1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Çatışmalarİsrail

Gazze'de "şehir savaşı" başlıyor

8 Kasım 2023

İsrail ordusunun Gazze kent merkezine girmesiyle, korkulan "şehir savaşı" aşamasına geçildi. İsrail ordusunun Hamas'ın tuzakları ve tünelleri karşısında şansı var mı? Bölgede bulunan on binlerce sivil ne olacak?

Fotoğraf: Israel Defense Forces/Handout via REUTERS

İsrail ordusunun dün Gazze kent merkezine girdiğini açıklamasının ardından 7 Ekim'den bu yana süren çatışmalarda "şehir savaşı" aşamasına geçildi.

Askeri bir terim olarak "şehir savaşı"nı açık alanda yürütülen muharebelerden ayıran en önemli özellik, çatışmaların yerleşim bölgelerinde dar alanda ve yakın mesafede yürütülmesi. Bu, Gazze gibi yoğun nüfusa sahip bir bölgede sokaktan sokağa, binadan binaya çatışmaların yaşandığı, bölgede kalan siviller açısından kaçış imkanı bulunmayan bir kabus anlamına geliyor.

Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırılar sonrasında İsrail'in Gazze Şeridi'ne başlattığı yoğun bombardıman sonucu 4 binden fazlası çocuk olmak üzere 10 bini aşkın Filistinli hayatını kaybetti. BM verilerine göre Gazze Şeridi'ndeki 2,3 milyonluk nüfusun 1,5 milyonu evlerini terk etmek zorunda kaldı.

BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Pazar günü 2 bin, Pazartesi günü 5 bin Filistinlinin Gazze'yi terk ettiğini, bu sayının Salı günü 15 bine yükseldiğini bildirdi. OCHA, kaçanların büyük bölümünün çocuklar, yaşlılar ve bedensel engelli kişiler olduğunu, çok sayıda sivilin ellerinde taşıyabilecekleri kadar yükle yaya şekilde kenti terk ettiğini kaydetti.

Nuseyrat mülteci kampındaki BM okuluna sığınan Filistinli siviller.Fotoğraf: Hatem Moussa/AP/picture alliance

Şehirden kaçanların sayısı artmasına rağmen Gazze'de hala on binlerce sivil bulunuyor. Çoğu hastanelere ya da BM'ye bağlı okullara sığınmış durumda. İsrail'in sivillere güvenlikleri için güneye yönelmeleri çağrısı, çaresizliği artırıyor. Gazze Şeridi'nin güneyinde bu yoğunlukta bir nüfusu kaldırabilecek koşullar bulunmuyor. Üstelik sivillere güneye gitmeleri çağrısında bulunan İsrail, güneydeki bombardımanı da sürdürüyor.

Sivil ölümler ve İsrail'in "canlı kalkan" söylemi

İsrail, Gazze'deki sivil ölümler nedeniyle kendisine yöneltilen eleştirileri kabul etmiyor. İsrailli yetkililer, sivil ölümlerle ilgili verilerin Gazze'deki Hamas'a bağlı Sağlık Bakanlığından geldiği, güvenilir olmadığı, operasyonlar sırasında Hamas militanlarının sivillerden ayrılmasının imkansız olduğu söylemine başvuruyor.

İsrail'in Gazze operasyonunun başlıca hedefleri arasında Gazze kenti başta olmak üzere yoğun nüfusa sahip kuzey bölgeleri ve Gazze yakınındaki mülteci kampları da bulunuyor. İsrail Hamas'ı sivilleri canlı kalkan olarak kullanmak ve sivil bölgelerde askeri altyapı kurmakla suçluyor.

Hamas'ın sivilleri "canlı kalkan" olarak kullanma taktiğine başvurduğu genel kabul görmesine rağmen BM verileri de Gazze'den gelen sivil ölümlerle ilgili rakamları doğrular nitelikte. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres geçen gün yaptığı açıklamada "Gazze çocuk mezarlığına dönüşüyor" diyerek tepki göstermiş, bölgede her gün yüzlerce çocuğun öldüğüne ya da yaralandığına dikkat çekmişti.

"İsrail yıllardır şehir savaşı talimi yapıyor"

Peki İsrail'in Gazze'de Hamas ile girişeceği bir "şehir savaşı" ne sonuçlar doğurur? İngiltere'deki Portsmouth Üniversitesinden askeri uzman Frank Ledwidge, İsrail ordusunun Negev çölündeki bir özel merkezde yıllardır şehir savaşı talimi yaptığına ve böyle bir operasyona hazırlıklı olduğuna işaret ediyor ve "İsrail ordusu şehir savaşında dünyadaki diğer tüm ordulardan daha tecrübelidir" diyor.

Frank LedwidgeFotoğraf: DW

ABD ise şehir savaşları konusunda daha temkinli. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, ABC televizyonuna yaptığı açıklamada yerleşim bölgelerinde çatışmaların yoğun sivil nüfus nedeniyle "son derece zor" olduğuna ve "yavaş ilerleyeceğine" vurgu yapmış, ayrıca Hamas'ın şehir savaşına çok uzun bir zamandır hazırlandığına dikkat çekmişti. Austin, şehir savaşına el yapımı patlayıcılar ve bubi tuzaklarının damgasını vuracağını belirtmişti. ABD Başkanı Joe Biden da Ekim ayı sonunda İsrail'e yaptığı ziyarette İsrail hükümetini "ABD'nin 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında yaptığı hataya düşmemesi ve öfkeyle hareket etmemesi" konusunda uyarmıştı.

Musul'dan alınan dersler

ABD'nin şehir savaşı konusundaki çekincesinde, Suriye ve Irak'ta IŞİD'e karşı savaştaki tecrübeler önemli rol oynuyor. Sadece Musul'da yaşanan çatışmalarda, 2016-2017 yılları arasında yaklaşık 10 bin sivilin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Evden eve, sokaktan sokağa yaşanan çatışmalar, IŞİD'e yönelik uluslararası izolasyon ve örgütün dışarıdan destek almamasına rağmen dokuz ay sürmüştü.

Gazze Şeridi'nde yönetimi elinde bulunduran Hamas ise ABD ve AB tarafından terör örgütü olarak görülmesine rağmen askeri açıdan daha donanımlı durumda. Ayrıca İran ve Lübnan Hizbullahı tarafından destekleniyor.

Hamas'ın şehir savaşındaki en büyük avantajı, bölgeyi en ince ayrıntılarına kadar bilmesi ve uzun süredir hazırlık yapmış olması.

Hamas'ın tuzakları ve "örümcek ağı"

İngiliz askeri uzman Frank Ledwidge de şehir savaşında İsrail ordusunun önündeki en büyük sorunun patlayıcı tuzaklar olacağı görüşünde. İsrail'in hava saldırıları ve topçu ateşi sonucu enkaza dönüşen binalarda çok sayıda gizlenmiş patlayıcı tuzaklar bulunacağını belirten Ledwidge, bunları temizlemenin çok zor ve uzun zaman alacak bir süreç olacağına işaret ediyor.

Hamas'ın Gazze Şeridi altındaki tünelleri.Fotoğraf: Ashraf Amra/AA/picture alliance

Gazze Şeridi'nin altında "örümcek ağı" diye anılan karmaşık tünel sistemi de İsrail ordusunun önündeki en büyük zorluklardan birini oluşturuyor. İngiliz uzman Ledwidge, binaların yer altından bağlantılı olduğu bölgelerde Hamas militanlarının tüneller sayesinde yerin üstüne çıkmadan binadan binaya geçebileceğini ve İsrail askerlerini kolayca pusuya düşürebileceğini belirtiyor. Ledwidge, "Şehir savaşları üç boyutludur. Önden, arkadan ya da İHA'lar yoluyla yukarıdan saldırıya uğrayabilirsiniz. Gazze'de ise buna tüneller nedeniyle yer altı da ekleniyor" diyor.

Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırılarında İsrail'den kaçırdığı 200'ü aşkın rehinenin durumu da kritik. Uzmanlar, şehir savaşı sırasında İsrail askerlerinin rehin alınabileceğine ve Hamas'ın elindeki rehine sayısının artabileceğine dikkat çekiyor. Ancak İsrail askerlerinin rehineleri kurtarma operasyonuna kalkışması da bir başka felaket senaryosunu beraberinde getiriyor. Pek çok uzman, böyle bir durumda Hamas'ın rehineleri öldüreceği konusunda hemfikir.

DW/CH,BK,BÖ

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik