1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hamas üstünlüğü ele geçirdi

Ajanslar14 Haziran 2007

Hamas, El Fetih'in önemli bir kalesini ele geçirirken, “İslam devletine yaklaşıldığını” duyurdu. Filistin Kurtuluş Örgütü ise Filistin lideri Abbas’tan ulusal birlik hükümetini lağvetmesini ve erken seçim istedi.

Hamas, Gazze Şeridi'nin büyük bir bölümünde kontrolü ele geçirdi.
Hamas, Gazze Şeridi'nin büyük bir bölümünde kontrolü ele geçirdi.Fotoğraf: AP

Gazze şehrinde Filistin yönetiminin ana sembollerinden biri olarak bilinen, El Fetih'e bağlı özel timlerin karargahı birkaç gündür süren saldırıların ardından Hamas'a bağlı El Kassam Tugayları'nın eline geçti. Tel El Hava'daki karargahın İzzeddin El Kassam Tugayları'nın eline geçmesi, Hamas'a bağlı televizyon ve radyolarda, "İslam devletinin kuruluşunun ilk adımı" olarak nitelendirildi.

Hamas sözcüsü Sami Ebu Zühri, özel timlerin karargahının Hamaslıların eline geçmesini, Müslümanların kutsal şehri Mekke'nin, Hz. Muhammed'in eline geçmesiyle eşdeğer olduğunu söyledi. Zühri, "Bu Gazze Şeridi'nin ikinci kez özgürlüğüne kavuşması. Önce İsrailli yerleşimcilerin elinden, sonra da İsraillilerin işbirlikçilerinin elinden özgürlüğüne kavuşturuldu" diye konuştu.

Hamas’ın birçok önemli mevziyi ele geçirdiğine işaret eden siyasi gözlemciler, Filistin’in Gazze'de Hamas lehine değişen güç dengesinin ardından Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da ikiye bölünme noktasına doğru gittiğini belirtiyor. Abbas'ın, Gazze'yi "isyan bölgesi" ilan etmeye hazırlandığı öne sürülürken, Filistin'in yasal yönetiminin Batı Şeria'da, Ramallah'ta olduğunu belirttiği kaydediliyor. Böyle bir durumda, Gazze'de Hamas yönetiminde, diğeri Batı Şeria'da El Fetih yönetiminde iki başlı bir Filistin oluşumunun meydana geleceği endişelerine dikkat çekiliyor.

FKÖ erken seçim istiyor

Bu gelişmeler üzerine, Filistin yönetiminin en yüksek karar organı konumundaki Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) yaptığı olağanüstü toplantıda, Filistin yönetiminin lideri Mahmud Abbas'tan, hükümeti lağvetmesini ve olağanüstü durum ilan ederek bir an önce seçime gitmesini istedi.

Ayrıca, El Fetih lideri Mahmud Abbas'ın, kendisine bağlı başkanlık muhafızlarına, özel timlere yardımcı olmalarının yanı sıra, bugüne kadar savunma pozisyonunda kalan tüm güvenlik güçlerine saldırı emri verdiği iddia edildi. Bununla birlikte Abbas'ın Gazze'deki güvenlik güçlerine Hamas'a karşı çarpışmak üzere destek birimleri gönderdiği öne sürüldü. Ancak, bu konuda resmen bir doğrulama yapılmadı.

Abbas’a uyarı

El Fetih cephesinde bu gelişmeler yaşanırken, Hamas'ın, Lübnan'daki Temsilcisi Usame Hamdan, Abbas'ı "yanlış kararlar almaması" konusunda uyardı. Hamdan, Abbas'a, "Herhangi bir yanlış adım atarsanız, olaylar daha da kızışacak" diye seslendi.

Hamaslı milletvekillerinden Müşir El Masri ise Hamas hareketinin El Fetih ile bir ateşkese ve görüşme masasına dönmeye hazır olduğunu bildirdi. El Fetihli bakanların hükümetteki görevlerini askıya almalarını "marjinal bir karar" olarak niteleyen Masri, Hamas'ın ulusal birlik hükümetinin başarılı olmasını istediğini belirtti.

