1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
PolitikaAfganistan

Karzai: Taliban kızların okula gitmesine izin vermeli

Sandra Petersmann
14 Ağustos 2022

Afganistan'ın eski Cumhurbaşkanı Karzai, DW'ye verdiği özel söyleşide kızların okula gitmesini sağlamak için mücadele vereceklerini söyledi.

Afganistan'ın eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ve DW Editörü Sandra Petersmann
Afganistan'ın eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, DW Editörü Sandra Petersmann'ın sorularını yanıtladıFotoğraf: Ahmad Sear Yousfzai

Afganistan'da uluslararası birliklerin geri çekilmesiyle Taliban'ın ülkede iktidarı ele geçirmesinin üzerinden bir yıl geçti. DW'nin sorularını yanıtlayan Afganistan'ın eski Cumhurbaşkanı Hamit Karzai, ülkeyi neden terk etmediğini anlatırken ülkede bir yıl önce yaşananları "çok üzücü" olarak nitelendirdi. Afganistan'da kızların eğitim alabilmesi için mücadele edeceklerine işaret eden Karzai, "Bu konuda taviz yok, Afgan kızların eğitimden mahrum bırakılmalarına izin vermemiz mümkün değil" dedi. Karzai, bu dönemin geçeceğini ve Afganistan'ın yine "güçlü" olacağını söyledi.

Afganistan'ın eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, başkent Kabil'de DW Editörü Sandra Petersmann'ın sorularını yanıtladı. 

DW: Sayın Karzai, görünüşe göre yurtdışına seyahat etmenize izin verilmiyor. Taliban'ın tutsağı mısınız?

Hamid Karzai: Hayır. Ama yurtdışı seyahatlerine gelince, bu mümkün olmuyor. Bunu da bana söylediler. Kabil kenti içinde, güvenlik durumu uygun olunca soruyorum, gideceğim yeri onlara bildiriyorum ve bize refakatçi sağlıyorlar ve bu refakatçiler beni gideceğim yere götürüyor.

Bu Kabil ile sınırlı mı veya kentin sınırlarından çıkmanıza müsaade ediliyor mu?

Bunu şimdiye kadar yapmadım. Bu nedenle bilmiyorum. Vilayetleri ziyaret edeceğimi onlara şimdiye kadar söylemedim. Yakında, sonbahar gibi bunu yapmalıyım diye düşünüyorum. Ve o zaman ne olacağını da öğreniriz.

Taliban geçen yıl iktidarı ele geçirdiği zaman İslam Cumhuriyeti'nin birçok temsilcisi gibi neden ülkeyi terk etmediniz?

Bu sizin ülkeniz. Sizin eviniz. İşler zorlaştığı zaman evinizi terk etmezsiniz. Evde kalır, düzeltirsiniz. Düzeltmeye çalışırsınız. Bu kadar basit.

Şimdi imkânınız olsa terk eder misiniz?

Asla. Hayır, asla.

Afganistan'ın eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ve DW Editörü Sandra PetersmannFotoğraf: Ahmad Sear Yousfzai

Üç küçük kızınız var. Afganistan'da onlar için nasıl bir gelecek görüyorsunuz?

Dünyanın her yerindeki diğer çocuklar gibi onların da iyi bir geleceği olmasını istiyorum. Bu bizim geleceğimiz için de çok önemli bir mesele. Bizim çocuklarımız için. Kızlarım Kabil'de okula gidiyor. Büyük olanı, Malala 10 yaşında ve altıncı sınıftan yedinci sınıfa geçti. Bu, şu andaki duruma göre eğitimine devam edemeyeceği anlamına geliyor.

Ne yapacaksınızTaliban eğitim yasağı uyguladığı için kızınızı yurtdışına mı göndereceksiniz?

Bu benim ve binlerce Afgan ailenin ve ebeveynin karşılaştığı bir soru. Kızlarımız ortaokul veya lise çağına geldiğinde ne yapacağız? Ülkeyi terk etmek, ülkeden vazgeçmek anlamına gelir. Bu nedenle de, çocuklarımızın hakları veya kızlarımızın eğitim alması için mücadelede gereken her şeyi yapmamız gerekiyor. Bundan vazgeçemeyiz.

Eğitime olan açlık bu kadar büyükse, Taliban neden 'hadi bunu yapalım' demiyor?

Bu onların yanıtlaması gereken bir soru ve yakında yanıtlamaları da gerekecek. Kızların okula gitmesine izin vermeliler. Bu konuda taviz yok. Bunu da onlara açıkça söyledim. Bu konuda taviz yok, Afgan kızların eğitimden mahrum bırakılmalarına izin vermemiz mümkün değil. Mümkün değil.

Bu nedenle de bunu değiştirmek için Taliban ve ülkenin geri kalanı olarak, Afganlar olarak hepimiz bir araya gelmeliyiz. Bu ister Taliban'ın kararı da olsun ya da dışarıdan dayatılan bir karar da olsun, nasıl olursa olsun bunu değiştirmeliyiz.

"Dışarıdan dayatılan" ifadesiyle neyi kast ediyorsunuz?

Bakın, Pakistan'ın eski Başbakanı İmran Han'ın İslamabad'da İslam dünyası dışişleri bakanlarına hitaben yaptığı konuşmada, Afgan kızların okula gitmemesini meşrulaştırmaya, bunun sorumluluğunu geleneklere yüklemeye çalıştığını duydunuz, bu yanlış, tamamen yanlış.

Ama Afganistan'da kızların okullarının yasaklanmasından Pakistan'ın nasıl bir çıkarı olabilir?

Zayıf bir Afganistan, muhtaç olan bir Afganistan, kendi ayakları üzerinde duramayan bir Afganistan, yoksulluk içinde bir Afganistan. Eğitim eksikliği yoksulluk demektir. Kızlarda eğitim eksikliği bazı becerilerin olmadığı anlamına gelir. Kızlarda eğitim eksikliği, toplumun yarısının, en azından toplumun yarısının eğitim almadığı anlamına gelir. Bu nedenle de toplumun yarısı üretme ve katılma becerisine sahip olamaz. Bu da oldukça zayıf ve muhtaç Afganistan demektir. Dolayısıyla Pakistan'ın bunu yapmak için başka bir nedeni olamaz.

ABD Başkanı Joe Biden'ın açıklamalarına göre, ABD 3 Ağustos sabahı Kabil'in merkezinde insansız hava aracı ile bir balkonu hedef alarak El Kaide lideri Eymen El Zevahiri'yi öldürdü. Hedef alınan ev, çok sayıda Taliban temsilcisinin yaşadığı bir bölgede yer alıyor. Afganistan, yeniden küresel terörün sponsoru mu oluyor?

Afganistan, hiçbir zaman küresel terörün sponsoru olmadı. Afganistan, küresel terörün mağduru oldu. Afgan halkı terörizmin en büyük mağdurları. Afgan halkı, dünyanın her yerindeki terörizm mağdurlarının acısını derinden paylaşıyor, çünkü biz çok daha fazla acı çektik. Afgan halkı 11 Eylül trajedisinin mağdurlarının acısını derinden paylaşıyor, çünkü biz de mağduruz. Afganlar terörizmin mağduru ve ne yazık ki terörizme karşı verilen mücadelenin de mağduru. Biz ikisini de istemiyoruz. Zevahiri olayında, Amerikalılar onu öldürdüklerini duyurdu. Taliban ise onun varlığından veya Kabil'de kaldığından haberdar olmadığını ve araştıracaklarını bildirdi. Öyleyse bu araştırılsın.

Gözlerinizi kapatır ve geçen yıl belirleyici olan son dönemi düşünürseniz, uluslararası birlikler yıldırım hızıyla çekilirken Taliban hızla ilerleyerek Kabil'e girdi. Sonrasında Cumhurbaşkanı Eşref Gani ülkeyi terk etti, Afgan birlikleri savaşmadı, uçağa tutunan Afgan gençleri gökyüzünden yere düştü. Bütün bu olaylarda sizce kim suçlu?

Çok, çok üzücü. Amerika Birleşik Devletleri'nin Afganistan'dan çekilme şekli utanç vericiydi. Bu hem bizi rencide etti, hem de Amerikan halkı açısından inciticiydi.

Sizin konutunuzdan pek de uzak olmayan Cumhurbaşkanlığı sarayında Taliban'ın bayrağını gördüğünüz zaman yüreğiniz sızladı mı?

Hayır. Bu Taliban'ın bayrağı. Şimdi Afganistan'da hükümetteler. Bizim ulusal bayrağımız siyah, kırmızı ve yeşil renklerinde, 1920'lerden bu yana orada olan Afganistan'ın tarihi bayrağıdır.

Şimdiki duruma bakarsak, ekonomi çöktü. Neredeyse nüfusun yarısı, yani 20 milyon kişi yüksek düzeyde gıda güvensizliği yaşıyor. Kabil'de hâlâ yardımların ulaştığı hastanelerde bile hayatta kalma mücadelesi veren çocuklar gördüm. Bu durumdan çıkış nasıl sağlanacak?

Çıkış yolu tüm Afgan halkını ülkenin yönetimine dahil ederek Afganlar arasındaki birliği güçlendirmektir. Taliban'a, onlara karşı olanlar ve hatta onlara karşı direnmeyi düşünen diğer tüm Afganları erkek ve kızkardeşleri olarak görmeleri, temasa geçmeleri ve herkesi ulusal diyalog sürecine dahil etmeleri çağrısı yapıyorum. Böylelikle biz Afganlar, Afgan halkı ifadesini kullanarak birlik olabilir ve daha iyi bir gelecek için bir yol çizebiliriz. Bu Taliban'a defalarca yaptığım bir çağrı.

Afganistan kayıp bir ülke mi?

Hayır, kayıp bir ülke değil. Dünyanın bu bölgesindeki en eski ülkelerden ve medeniyetlerden biriyiz. Daha iyi olacağız. Bu dönem de geçecek ve kendi ayaklarımızın üzerinde ve güçlü olarak geri döneceğiz.

Afganistan kadınlar açısından kayıp bir ülke mi?

Hayır, bu geçici bir dönem. Eğer Afganistan kadınlar için kayıp bir ülke olursa, Afganistan da kendisini kaybeder. Buna hiçbir zaman izin veremeyiz. Afgan kadınları eğitim alacak. Okula gidecekler. Mühendis, doktor ve gazeteci olacak, parlamentoya girecekler. Bunun zamanı gelecek ve siz de bunu göreceksiniz.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik