1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hasan Kara: Mültecileri burada tutmalıyız

23 Mart 2016

Suriyeli mültecilere kapısını açan Kilis'in Belediye Başkanı Av. Hasan Kara, mültecileri kentte tutmaya kararlı. Kara, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen Kilis'teki durumu ve beklentilerini DW Türkçe'ye anlattı.

Fotoğraf: Hasan Kara

DW Türkçe: Suriye tarafında tam Kilis sınırında beklemeye devam eden mültecilerin durumu nasıl?

Kara: Şu an 10 civarında kamp var. Kamplarda yaşıyorlar. Güvenliklerinde bir sorun yok. Güvenlikleri devam ettiği sürece onların buraya geleceğini sanmıyoruz. Ancak güvenlik problemi yaşandığı saniyede buraya hücum edeceklerdir.


DW Türkçe: Kilis'teki kamplarda 10 bin kişilik yer olduğu söyleniyor. Bu anlaşma sonrası mı oluşturuldu, yoksa var mıydı?

Kara: Orası her ihtimale karşı çok ciddi bir sıkıntı olduğunda, yedekte tuttuğumuz bir yerdi.

DW Türkçe: Mültecilerim çoğu kamplarda yaşamıyor. Bunun sebebi nedir sizce?

Kara: İnsanoğlunun birinci özelliği özgürlük. Ne olursa olsun, kamplar kapalı alan olduğundan dolayı insanlar kampta yaşamak istemiyor. Şartları daha kötü olmasına rağmen daha açık alanlarda, şehir merkezinde yaşamak istiyor. Bunun da insanoğlunun yaratılışı ile doğrudan alakalı olduğunu düşünüyorum.

DW Türkçe: Anlaşmaya yeniden dönersek, biliyorsunuz Yunanistan'a yasadışı geçen mültecilerin geri gönderilmesi söz konusu. Ancak Türkiye'nin bunu kaldıracak imkânı kalmadı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kara: Ama biz de bunun karşılığında burada yaşayan Suriyelilerden göndereceğiz. Nüfus sirkülâsyonu aynı olacak.

DW Türkçe: Peki bu kişilerim seçimi nasıl yapılacak?

Kara: Şu anda ayrıntılarını bilmiyorum.

DW Türkçe: Kilis'teki yaşama bakarsak, halk genel olarak olumlu karşılıyor ama yine de bazı huzursuzluklar var. Bunun artmaması için ne yapılabilir?

Kara: Şunu söyleyeyim. Kilis'in 90 bin 400 nüfusu var. Şu anda 129 binden fazla kayıtlı Suriyeli misafirimiz var. Biz bunlara misafir diyoruz, göçmen veya sığınmacı demiyoruz. Fakat kültürümüz farklı, dilimiz farklı ve yaşam koşullarımız farklı olmasına rağmen bunları misafir addettiğimiz için şu an bunlara katlanıyoruz ve misafirperverlik gösteriyoruz. Fakat bu sürdürülebilir bir olay olmaktan gittikçe çıkıyor. Onun için de kesinlikle Avrupa'nın, eğer bu sorunla çok fazla karşı karşıya kalmak istemiyorsa Türkiye'ye, en azından Türkiye'nin Suriyelilere yardım ettiği kadar yardım etmesi lazım diye düşünüyorum. Bir iki örnek vermek istiyorum. Kilis'de şahıs başına düşen yeşil alan 1,1 metrekare. Bir insan yattığı zaman zaten orayı kapatacaktır. Bu nedenle biz bu insanlara temiz içme suyu sağlayamazsak, temiz altyapı ve üstyapı sağlayamazsak, asgari insanca yaşam koşulları sağlayamazsak bu insanları benim Kilis'te tutmam mümkün değil. Aynı şekilde Türkiye de bunları sağlayamazsa Türkiye'de tutmamız mümkün değil.

DW Türkçe: Kilis Nobel Barış Ödülü adayı ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'i davet ettiniz. Kilis'i aday yapan özelliği nedir?

Kara: Şunu net bir şekilde iddia ediyorum; Kilis şu anda dünyada eşi benzeri görülmemiş bir olay sergiliyor. Kendi nüfusundan fazla Suriyeli misafiri olmasına rağmen toplumsal olaylar çıkarmıyor, asayiş olaylarına yer vermiyor ve gerçekten fedakârlığın tavan noktasını yaşıyor. Dünya kurulduğundan bu yana çeşitli zamanlarda savaşlar ve doğal afetler nedeniyle göçler olmuştur. Fakat buralarda müthiş olaylar asayiş olayları meydana gelmiştir. Bugün 21. yüzyılın en büyük ihtiyaç duyduğumuz olayı birlikte yaşama kültürüdür. Kilis kendisinden evini, işini, aşını, caddesini, sokağını ve havasını paylaşarak fedakârlık yaparak birlikte yaşam kültürü oluşturuyor. Onun için Kilis örneğinin dünyaya anlatılması ve dünyaya örnek olarak gösterilmesi gerektiğine inanıyorum. Nobel Barış Ödülü'ne de Kilis aday gösterildi. Ben kesinlikle Midilli'yi de az görmüyorum. Onlar da çok fedakârlık yapıyorlar. Ama Nobel Barış Ödülü'nün Kilis'e verilmesi gerektiğine inanıyorum. Özellikle bu konuda Sayın Merkel'in de dikkatini çekmek istedik. 8 Mart Kadınlar Günü vesilesiyle 20 metre boyunda dünyanın en büyük davetiyesini hazırladık. 3 bin civarında Suriyeli ve Türk kadınlar buna imza attılar. Sayın Merkel'in Kilis'e gelmesini istiyoruz. Kilis örneğini görmesini istiyoruz ve Kilis örneğini Avrupa'ya ve dünyaya anlatmasını istiyoruz. Çünkü bizim Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız anlatıyor ancak dışarıdan Suriye'ye hassas olan Suriye'ye daha insancıl bakan bir liderin özellikle bayan bir liderin bunu gelip görmesi çok çok önemli.

Kilis Belediye Başkanı Av. Hasan KaraFotoğraf: Hasan Kara

DW Türkçe: Suriyelileri Kilis'te tutmak istediğinizi söylüyorsunuz. Bu arzunuz neden kaynaklanıyor?

Kara: Bu bizim problemimiz ve dünyanın problemi. Türkiye'nin problemi. Siz komşu olarak problemin büyük yükünü taşımazsanız diğer insanlara bu yükü taşıtma gibi bir sorumluluğu yükleyemezsiniz. Onun için diyorum ki, biz bu insanları burada tutarsak insanlar yarın birgün Suriye düzeldiği zaman ülkelerine dönebilirler. Ama burada tutamazsak, Türkiye'nin daha içlerinden Avrupa'ya gönderirsek bu insanlar bir daha dönmek istemezler. En azından ikinci üçüncü nesil dönmek istemez. Ondan dolayı buradan Avrupa'ya seslenmek istiyorum. Gelin, bize yardım edin, bizim alt yapımızı ve üst yapımızı, bunları yaşanacak hale getirelim ve bu insanları burada tutalım. Yarın öbür gün Suriye'deki problem çözüldüğü zaman bu insanların kendi ülkelerine dönmelerini sağlayalım diyorum.

DW Türkçe: Suriyelilerin vatandaşlık meselesi de gündemde. Geri dönmeyip vatandaş olmak isteyenler de var. Size bu konuda nasıl bilgiler geliyor?

Kara: Vatandaşlık istiyorlar fakat kendi vatandaşlıklarından çıkmak istemiyorlar. Bu insanlar bu bölgede kaldıkları sürece kendi vatanlarına daha rahat dönebilirler. Ama burada kalmayıp Türkiye'nin daha içlerine gittiklerinde orada kalırlar ve vatandaş olurlar. Onun için şu çağrıda bulunuyorum altını çizerek, bu bölgede tutmamız lazım. Bunun için de bu bölgeye gereğinden fazla da yardım yapılması gerektiğini düşünüyorum.

© Deutsche Welle Türkçe

Seda Serdar