Suçlamalara cevap verdi
28 Mayıs 2012Google, 2011 yılında telif haklarının ihlaline sebep olabileceği gerekçesiyle beş milyondan fazla siteyi arama sonuçlarından sildi. Şirketin blogunda yayınlanan “Şeffaflık Raporu”na göre, Google’a olası ihlaller nedeniyle bir sayfanın arama sonuçlarından çıkarılması için her ay ortalama bir milyon 200 bine yakın başvuru geliyor. Google’ın bu raporu, internetteki yasadışı içerik kopyalama vakaları ile yeterince mücadele etmediği yönündeki suçlamalara cevap niteliği taşıyor.
Medya hukuku ve telif hakları konusunda uzman Kölnlü avukat Christian Solmecke, Google'ın karşı karşıya olduğu suçlamalara ilişkin Deutsche Welle'ye şu değerlendirmeyi yaptı:
"Google yasadışı kopyalama imkânları konusunda doğrudan suçlu değil, sadece olası ihlallere imkân sağlıyor. Bu sitelere Google üzerinden ulaşılamasaydı, o zaman tüm bu yasadışı sayfalara giren olmazdı."
"Aşırı sağcı ideolojinin önü tıkanabilir"
Solmecke, örneğin Nazi içerikli sayfaların da Google’ın şikâyet üzerine arama sonuçlarından sildiği siteler arasında bulunduğunu belirtiyor. Özellikle aşırı eğilimlere yabancı olanlar için Google’ın önem taşıdığına dikkat çeken medya hukuku uzmanı, arama motoru üzerinden ilk kez aşırı sağcı bir sayfaya erişildikten sonra, diğer ideolojik içeriklere ulaşmanın kolay olduğunu ifade ediyor. Solmecke, Google'ın bu adresleri arama sonuçlarından silmesiyle aşırı sağcı ideolojinin yayılmasının engellenebileceğini vurguluyor.
Google, hakkında şikâyette bulunulan içeriklerin yüzde 97’sinin arama sonuçlarından silindiğini bildiriyor. Ancak, tüketiciyi koruma amaçlı bilgilendirme çalışmaları yürüten ve bir grup bilgisayar korsanını bir araya getiren Kaos Bilgisayar Kulübü'nden internet uzmanı Constanze Kurz, Google tarafından silinen sayfaların seçimine eleştirel bir gözle yaklaşanlardan. "Burada telif hakkı ihlallerinin söz konusu olup olmadığı hiçbir zaman bir hâkim tarafından kontrol edilmiyor. Google, sadece başvurulara cevap veriyor." diyen Kurz, çok sayıda yapılan elektronik şikâyetin de genelde birkaç saat içinde sonuçlandırıldığını söylüyor ve söz konusu sayfalarda gerçekten telif hakkı ihlali olup olmadığını, dolayısıyla şikâyetin haklı olup olmadığını kimsenin denetlemediğini ve denetleyemeyeceğini vurguluyor.
Tartışmalı prosedür
Böylelikle başkalarının sayfalarına bilinçli olarak zarar vermek isteyenlerin önü açılıyor. İnternet uzmanı Kurz, Google’ın prosedürünün tartışmalı olduğunu belirtiyor. "Burada, doğru ya da yanlış demek zor. Ancak bu kadar yüksek sayıda sayfanın arama sonuçlarından silinmesinin götürüsü getirisinden büyük olsa gerek." diyen Kurz, "Bir hak ihlalinin söz konusu olup olmadığının aslında bir mahkeme önünde açıklığa kavuşturulmasının gerektiği birçok vaka var.” şeklinde konuşuyor.
Öte yandan Google'ın AB Komisyonu ile arasında da ciddi bir anlaşmazlık bulunuyor. Komisyon, Google'ın arama sonuçlarında kendi linklerini öne çıkardığı, rakiplerinin internet içeriğini kopyaladığı, arama sonuçlarına çevrimiçi reklamları ilave ettiği ve arama sonuçlarında kendisine reklam verenlere öncelik tanıdığı suçlamalarına açıklık getirmesini bekliyor.
Gazeteler ile Google arasındaki çekişme
Google Almanya ve Avusturya'daki gazetelerin de yoğun eleştirilerine hedef oluyor. Google'ın "haberler" hizmetinde kendi içeriklerini kullandığını ifade eden gazeteler, ancak reklam gelirlerine ortak edilmediklerini vurguluyor. Medya hukuku konusunda uzman avukat Christian Solmecke, şu an geçerli olan yasal çerçevenin Google'ın lehine olduğunu, zira haber başlıklarının ve ilk iki satırın henüz telif hakkı kapsamında görülmediğini söylüyor.
Kaos Bilgisayar Kulübü'nden Constanze Kurz da tartışmaların samimiyetten uzak olduğu kanısında ve "Dürüst olalım. İnternetteki gazetelerin çoğu, Google'ın haberler sayfasından yönlendirilen okuyucular sayesinde ayakta kalabiliyorlar.” diyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Günther Birkenstock / Çeviren: Aydın Üstünel
Editör: Hülya Köylü