ABD ve Arap ülkelerinden tepki

Filistin topraklarındaki gelişmeler uluslararası toplumu da kaygılandırıyor. ABD yönetimi, Gazze Şeridi'ndeki son gelişmelerden derin endişe duyduğunu açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Tony Snow, çatışan Filistinli taraflara, şiddete son vermeleri çağrısında bulundu.

Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa da Hamas ile El Fetih arasında çatışmaların devam etmesi halinde, neticenin korkunç olacağı uyarısında bulundu. Musa, Filistin lideri Mahmud Abbas'ın baş güvenlik danışmanı Cibril Racub ile Kahire'de acilen görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, tarafları derhal ateşkes yapmaya çağırdı.

Giderek iç savaş gibi görünen anlaşmazlığın taraflarından, Mısırlı arabulucularla daha yakın işbirliği yapmalarını isteyen Musa, Arap ülkelerinin son derece rahatsız olduğunu ifade etti ve Filistinli taraflar arasındaki çatışmaları kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Amr Musa, Arap Birliği dışişleri bakanlarının, Filistin topraklarında giderek kötüleşen güvenlik durumunu görüşmek üzere yarın toplanmaya hazırlandığını da kaydetti.

Nereden nereye

Filistin halkı da görüş ayrılıklarıyla ülkeyi iç savaşa sürükleyen iki siyasi kanadın arasında kaldı. Bir tarafta Filistin siyasetinden 40 yıldır gücü elinde tutan laik ulusalcı El Fetih, diğer tarafta son seçimlerde gücünü arttıran radikal islamcı Hamas örgütü.

Bağımsız bir ülke yönündeki çabayla ortak düşman İsrail’e karşı mücadeleyi bir kenara itenler arasındaki nefretin kökeni eskilere dayanıyor. 2005 yılından bu yana El Fetih lideri Mahmud Abbas Filistin’in yönetimini görevini yürütüyor. Bağımsız Filistin devletinin inşaası amacıyla kurulan El Fetih, Filistin’de ılımlı siyasi kanadı temsil ediyor.

Hamas’ın iktidara gelmesi fitili ateşledi

Gerilim son seçimlere katılmasına İsrail tarafından yeşil ışık yakılan Hamas’ın çoğunluğu elde etmesi ve tek başına iktidara gelmesiyle tırmandı. Hamas’ın gözünde 40 yıldır Filistin’de gücü elinde tutan El Fetih’in siyaseti başarısızlıklarla dolu. Hamas, Yaser Arafat’ın 90’lı yıllar boyunca yürütülen barış görüşmeleri ve Oslo anlaşmalarıyla

tek bir kazanım elde edilmediğini savunuyor. Arafat’ın yıllarca hüküm sürdüğü Gazze Şeridi’nde Hamas’a karşı acımasız işkencelerin yapıldığı iddia ediliyor ve El Fetih’in zenginleşmek dışında bir amacı olmadığı belirtiliyor.

Hamas, El Fetih yetkililerinin Batı yapımı arabalarla gezdiklerini, Avrupa’dan ısmarlamak üzere kataloglardan ev eşyaları seçtiklerini, alkol içtiklerini ve Batı’da yüksek okullarda eğitim gördüklerini öne sürüyor. İslamcı Hamas, El Fetih’e dair her şeyi reddediyor.

Abbas’ın Filistin yönetiminin başı olarak 70 bin kişilikk güvenlik gücünü elinde tutmasına karşın Hamas 5 bin kişiden oluşan kendi güvenlik gücünü oluşturdu. Batı, seçimlerle iktidara gelen Hamas’ı dışlarken, sadece Abbas’ı muhatap kabul etti. Uluslararası mali yardımlar kesildi. Üç ay önce El Fetih ile Hamas koalisyon hükümeti oluşturdu, ancak bir şey değişmedi. Ve adım adım bugüne gelindi.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik