Papa 16’ncı Benedikt’in sağlık sorunları nedeniyle ay sonunda görevinden ayrılma kararı büyük bir sürpriz oldu.

Katolik Kilisesi'nin ruhanî liderinin kararı, sadece ona en yakın Kardinalleri ve Katolikleri değil, tüm dünyayı hayrete düşürdü. Alman asıllı 16’ncı Benedikt, yaklaşık 8 yıllık görev süresinin ardından, ilerleyen yaşı nedeniyle sağlığını ve gücünü yitirmesini gerekçe göstererek 28 Şubat'ta görevden ayrılacağını duyurdu.

Memleketi Almanya'da siyasetçiler, Papa'nın kararını saygıyla karşıladı. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Papa 16’ncı Benedikt'in çabalarını överken şunları söyledi:

"Benedikt'in çalışmalarında saygın teolojik ve felsefi eğitim, basit bir dil ve insan sevgisiyle bütünleşiyor. Bu yüzden sadece Katolikler değil, birçok kişi Papa'da, onun yazılarında ve konuşmalarında inanca doğru bir yönelim ve teşvik buluyor. Papa 16'ncı Benedikt akıl ve inanç arasında eleştirel ve yapıcı bir diyalog oluşturmanın önemini kavrayarak bunu temel, entelektüel bir görev olarak görmüş ve bunun hayata geçirilmesine yorgunluk nedir bilmeden katkıda bulunmuştur."

Merkel: Dostluk elini uzattı

Almanya Başbakanı Angela Merkel ise Eski Ahit'te geçen "Rab çobanımdır" ifadesine gönderme yaptı ve şunları kaydetti:

"Papa'nın yeni seçildiğinde St. Peter Meydanı'nda insanlara seslenirken sarf ettiği sözleri bugün gibi hatırlıyorum. 'Ben tanrının üzüm bağında basit bir işçiyim' demişti. Bu sözler Benedikt'in alçak gönüllülüğünü gösteriyordu. Ancak o basit bir işçiden çok daha fazlası. O, bir milyardan fazla insanın çobanı. Kilisenin sadece insanlarla diyaloğunu sürdürerek başarıya ulaşabileceğinin bilinciyle, diğer kiliseler ve dinlerle bu diyaloğa öncülük etti. Doğu Ortodoks Kiliseleriyle ilişkileri güçlendirdi, Yahudilere ve Müslümanlara dostluk elini uzattı."

Tarihi karar

Hrıstiyanlık tarihinde yüzyıllardır ilk kez bir Papa görevini bırakıyor. O nedenle 16'ncı Benedikt'in kararı, tarihi bir karar olarak görülüyor. Zira en son bundan yaklaşık 700 yıl önce, 1415 yılında Papa 12’nci Gregory kendi isteği ile görevinden ayrılmıştı.

2005 yılında Katolik Kilisesi’nin ruhanî lideri seçilen Papa’nın görevini bırakma kararını, eski öğrencisi Prof. Siegfried Wiedenhofer, Deutsche Welle’ye şöyle değerlendirdi:

“Evvela çok şaşırdım. Geçen ağustos ayındaki bizim öğrenci topluluğunun buluşmasında görevinin omzuna yüklediği sorumluluklarının onu belirgin bir biçimde yaşlandırdığı gözümüzden kaçmamasına rağmen, bunu gerçekten beklemiyordum. Bu kararı çok övgüye değer bir karar olarak görüyorum. Ama bu karar aynı zamanda onun daha önce yaptığı şeyi devam ettirir nitelikte: O, makam ile makamda oturan kişi arasına bir çizgi çekti.”

Gözler halefinde

Papa’nın bu sürpriz kararı, halefinin kim olacağına dair birçok spekülasyonu da beraberinde getirdi. Papa’nın halefi olarak özellikle iki Afrikalı isim üzerinde duruluyor. Bunlardan biri Ganalı Kardinal Peter Turkson, diğeri de Nijeryalı Kardinal Francis Arinze. Hatta Alman asıllı 16’ncı Benedikt, bir konuşmasında ilk defa Afrikalı birinin Papa olmasının zamanının geldiğini kaydetmişti.

16’ncı Benedikt’in öğrencisi Prof. Siegfried Wiedenhofer, Papa’nın halefinin kim olabileceği sorusunu şöyle yanıtlıyor:

“Hiçbir fikrim yok. Ama 16’ncı Benedikt’in halefi bir İtalyan olabilir ya da Avrupa dışından bir Kardinal de olabilir ki bu çok isabetli olur. Papanın görevi aslında belli. Ama diğer yandan şöyle de bir sorun var: Katolik Kilisesi önemli bir geçiş döneminde bulunurken, çoğulculuk ve kutuplaşma giderek artarken, makam sahibinin Kilise’nin birliğini korumakla görevli olması. 16’ncı Benedikt’in halefinin ana görevlerinden biri işte bu olacak. “

Vatikan Sözcüsü, 16'ncı Benedikt’in halefinin Paskalya’dan önce seçileceğini duyurdu.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyenler: Başak Demir /Banu Wöltje

Editör: Başak Özay