Gayrımenkul krizi büyüme hızını kesiyor
10 Ocak 2008Ekonomik gelişmenin ufkunu kara bulutlar sarmaya başladı. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı UNCTAD’ın ekonomik tahmin raporunda, son yılların olumlu gelişmesinin bu yıl sona ereceği vurgulanıyor. Global ekonomiyi rayından çıkaracak gelişmelere ABD’ndeki krizin kaynak oluşturacağını söyleyen UNCTAD direktörü Heiner Flassbeck sözlerini şöyle sürdürüyor: “ABD’ndeki özel hanelerin son yıllardakinin aksine bu yıl daha az mal ve hizmet talep edecek olması en önemli etken. Bu aynı zamanda Almanya’nın ihrracatını da olumsuz yönde etkileyecek. İhracatın tempo kaybetmesi istihdam piyasasında da kendini hissetirecek. Bu faktör küçümsenmemeli. ABD ddünya ekonomisinin itici gücü olmaktan çıkacağı için ikinci sınıf ipotek krizinin etkisi dolaylı olarak kendini gösterecek.”
Gayrımenkul krizi dinmedi
Bu da gayrımenkul krizinin 2008 yılında da süreceğini gösteriyor. Dünyanın en büyük ekonomik bölgesi olan ABD global büyümeyi tetikleyici özelliğini yavaş yavaş kaybediyor.
UNCTAD direktörü Heiner Flassbeck öncelikle Almanya’nın bundan gerekli sonuçları çıkarması ve bütün gelişmesini artan ihracata endekslemekten vazgeçmesi gerektiğini söylüyor. Devletin daha fazla yatırım yapıp gerekirse bütçe açığının büyümesini gözze alması da UNCTAD direktörünün tavsiyeleri arasında: “2011 yılına kadar ek borçllanmayı sıfıra indirip federal devlet bütçesini dengeleyeceğim demek marifet değil. Bu son derece hatalı olur. Devlet aktif bir şekilde ekonomiye müdahale edip, Almanya’nın ekonomik durgunluğa sürüklenmemesi için bir, iki yıllığına bütçe açığının artmasını göze almalı. Çünkkü durgunluk ya da negatif büyüme olursa bütçe açığı zaten artacaktır.”
Reel gelirde artış ihtiyacı
UNCTAD direktörü Flassbeck Alman ekonomisinin öncelikle azalan satın alma gücünden muzdarip olduğu ve reel gelirlerin artması gerektiği görüşünde. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı direktörü bu nedenle, asgari ücret ve gelir artışı tartışmalarının tam zamanında gündeme geldiğini söylüyor: “Özel hanelerin satın alma gücünü normalleştirecek bir toplu sözleşme dönemine ihtiyaç var. Zam oranlarının normal düzeye gelmesi şart. Yüzde on, onbeş ya da kamu sendikalarının talep ettiği gibi yüzde sekiz demiyorum. Ama yüzde dördün altına da düşülmemeli. Ücret zammı elde avuçta birşey bırakmalı. Yüzde dört Almanya açısından ideal orandır. Aksi takdirde tüketim harcamalarının artacağına dair tahminler tutmaz.”
BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı’na göre Amerikan doları değer kaybetmeye devam edecek. Bu da euro bölgesinin rekabet gücünü sarsacak. UNCTAD direktörü Flassbeck bu senaryo karşısında Avrupa Merkez Bankası’nın ana faiz oranını düşürmek zorunda kalacağını söylüyor.
Petroldeki pahalanmanın global ekonomik durgunluktaki rolü sınırlı kalacak. Heiner Flassbeck, artan benzin fiyatlarının moral bozucu olduğunu ancak reel fiyatlarla kıyaslandığında 1980’lerin başlarına göre akaryakıta daha az para ödendiğini hesaplamış.