1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gözler Trump - Erdoğan görüşmesinde

15 Mayıs 2017

Gözler bugün yapılacak Erdoğan-Trump görüşmesinde. Eski Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik’e göre ABD’nin Rakka operasyonunu Kürtlerle yapma isteği çok açık ve Türkiye duvara çarpmakta ısrar ediyor.

Syrien Türkei YPG Kämpfer und türkische Panzer Symbolbild
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/Depo Photos/M. Corban

Son dönemde Türkiye ile ABD arasındaki müttefiklik ilişkisindeki en önemli sorun olan ABD'nin PYD'ye bakışı,  ABD'nin bu örgüte "silah yardımı" kararıyla yeni bir boyut kazandı. Her ne kadar Trump'ın kararı kamuoyunda sürpriz olarak görülse de diplomatlara göre bu karar sürpriz değil.

Washington'da ilk kez bir araya gelecek olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın öncelikli gündem maddesi Suriye krizi olacak.

Duvar yerine açık kapı siyaseti

Erdoğan'ın Trump'la yapacağı ilk görüşme ile ilgili beklentileri DW Türkçe'ye değerlendiren Türkiye'nin eski Irak Özel Temsilcisi ve Kamu Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik, Erdoğan'ın ziyaretinde bir kez daha "PYD'ye silah vermeyin" diyebileceğini, ama ABD'nin Rakka operasyonunu Kürtlerle yapma isteğinin çok açık olduğunu söyledi.

Özçelik, "Çok basit ifade etmek gerekirse, baktınız karşınız duvar ama sağ köşede bir tane kapı var. Siz duvardan geçmekte ısrar ediyorsunuz, kafayı duvara vuruyorsunuz. Bu duvarı aşamadığınızda, durumu kendi  çıkarlarınıza uygun hale getirmeye bakarsınız. Türkiye daha önce Salih Müslim'le konuşurken, daha sonra PYD'yi de tamamen PKK'nın içine sıkıştırdı. İkisi arasına mesafe koyup, Irak Kürt Bölgesi'ndeki gibi kendi aramızdaki ilişkileri düzeltme politikasını maalesef ıskaladı” diye konuştu.

Özçelik, ABD'nin PYD tercihini şu sözlerle özetledi: "ABD, Musul ve Sincar'ın IŞİD'den geri alınmasında, PKK'nın iyi iş yaptığını gördü. Bu şartlar altında ABD, daha önce Irak'ta Saddam'ın devrilmesinde peşmergeye yardım etmişti. ABD, bırakalım stratejik nedenleri, pragmatik nedenlerle bu savaşı Kürtlerle götürmek istiyor. ABD geçmişte de Irak'ta Türkiye'nin güneye inmesini istemedi. Benzer bir şekilde Suriye, Rusya'nın itirazı ve uluslararası hukuk kurallarına aykırılığı nedeniyle Türk ordusunun Suriye'ye girmesini istemiyor. Bu riskler yerine, ABD, içeriden Suriye'nin bir parçası olan Kürtlerin oluşturduğu gruplarla hareket etmeyi mantıklı buluyor."

"Silah gönderme kararı sürpriz değil"

ABD'de büyükelçilik yapan emekli bir diplomat ise Trump-Erdoğan görüşmesi öncesi DW Türkçe'ye "Bana göre görüşme büyük ölçüde bitmiştir" yorumunu yaptı.

ABD'nin PYD'ye silah verme kararını, Erdoğan ziyareti öncesi açıklamasının nedeninin, gerginlik yaratacak tek konuyla görüşmenin havasını bozmamak olduğunu ileri süren diplomat, "O sırada ön heyeti de oradaydı. Herkes herşeyi biliyordu, kimseye sürpriz olmadı" diyerek şunları söyledi:

"Bu ziyareti uzun süredir bekliyorduk ama cevap alamıyorduk. ABD'liler zekice davrandı. Önce PYD'ye silah verme kararını, arkasından iki liderin görüşmesini kamuoyuna duyurdular. Bunu bize fırsat tanımak ve görüşmenin havasını bozmamak için yaptılar. Kısaca tutumlarını önceden alarak, ‘resmi olarak bize şimdiden söyleyeceklerinizi söyleyin, bizim tutumumuz budur' dediler.”

Emekli diplomat, "İkisi de aşırı pragmatik ve duygusal ancak birinin arkasında bir sistem var, diğerinde yok. Erdoğan, Trump'ın kendisi gibi kesin kararlar alabileceğini ve onu ikna edebileceğini düşünüyor. Ama yanılıyor, Trump 70 yaşında bir çocuk ve şu anda sistem tarafından eğitiliyor. Önce eğitimini tamamlayacak” yorumunu yaptı.

Astana'da Türkiye sadece fotoğrafta

Bölgede Rusya, Suriye ve İran'ın aynı masaya oturmadığı hiçbir konuda çözüm bulunamayacağını, ancak Türkiye'nin oraya bir ittifakın parçası olarak gitmesi gerektiğini belirten Murat Özçelik, Astana süreci ile ilgili olarak da "O işi biz yönetmiyoruz, Rusya ve İran kurguluyor, biz resimde kalıyoruz” dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

 Aslı Işık / Ankara

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik