması, bu bölgeye saldırılmasının ve bölgede soykırımların oluşmasının engellenmesi için uğraşanların çabalarını" takdir ettiklerini belirtti. Açıklamada, "Ancak aynı zamanda Rus işgalcilerin hilebazlıklarına veya onların niyetlerine inanlara karşı uyarıyoruz" denildi.

Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'da araştırmacı olarak görev yapan Haid Haid,  "Bugün anlaşma tam olarak uygulanmamış olsa bile, bu anlaşmaya sadık kalınmadığı anlamına gelmez" dedi. Haid, HTŞ'nin ise hayatta kalmak için "en iyi senaryonun" arayışına gireceğini ve bu kapsamda "kısmi bir geri çekilmenin" gündeme gelebileceğini söyledi.

Uluslararası Kriz Grubu'nda (ICG) analist olarak çalışan Sam Heller ise HTŞ'nin muğlak ifadeler kullanılan açıklamasının "Soçi mutabakatı ve mutabakatın uygulanmasının içsel olarak kabulü olarak görülebileceğini" söyledi. Heller, "15 Ekim Türkiye'nin anlaşmayı uygulama kabiliyeti açısından olduğu kadar Rusya'nın niyetleri ve anlaşmayı sürdürme noktasındaki ciddiyeti açısından da bir sınav niteliği taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov geçen hafta yaptığı açıklamada İdlib mutabakatına uyulduğunu söylemişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı da İdlib'den bini aşkın muhalifin çıktığını aktarmıştı. Türkiye ise silahsızlandırılmış bölgeden ağır silahların çekilmesinin tamamlandığını açıklamıştı.

dpa,rtr/BÜ,DÇÜ

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik