Türkiye, 1 Haziran'daki normalleşme adımlarının ardından yeniden yüksek vaka sayılarıyla karşılaşmaya başladı. Sağlık Bakanlığı'nın resmi verilerine göre günlük vaka sayısı bin bandına dayanmış durumda.

Yine bakanlığın 1 Ağustos'ta yayınladığı verilere göre Güneydoğu Anadolu illerinde yeni vaka sayısı 265, Doğu Anadolu'daysa 51 olarak kayda geçti. Resmi sayılara göre Güneydoğu Anadolu, Türkiye'de en fazla yeni vakaya rastlanan bölge.

Resmi sayılar dahi bölgedeki vahameti gözler önüne sererken uzmanlar, sahadan edinilen bilgilerin daha da yüksek olduğunu söylüyor.

DW Türkçe'ye konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, Diyarbakır özelinde gerçek verilere ulaşamadıklarından şikayetçi. Resmi verilere göre Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 265 yeni vaka olduğu bilgisini hatırlatan Turan, "Sahadaki arkadaşlarımız bize farklı bilgiler veriyorlar. Diyarbakır'da günde 300 yeni vaka var. Urfa'daki arkadaşlarımız ise günlük 300-350 yeni vakadan bahsediyor. Yalnızca Diyarbakır ve Urfa'daki günlük yeni vaka sayısı bile açıklanandan çok daha fazla" diye konuşuyor. Turan, hastanelerde yer sıkıntısı olduğunu da aktarıyor.

Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Dr. Hüseyin Yaviç de, yine gerçek sayılara ulaşılamadığını söyleyen uzmanlardan. Sahada görev yapan hekimlerden edindikleri bilgilere göre vaka sayılarının, açıklananın çok üzerinde olduğu yönünde tespitler var. "Sayılar konusunda çelişki var" diyen Yaviç, bunu 1 Haziran sonrası süreçte normalleşme adımlarının erken atılmasına bağlıyor. Yaviç şöyle konuşuyor: "COVID-19 salgını tam anlamıyla kontrol altına alınmamışken, özellikle ekonomik kaygılarla bir çok kısıtlama ortadan kaldırıldı. Önlemlerle düşen günlük vaka sayıları, hayatın normal akışına dönmesiyle yeniden artmaya başladı."

1 Haziran'dan itibaren önlemler, yalnızca Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da değil, Türkiye genelinde yumuşatılmıştı. Peki, bölgede yeni vaka sayılarının artmasının sebebi neydi?

"Turizm merkezlerinde daha sıkı önlemler alındı"

Uzmanlar, sorumuza birkaç neden sıralayarak yanıt veriyor:

Dr. Hüseyin Yaviç: "Turizmi canlandırmak için Türkiye'nin batısına yönelik önlem ve uygulamalar alındı. Özellikle de turizm merkezlerinde. Ancak bölgeye yönelik ekstra önlem alınmadı. Şehirlerarası yolculuklara müsaade edilmesi, bölgedeki halkın ekonomik durumunun zayıf olması, pozitif olduğu tespit edilen hastaların evlerine gönderilmesi salgını artırdı."

Dr. Elif Turan: "Hepimiz biliyoruz ki Güneydoğu ve Doğu'da kalabalık aileler yaşıyor. Nişan, düğün, sosyalleşme ortamlarına izin verilmesiyle insanlar birbirine virüsü bulaştırmaya başladı. Ekonomik nedenler de çok etkin. Biliyorsunuz maskeler tek kullanımlık. Maalesef insanlarımız arasında 1 lira verip maske alabileceklerin sayısı çok az. Günlerce aynı maskeyi kullananlar var. Özellikle bölgede kişisel hijyen ve korunma malzemelerinin ücretsiz dağıtılması lazım. Pozitif çıkan ve evine gönderilen insan sayısı da oldukça fazla. Bu insanlar hastaneden çıkıp evine gidene kadar otobüs ya da minibüste zaten virüsü başkalarına bulaştırıyor. Salgınla böyle mücadele edilmez."

Uzmanlar, özellikle bölgede salgınla mücadele için etkili ve ciddi adımlar atılması gerektiğinin altını çiziyor.

Dr. Yaviç, sahada çalışan hekimlerin çok yorulduğuna ve psikolojik olarak zor günler geçirdiğine vurgu yapıyor: "Kaybettiğimiz sağlık çalışanları oldu. Üstelik hastane, sağlık emekçisi ve ekipman eksiklerimiz de var. Kapsamlı bir mücadele için hem personel sayısı, hem de hastane sayısı ve kapasitelerinin artırılması şart."

Dr. Turan ise filyasyon takibinin önemine dikkati çekiyor ve şöyle konuşuyor: "Pozitif çıkan insanların, kimlerle temas ettiğini tespit etmek için çalışmalar yürütülmeli. Onların temas ettiği insanlara da test yapılmalı, gerekiyorsa karantinaya alınmalı. Aksi takdirde virüsün yayılmasına engel olamayız."

Uzmanların anlatımlarına göre Güneydoğu ve Anadolu bölgelerindeki toplam günlük vaka sayısı, Türkiye genelindeki yeni vaka sayılarının yarısından fazlasına tekabül ediyor.

Tunca Öğreten

©Deutsche Welle Türkçe