1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gauck'un ilk 100 günü

Friederike Schulz26 Haziran 2012

Almanya Cumhurbaşkanı Gauck, göreve başlayalı tam 100 gün oldu. Selefi Wulff, adının bir skandala karışması ve görevini kötüye kullandığı iddiaları üzerine istifa etmiş, Wulff'un yerini Gauck almıştı.

Fotoğraf: dapd

Vatandaş hakları savunucusu olarak tanınan eski Doğu Almanya kökenli 72 yaşındaki Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, halktan iyi not alıyor. Stern dergisinin yaptırdığı bir araştırmaya göre, vatandaşların yüzde 52’si Gauck’un çalışmalarından memnun, hatta yüzde 26’sı çok memnun. Gauck’un Alman halkını yeterince iyi temsil etmediği görüşünde olanların oranı ise yüzde 9 ile sınırlı.


Özellikle Hür Demokratlar memnun

Bu olumlu sonuçlar, Joachim Gauck'u ortak adayları olarak gösteren iktidar partilerini, Sosyal Demokratlar ile Yeşilleri, ama özellikle de muhalefetin desteğiyle Başbakan Angela Merkel’i Gauck’u aday göstermeye zorlayan Hür Demokratları sevindiriyor. Hür Demokrat Parti (FDP) Federal Meclis Grubu Başkanı Jörg van Essen, "Kararımızdan bir an bile şüpheye düşmedik." diyor ve ekliyor: "Cumhurbaşkanı önemli işaretler verdi. Ben şahsen, göreve geldikten kısa bir süre sonra, doğudaki önemli komşumuz Polonya'ya gitmesine sevindim.”

Cumhurbaşkanının öncelikli konusu özgürlük

Gauck’un en fazla ağırlık verdiği konu, özgürlük. Bu da, partilerini özgürlük partisi olarak tanımlayan, ancak kamuoyu araştırmalarına göre tarihinin en zor dönemlerinden birini geçiren Liberaller tarafından özellikle olumlu bir nokta olarak öne çıkartılıyor. FDP Federal Meclis Grubu Başkanı Jörg van Essen, "Özgürlük, demokrasimizin temeli. O yüzden cumhurbaşkanının bu konunun bizim için ne kadar önemli olduğunun altını çizmesi önemli. Kendi de eski Doğu Almanya’da özgürlük için mücadelenin ne kadar zorlu olduğunu birebir yaşadığı için, öne çıkardığı konunun özgürlük olmasına şaşmamak gerek.” şeklinde konuşuyor.

Fotoğraf: Reuters

"Sadece yüksek gelirlilerin özgürlükleri ile ilgileniyor"

Eski Başbakan Willy Brandt döneminde başbakanlık müsteşarı olarak görev yapan Albrecht Müller ise farklı görüşler ileri sürüyor. Gauck hakkında “Yanlış Cumhurbaşkanı” adlı bir kitap kaleme alan yazar Müller, Gauck’un bugüne kadar sadece yüksek gelirlilerin özgürlükleri ile ilgilendiğini, ancak düşük gelirlilerin ekonomik durumunu göz ardı ettiğini söylüyor. Örnek olarak, oturduğu yerde iş bulamadığı için ekmek parası kazanmak için hafta içinde ülkenin bir diğer ucuna gidip, evine ancak hafta sonları dönebilen çok sayıda insanı gösteren Müller, “Cumhurbaşkanım, günümüzde Almanya'da yaklaşık sekiz milyon kişinin, özgürlüklerini fiilen kısıtlayan ekonomik ve sosyal şartlarda yaşamak zorunda olduğunu anlamalı” şeklinde konuşuyor.

Dış politikada doğru adımlar

Gauck ülke içinde zaman zaman eleştirilere hedef olsa da, yurtdışı gezilerinin yankıları tamamıyla olumlu. Cumhurbaşkanının göreve geldikten sonra Polonya’ya yaptığı ziyaret, ikili ilişkilerde daha da iyi bir dönemin başlangıcı olarak gösteriliyor. İsrail ve Filistin'e yaptığı ziyaret de basında geniş yankı uyandırdı. Gauck, Ukrayna’nın hapisteki eski başbakanı Yulya Timoşenko’ya kötü muamele yapılmasını protesto etmek amacıyla ülkeye yapacağı resmî temasları iptal etmiş ve böylece görev süresinin hemen başında önemli bir diplomatik virajı itibarı zedelenmeden almayı bilmişti.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Avrupa için önemli dosya

Almanya Cumhurbaşkanı’nın önünde şimdi Avrupa açısından önemli bir dosya var. Avrupa Birliği ülkelerinde bütçe açıklarına sınır getirecek malî pakt ve yaklaşık 500 milyar euroluk kalıcı kurtarma fonu, yani Avrupa İstikrar Mekanizması, bu cuma günü (29.06) Federal Meclis ve Eyalet Temsilciler Meclisi'nde onaylanacak. Ancak Federal Anayasa Mahkemesi, yasa tasarıları ile ilgili şikâyetlerin değerlendirilmesi için daha fazla zamana ihtiyaç olduğu gerekçesiyle, Gauck’tan henüz imza atmamasını rica etti. Gauck da bu talebe olumlu yanıt verdi. Bu da AB'nin, Avrupa İstikrar Mekanizması’nı 1 Temmuz'da hayata geçirme yönündeki hedefini tehlikeye atıyor.

"Ahlak bu kadar mı çökebilir?"

Gauck’u eleştiren isimlerden yazar Albrecht Müller, şimdi Cumhurbaşkanının izlediği rotada düzeltmeler yapma zamanı olduğunu söylüyor. Gauck’un “içi boş özgürlük sözleri” sarf edeceğine, Avrupa için ikaz edici bir tavır sergilemesi gerektiğini belirten Müller, özgürlüğe dizilen methiyelerin, piyasaların baskısı yüzünden hareket alanları neredeyse tamamen sıfırlanan, Euro Bölgesi’nin borçlu ülkeleri için bir maskaralıktan öteye gitmeyeceği kanısında. Müller, “İyi eğitimli Yunan gençler misafir işçi olarak Almanya’ya gelecek diye sevinenler var. Ne oluyoruz?! Ahlak bu kadar mı çökebilir?! Cumhurbaşkanının asıl bu konuda bir şeyler söylemesi lazım.” diyerek tepkisini dile getiriyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Richard Fuchs / Çeviri: Aydın Üstünel

Editör: Ercan Coşkun

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster