G 20'lerin başarılı buluşması
16 Kasım 2008Zirveye ilişkin beklentiler birbirinden çok farklıydı. Bir grup, zirve ile yaşanan mali krizin hızla atlatılmasını ve küresel piyasaların kurallarının yeni baştan belirlenmesini beklerken, bir diğer grup zirvenin somut bir başarı göstermeyip, akabinde ulusal devletlerin günlük dertlerine yeniden gömüleceğinden yola çıkıyordu.
G 20'ler Zirvesi, bu iki grubun da tahminlerinde yanıldığını ortaya koydu. Zirveye ev sahipliği yapan ABD Başkanı Bush, küresel mali krizin bir gecede oluşmadığını ve bu nedenle bir gecede alınacak kararlarla krizin atlatılamayacağını vurgularken haklıydı. Washington Zirvesi'nde alınan kararların sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Ortak sonuç belgesinde uluslararası kurumların denetimini sağlayacak yeni bir oluşumdan söz ediliyor. Riskli hedge fonlarının daha sıkı kontrolü öngörülüyor. Uluslararası piyasa kurallarının reformu ve şeffaflığı sağlanacak deniliyor.
Bütün bu kararların ABD'de alınması daha da bir önem taşıyor. Bundan 6 ay önce "serbest piyasa ekonomisinin adımlarını denetime bağlayacak kararlar alınacak, üstelik ABD'nin ev sahipliğinde" denilse kimse inanmazdı.
Zirvenin başarısının bir diğer belgesi de, sonuç belgesinde alınan kararlar için bir takvim belirlenmesi. Gelişmiş sanayi ülkeleri ile kalkınmakta olan ülkelerin liderleri ve finans piyasalarının yöneticileri ikinci bir tarih belirleyip, küresel mali krizle mücadelenin ivediliğine kararlığı ortaya koyuyor. İşte zirvenin başarısını kanıtlayan diğer bir nokta!
G 20'lerin buluşmasında ilk kez gelişmiş sanayi ülkeleri ile Çin, Hindistan, Brezilya gibi ekonomisi hızla gelişmekte olan ülkelerin liderleri de aynı masaya oturdu ve üstelik bu ülkelerin IMF ve Dünya Bankası'na sağladıkları katkıdaki artışa dikkat çekildi ve daha fazla söz hakkına kavuşmaları için harekete geçilmesi de karara bağlandı. İşte bu nedenle Washington Zirvesi başarılı. Bu atılım, ömrü sadece 24 saat olan bir kelebek değil. 20 ülkenin liderleri, dünya piyasaları için bir kriz masası kurdukları mesajını verdi. Zirvedeki kararlar bütün ülkelerin mutlak desteği ile alındı. Bu da dünya piyasalarındaki kuralların ve güç dağılımının yeni bir düzene kavuştuğunun resmi kanıtı oldu. Artık hiçbir şey, krizden önceki gibi olmayacak!