1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

HDP dokunulmazlıklara direnecek

10 Haziran 2016

Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği yürürlüğe girdi. HDP, “adil yargıya güvenimiz yok” diyerek değişikliği AİHM’e taşımaya hazırlanıyor.

Türkei Parlament Abgeordnete der HDP
Fotoğraf: Getty Images/AFP/A. Altan

152 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırıldığı anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından onaylanıp, Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte fezlekelerin savcılıklara gönderileceği 15 günlük süreç başladı.

Değişiklik gereğince TBMM Anayasa ve Adalet komisyonları, TBMM Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı’nda bekleyen dosyalar önce başbakanlığa ardından da ilgili savcılıklara gönderilecek. Dokunulmazlık dosyalarının savcılıklara gönderilme işlemi 23 Haziran’a kadar sürecek. Milletvekilleriyle ilgili gözaltı, tutuklama gibi tedbirlerin uygulanıp, uygulanmayacağı 23 Haziran’dan sonra tamamen savcılık ve mahkemelerce kararlaştırılacak. Adalet Bakanlığı’nın hesaplarına göre dokunulmazlık konusunda 152 vekil hakkında 800 dosya var. Bu dosyalardan 50’si AKP’li, 211’i CHP’li, 511’i HDP’li, 23’ü MHP’li vekillere, 5’i de bağımsız vekil Aylin Nazlıaka’ya ait. Bu hesap; 550 kişilik parlamentonun beşte birinden fazlasının dokunulmazlık dosyalarından etkilendiğini de gösteriyor.

Meclisteki sandalye dağılımına bakıldığında 59 kişilik HDP grubundan sadece 4’ü hakkında soruşturma dosyası bulunmuyor. 133 kişilik CHP grubundan 76, 40 kişilik MHP grubundan 30, 317 sandalyeye sahip AKP’den ise 288 vekilin soruşturma dosyası yok.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa

HDP ne yapacak?

Parlamento kulislerinde, 20 Temmuz’daki adli tatil başlamadan savcılıkların özellikle HDP’lilerle ilgili soruşturma dosyalarını işleteceği dile getiriliyor. Dosyaların çoğunluğunun içeriğinde ‘terör’ suçlaması olan HDP’lilerle ilgili yargının nasıl bir tutum izleyeceği kadar, HDP’nin nasıl bir yol izleyeceği de merak konusu. “Adil yargıya güvenmiyoruz” tutumundaki HDP’nin nasıl bir yol izleyeceğini partinin hukukçu vekillerinden Meral Danış Beştaş DW’ye anlattı:

“Adil yargıya güvenimiz yok. İfade vermeye gitmeyeceğiz. Ama bu yargıdan kaçtığımız olarak anlaşılmasın. Yargıyı da kendi kafasına göre kullanan, yöneten AKP zihniyeti önce HDP dosyalarını işleme koyacak, bunu biliyoruz. Maalesef Türkiye böylesi bir hukuksuzluğa da şahit olacak. HDP’nin hem parti olarak siyaset yapması engellenmeye çalışıyor hem de partinin vekillerinin siyaset yapma hakları gaspedilmeye çalışılıyor. Anayasa Mahkemesi’ne dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğinin iptali için yaptığımız başvuru reddedilmiştir. Şimdi AİHM’ni devreye sokacağız. AİHM’e hem parti düzeyinde, hem de vekiller düzeyinde başvuruları başlatacağız. Bu süreç ay sonuna kadar tamamlanmış olacak. Hakkımızdaki fezlekelerin tümü konuşma, düşünme ve demokratik eylemlerimizle ilgilidir. Türkiye’de sistem halkın oyuyla seçilmiş vekillerin haklarını bir kez daha gaspetme noktasına gelmiş ve AKP yönetimi de bu durumun doğrudan yöneticisi olmuştur. Türkiye’de demokrasi denilince Tayyip Erdoğan’ın hukuku akıllara gelmektedir artık. Bu baskıcı rejimle mücadelemize özgür düşünen, evrensel hukuku benimsemiş Türk halkından ve tüm dünyadan destek bekliyoruz.”

Demokratik siyaset mitingleri

HDP'li Garo Paylan da önümüzdeki süreçte izleyecekleri yolla ilgili olarak DW’ye değerlendirmelerde bulundu. Paylan; “Yurtdışına kaçtığımızı iddia ediyorlar ancak hepimiz buradayız. Bizim vereceğimiz tepkiler belli. Biz direneceğiz. HDP’ye her türlü diyalog kapısını kapatan AKP, devlet aygıtının katı askeri-sivil bürokrasisine teslim olmuştur. Erdoğan’ı da kendi kölesi gibi kullanan devlet aygıtı, siyasi aklı devre dışı bırakmıştır. Türkiye’de vurdulu-kırdılı yeni bir karanlık faşist dönem başlamıştır” derken, HDP’nin bu süreçte ‘yeni hamleleri’ olacağını söylüyor. Paylan; bu hamleler için “Yerel yönetimlerin güçlendirilmesine ilişkin yeni anayasa üzerine önerilerimizi kamuoyunun gündemine yeniden getireceğiz. Türkiye geneline yayılan demokratik siyaset mitinglerine hız vereceğiz. Çünkü dokunulmazlıklarla ilgili operasyonun kamuoyundaki algısı önümüzdeki dönem siyasetine de yön verecek. İç ve dış kamuoyunun dokunulmazlık soruşturmalarını nasıl takip edeceğini merak ediyoruz ve bu takibin içinde olmak istiyoruz” diye konuşuyor.

“Toplum barışı tehlikede”

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. İzzet Özgenç de, özellikle HDP’li vekiller ifade vermeye gitmediklerinde kolluk güçleri tarafından nasıl bir uygulamanın sözkonusu olabileceği ve Türkiye’de, dünyada nasıl karşılanacağına dair DW’ye değerlendirmelerde bulundu.

“Hukuk uygulanacaktır ancak burada amacın siyasi hayatta istikrarsızlığı tırmandırmak, toplum barışını tehlikeye sokmak olduğu çok açıktır” diyen Özgenç, “Çünkü siz, insanlara demokratik yollarla siyaset yapma kapılarını kapatırsanız ortaya medeniyetle, demokrasiyle ilgisi olmayan görüntüler çıkar” uyarısında bulunuyor. Özgenç’e göre mahkemeler dokunulmazlık dosyası olan vekilleri sorgulamaya başladığında mahkeme salonunda vekillerin hazır olması gerekiyor ancak bu noktada özellikle büyük sorunlar Türkiye’yi bekliyor. Özgenç, bu sorunlar için de “Vekiller direneceğini söylüyor. Yani mahkeme salonuna gelmeyecekler, siz gidip onları zorla yakalayacaksınız. Siyasi kaosu tırmandıracak bir kovalamaca başlatacaksınız. Kolluk kuvvetleri ile vekilleri karşı karşıya bırakacaksınız. Türkiye’nin yaşayacağı bu kaosu öncelikle siyasilerin bir kez daha dikkate alıp, dokunulmazlık konusunu gözden geçirmesi gerekir. Türkiye’de toplum barışı zehirlenmiştir” diye konuşuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster