1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gergerlioğlu: Meclis Başkanı Mustafa Şentop istifa etmelidir

22 Mart 2021

HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun TBMM'deki "Adalet Nöbeti" 21 Mart Pazar sabahı gözaltına alınmasıyla son buldu. Gergerlioğlu yaşadıklarını ve beklentilerini DW Türkçe'ye anlattı.

HDP'li Gergerlioğlu DW Türkçe'ye konuştu.
HDP'li Gergerlioğlu DW Türkçe'ye konuştu.Fotoğraf: Batu Bozkürk/DW

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Şubat 2018’de "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası almış, bu ceza Yargıtay tarafından geçtiğimiz haftalarda onanmıştı. Bunun üzerine milletvekilliği düşürülen Gergerlioğlu, TBMM’de HDP’nin grup salonunda "Adalet Nöbeti"ne başladı. Ancak eyleminin beşinci gününde gözaltına alındı. DW Türkçe'ye konuşan Gergerlioğlu, gözaltına alındığı anları şöyle anlattı:

"Karga tulumba götürmeye çalıştılar"

"Tuvaletteyken dışarıdan sesler duymaya başladım, uğultular yükselmeye başladı. Çıktım baktım hemen karşımda bir polis, tuvaletin kapısının önüne dikmişler, sola döndüm lavabolarda onlarca polis, cep telefonları, kameralarla beni çekiyorlar."

Bu sırada abdest alma kararlılığını sürdürdüğünü ifade eden Gergerlioğlu, polislere namaz kıldıktan sonra katılmak istediğini söyledi.

"Dediler ki 'olmaz'. Ama 'namaz vakti daralıyor' dedim. 'Karakolda kılarsın' dediler. Üstümü başımı giymem lazım, pijama ve terlikliyim. Hemen koluma yapıştılar ve hızla koşturmaya başladılar. Koridor boyunca adeta 100 metre koşusu yapıyormuşuz gibi koşturmaca başladı. Bu arada önemli şekilde çekiştiriyorlar. Hatta bir polis ayağıma hamle etti, karga tulumba götürme hamlesi. Ben ona müsaade etmedim. Elbisemi ve ayakkabımı almama izin vermediler. 'Ya böyle mi gidilir' diyorum onlara, hava da soğuk… Pijama-terlikle milletvekili Meclis’ten kaçırılarak mı götürülür?"

"1994'te de aynı hadise yaşanmıştı"

Ömer Faruk Gergerlioğlu polislerin kendisini özellikle bu şekilde gözaltına aldığını iddia etti:

"Pijamalı götürülmemin benim itibarımı zedeleyeceğini demek ki düşünmüşler, hoşlarına gitmiş. Belli ki itibarımızı sarsmak, bu muameleyi dayatmak için yaptılar. Bunu tercih ettiler, bu sıradan bir hadise değil, 1994’te de aynı hadise yaşanmıştı, şimdi de aynısını maalesef yaşattılar."

Gözaltı nedeni Meclis'teki eylem ve 'terör örgütü propagandası'

Gergerlioğlu’nun gözaltına alınma gerekçelerinden biri Meclis’teki eylemi. "Kamu görevini usulsüz üstlenme", "konut dokunulmazlığının ihlali" ve "terör örgütü propagandası yapma" suçlamalarıyla hakkında soruşturma açıldı. Gergerlioğlu bu suçlamalara şöyle yanıt veriyor:

"Bütün bunlar neden yaşandı? Beni Meclis’ten çıkarmak için. 18 Mart günü itibarıyla Meclis polislerinin tuttuğu bir tutanak var. Bu tutanakta bir video kaydı da (*) var. Bu video eski, beş yıl önceki zamana ait bir video. 17 Mart’ta bizim ne yaptığımız belliydi. Sahte bir tutanak düzenlemişler. Bu skandal bir durum. Sonra neymiş, konutu işgal etmişim. Benim bulunduğum salon benim partimin salonu. Canla başla tüm milletvekilleri benim yanımda ve bana ellerinden geleni yapıyorlar. Nereyi işgal etmişim Allah aşkına? Ben milletvekili olarak da orada değilim ki, sıradan bir vatandaş olarak oradayım ve gasp edilen vekilliğimin hakkını korumak için bir nöbet başlatmışım. Meclis’te gece-gündüz kalınmaz diye yasa mı var? Milletvekillerinin misafirliğinde kalırsınız."

"Sivil giyimli biri ifademi sildirmeye çalıştı"

Gözaltında yedi saat boyunca kaldığını ifade eden Gergerlioğlu, işlemlerin neden uzun sürdüğünü şöyle anlattı:

"İfademde (Meclis’te) namaz kılmak istediğimi, odama gitmek istediğimi, bunu engellediklerini, oradan beni koşar adım götürdüklerini, çekiştirdiklerini ve bu yüzden Meclis sonrasında gittiğim hastanede doktor raporunda bu ekimozların ortaya çıktığını söyledim. Dün bütün vücudum ağrıyordu. Hâlâ sırt bölgem ağrıyor, elim şiş. Sağ el ikinci parmağın filmini çektirdik. Tam bükemiyorum. Kırık çıkmadı ama ciddi zedelenmiş. Boynumu çekiştirdiler, kas ağrıları... Bütün bunları söyleyerek ben suç duyurusunda da bulunacağımı, şikayetçi olduğumu söyledim. Sıralı bir şekilde Meclis Başkanı, polisler, bu muameleyi yapanlar… Hepsinden şikayetçi olduğumu söyledim. Bu bölüm çıkartıldı. İki üç saat biz bunun tartışmasını yaşadık. Avukatlar, 'Biz dünyada böyle bir şey görmedik, şahsın ifadesi neyse o yazılır, sonra da kendisine okutulur' dediler."

Gergerlioğlu bunun arkasında 'sivil giyimli bir şahıs' olduğunu öne sürdü:

"Bir sivil giyimli şahıs sürekli gelip ifadeye bakmaya başladı. 'Kimsiniz siz, niye bakıyorsunuz, niye müdahale ediyorsunuz ifadeye?' dedik. İsmini sorduk, söylemiyor. İfadeye bakıp diyor ki 'Şu bölümler çıkacak'. Üç dört kez bir yerlere gitti, talimat aldı, geldi. Sonunda ifadeden çıkardılar. Bizim avukatımız o bölümü el yazısıyla yazarak tutanağa koydu ve orası imzalandı."

"Mustafa Şentop istifa etmelidir"

Ömer Faruk Gergerlioğlu, tüm bu yaşananlara sebep olduğunu düşündüğü Meclis Başkanı Mustafa Şentop’u istifaya davet etti:

"Şentop zaten Meclis’e bir darbe yapmıştı kararı okutarak. İkinci bir darbeyi de vekil olmasa bile bir vatandaşı yaka paça Meclis’ten attırarak yaptı. Ki bu vatandaşın kimseye zararı yoktu. Bahçeli tak diye emrediyor, Mustafa Şentop şak diye yerine getiriyor. Şentop Bahçeli’nin emrini dinleyerek büyük bir skandala imza atmıştır ve istifa etmelidir, çok nettir bu."

Nevşin Mengü Soruyor | Gergerlioğlu: AYM kararı açıklanana kadar Meclis'ten çıkmayacağım

01:06:43

This browser does not support the video element.

"10 gün içerisinde teslim olmam gerektiği söylendi"

Peki, bundan sonra ne olacak? Gergerlioğlu eylemine devam edecek mi? Şöyle yanıtlıyor:

"Bu sabah postacı bir tebligat getirdi. 10 gün içinde teslim olmam gerektiği, yoksa yakalama çıkarılacağı söyleniyor. Bu süreyi 'Adalet Nöbeti'ni sürdürerek geçireceğim. Onların bu zorba kararlarına boyun eğmeyeceğim. Evimdeyim şu anda. Muhtemelen bir başka şekle de evrilebilir. Net değil ama kendim teslim olmayı düşünmüyorum, gelip kendileri alsınlar. Bir yere de gitmeyeceğim, kaçmayacağım, buradayım."

"Bu mesele Ömer Faruk Gergerlioğlu veya HDP meselesi değildir"

Gergerlioğlu son olarak siyasi parti liderlerine çağrı yaptı:

"Biz hepimiz ülkemizi kurtarmak zorundayız. Bu mesele Ömer Faruk Gergerlioğlu veya HDP meselesi olarak görülmemelidir. Milletin iradesine saldırı olmuştur ve bu anlayış durmayacaktır. Cumhur İttifakı çılgınca işlere devam edecektir. Yarım ağız tepkiler yerine net tepkiler göstermeliler. Tüm siyasi parti genel başkanlarına da çağrı yapıyorum: Hakkımdaki karar ve Meclis’ten atılmam hakkında net açıklamalar bekliyorum. Bu konuda şöyle bir çağrım ve alternatif sorum var onlara. Meclis’in itibarını yerle bir eden, milli iradeyi yerle bir eden, dokunulmazlığı korumayan, Anayasa'yı ayaklar altına alan Mustafa Şentop’un mu yanındalar, yoksa milletin mi yanındalar. Kendilerine sıraların gelmeyeceğini mi sanıyorlar? Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun başına geldi, bizim başımıza gelmez diye mi düşünüyorlar? Herkesin başına gelebilir. Bu milletin iradesine saldırıdır. Sizin de dokunulmazlığınız kaldırılır, sizin de vekilliğiniz düşürülür."

(*)"Biji Serok Apo" sloganlarının yer aldığı söylenen video... Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Gergerlioğlu hakkında başlatılan yeni soruşturmaya gerekçe olarak, Genel Kurul'dan ayrıldığı sırada "Biji Serok Apo" sloganının atıldığı iddiasını göstermişti.

 

Batu Bozkürk

© Deutsche Welle Türkçe