1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Güvenli bölge ve PKK vurgusu

5 Ekim 2015

Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk kez Brüksel’i ziyaret etti. Yaklaşık bir yıllık bir aradan sonra yapılan ziyarette başlıca gündem maddesi mülteci kriziydi.

Brüssel Donald Tusk Treffen mit türkischem Präsidenten Tayyip Erdogan
Fotoğraf: Reuters/F. Lenoir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Brüksel'de Belçika Kralı Philippe tarafından resmi törenle karşılandı. Erdoğan daha sonra Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile temaslarda bulundu.

Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ikili görüşme sonrasında ortak bir basın toplantısı yaptı. Toplantıda PKK ile mücadeleyi gündeme getiren Erdoğan "AB üyesi ülkeler, PKK terör örgütünü terör örgütü olarak kabul ettiği halde bazı ülkelerin uygulamada maalesef bunu es geçmeleri bizleri üzmektedir” diye konuştu. Erdoğan, Suriye'de IŞİD'e karşı savaşan PYD'nin de PKK ve IŞİD gibi bir terör örgütü olduğunu söyledi.

Avrupa Konseyi Başkanı Donald TuskFotoğraf: Reuters

Avrupa Konseyi Başkanı Tusk ise “IŞİD'e karşı mücadelede hemfikiriz” dedi. Tusk, Ankara'nın PKK'ya karşı yaklaşımının ise bazı Avrupa başkentlerinde eleştiriyle karşılandığını belirtti. Donald Tusk Avrupa'da IŞİD'e karşı mücadelenin Kürtlere karşı mücadele olarak istismar edilebileceği kaygısı olduğunu söyledi.

Güvenli bölge talebi

Erdoğan Brüksel temaslarında Suriye'de “güvenli bölge” ve “uçuşa yasak bölge” oluşturulması önerilerini de yineledi. Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk Avrupa'nın Ankara'ya mali destek, sınır ve güvenlik kaynakları, Türk vatandaşlarına vize kolaylığı sağlanması noktasında yardımcı olmaya hazır olduğunu söyledi. Tusk “Türkiye de aynı şekilde hazır olmalı. Binlerce insanın Türkiye üzerinden Avrupa Birliği'ne kaçışı sırasında yaşanan durumlar durdurulmalı” diye konuştu.

Avrupa Birliği'nin sığınmacı krizinin çözümünde Türkiye'ye önerisi, pazar günü Frankfurter Allgemeine gazetesine yansımıştı. Habere göre, AB, Yunanistan ve Türkiye sahil güvenlik birimlerinin sığınmacı geçişini engellemek için Ege'de ortak çalışması öneriliyor.

Muhalefetten tepki

İnsan hakları örgütü Pro Asyl Erdoğan'ın ziyareti öncesinde bu planla ilgili bir açıklama yayınladı. Pro Asyl yöneticisi Günter Burkhardt, Akdeniz'de sığınmacı geçişine engel olmak için Türkiye ile anlaşmaya gidilmesinin “Avrupa'nın ahlaken iflası” anlamına geleceğini söyledi. Pro Asyl'den yapılan açıklamada “insan hakları ihlalleri gözönünde bulundurulduğunda Türkiye'nin güvenli ülke ilan edilmesinin” de "alaycılık" olduğu belirtildi.

Yeşiller Partisi Meclis Grubu Başkanı Anton HofreiterFotoğraf: picture-alliance/dpa

Alman Yeşiller Partisi de sığınmacı akınını durdurmak için Türkiye ile “kirli bir anlaşma” yapılmaması gerektiğini açıkladı. Yeşiller Partisi Meclis Grubu Başkanı Anton Hofreiter “Erdoğan sığınmacıların büyük kısmını alıyor ve buna karşılık biz de Türkiye'de insan hakları, mesela Kürtlerin hakları ihlal edildiğinde iki gözümüzü de yumuyoruz” dedi.

Bir tepki de Sol Parti'den geldi. Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen “Türkiye güvenli ülke değildir, insan haklarını bilhassa Kürtlerin ve muhaliflerin haklarını çiğnemektedir” açıklaması yaptı.

©Deutsche Welle Türkçe

DW, DPA, AFP / EC, BD

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik