1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Basın özgürlüğüTürkiye

Gazeteci birliklerinden "yabancı fonlu medya" tepkisi

23 Temmuz 2021

Avrupalı ve uluslararası gazeteci örgütleri ortak bir bildiriyle hükümeti medyayı daha da bastırmaya çalışmakla suçladı. Bildiride yurt dışından fonların bağımsız gazetecilik için kritik önem taşıdığı vurgulandı.

Fotoğraf: Murat Cetinmuhurdar/PPO via REUTERS

Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) kuruluşu, Türkiye'de "yalan haber" ve "yabancı fonlu" medya kuruluşlarına karşı hükümet kanadından gelen açıklamalara sert tepki gösterdi. AB Komisyonu tarafından finanse edilen, AB ülkeleri ve aday ülkelerde medya özgürlüğü alanında çalışmalar yapan çatı örgüt, 23 partner kuruluşla bir ortak açıklama yayımladı.

Türkiye'de medya kuruluşlarının büyük bölümünün hükümete yakın şirketlere ait olduğuna işaret eden MFRR, yabancı finansmanın, hükümet baskısının yoğunlaşmasıyla, bağımsız medya kuruluşları için kritik önem taşıyan bir gelir kaynağı haline geldiğini vurguladı.

"Hedef özgür medyayı daha da bastırmak"

Medyascope'a karşı sosyal medyada başlatılan kampanya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un açıklamalarına işaret edilen bildiride, "Yetkililerin birçok eleştirel ve bağımsız medya kuruluşunu yurt dışından fon aldıkları gerekçesiyle hedef göstermesi, içerikleri kontrol altına alarak Türkiye'deki özgür medyayı daha da bastırma yönünde atıldığı açıkça belli olan bir adımdır" ifadesine yer verildi.

Açıklamada, "yalan haber"le mücadele adı altında "hakikat"in denetlenmesine yönelik herhangi bir yasal düzenlemenin, uygulamada hükümet sansürü için yeni bir araç yaratacağı, kamu görevlilerine neyin doğru olup neyin olmadığına karar verme yetkisi ile beğenmedikleri sesleri susturma hakkı tanıyacağı endişesi dile getirildi.

TBMM'ye çağrı

Aralarında Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) de bulunduğu 23 kuruluşun imza attığı bildiride TBMM milletvekillerine de çağrı yapıldı. Milletvekillerinden, yeni çıkarılacak herhangi bir düzenlemenin, Türkiye'nin ifade özgürlüğü ve medyada çoğulculuğu koruma yönünde iç hukuk ve uluslararası hukuktan kaynaklı yükümlülükleriyle uyumlu olmasını gözetmeleri istendi.

Erdoğan ve Altun'un açıklamaları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki gün önce bir soru üzerine TBMM'den geçirilen sosyal medya yasasının yeterli olmadığı mesajı vererek "Bu yasanın devamında özellikle yalan terörü hususunda bir adım daha atılması gerekiyor… Ekim ayından itibaren bununla ilgili de Meclis'te bir çalışma yürütülecek" demiş, ana muhalefet partisi CHP'nin "yalan terörünü siyasetinin tek malzemesi yaptığını", durumun çok ciddi olduğunu ve "daha fazla katlanamayacaklarını" söylemişti.

Aynı gün içinde bir açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim BaşkanıFahrettin Altun da, "Kimsenin şüphesi olmasın ki, ne basın özgürlüğü ne de bir başka bahaneyle demokrasimizi kimsenin masasına meze yaptırmayız. Yeni kisveler altında beşinci kol faaliyetlerine müsaade etmeyiz" ifadelerini kullanarak bu konuda ihtiyaç olan yasal düzenlemeleri en kısa zamanda tamamlayacaklarını kaydetmişti.

DW/BK,EC

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik