Hükümetin reform söylemini gündemde çalıştığı bir dönemde organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’ya "dava arkadaşım" diyen MHP lideri Bahçeli, meclisin üçüncü büyük partisi HDP’yi de sosyal medyanın en popüler adresi Twitter’dan hedef aldı.

"HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır" diyen Bahçeli, "Terörist Demirtaş ve Sorosçu Kavala hakkında karar oluşmalı, hukuken suçlu olup olmadıkları da teyit ve tescil edilmelidir" ifadelerini de kullandı. Bahçeli’nin bu mesajları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Selahattin Demirtaş’ı "terörist" olarak nitelediği konuşmalarını sıklıkla yapmasının ardından geldi.

Bahçeli’den sonra Twitter’a girip HDP’yi hedef alan bir diğer isim MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın oldu. Yalçın, HDP’yi PKK ile eş tutarak "HDP/ PKK halk düşmanıdır, tabiat ve insanlık düşmanıdır. Terör örgütü HDP/PKK kamilen itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsüdür. Ağızları kapatılması gereken kravatlı mazbatalı güruhtur" mesajı paylaştı.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, MHP’den gelen bu sözlü saldırılara nasıl yaklaştıklarını, ne yapacaklarını TBMM’de bir grup gazeteciyle yaptığı söyleşide anlattı.

"Aslında AKP reform istiyor da, MHP reformları önlüyor" diye bir algı yaratıldığından yakınan Sancar, "AKP ile MHP’nin birbirinden geri kalır yanı yok. Mesele, iktidarın bir bütün olarak sıkıntı yaşıyor olmasıdır. Hem oy kaybediyorlar hem de toplumsal rızaları onayları kalmadı. Bu sıkışmışlığı aşmak için bir şeyler yapma ihtiyacı hissediyorlar. Reform söylemini de bu yüzden ortaya attılar" dedi.

Sancar, TBMM’de yapılan bütçe görüşmelerinde iktidar cephesinin muhalefetin hiçbir sorusuna makul yanıt veremediğini, bütçenin "saray, rant ve savaş bütçesi" olduğunun açıkça gözlendiğini söyledi. MHP’nin bu yüzden Türkiye’de yaşanan derin siyasi ve ekonomik çöküşün sorumlusu olmaktan kurtarmaya çalıştığını düşünen Sancar, "Tehdit, şantaj, gerilim ve çatışma diline başvurmaktan başka çareleri kalmadı" dedi.

"Aşırı hırçınlık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’yi hedef aldığını hatırlatan Sancar, Bahçeli’nin de HDP’yi hedef alarak muhalefet bloğunu siyaseten bir köşeye çekip belli bir yere hapsetme hedefinde olduğunu söyledi. Sancar, "İktidar ortaklarında aşırı hırçın bir ruh hali var. Bu hırçınlıklarıyla siyaseti istedikleri gibi bölüp, yönetmek istiyorlar. Biz bu tuzağın farkındayız. Yaptıkları, işledikleri suçlara karşı sözümü söyleyeceğiz. Onların siyaseti istedikleri alana hapsetmelerine izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

HDP kapatılır mı?

Sancar, HDP’nin kapatılıp kapatılmayacağına dönük tartışmaların çok da üzerinde durmak istediklerini anlatırken, "Yargı iktidarın kontrolünde. Kapatma meselesi bizim dışımızda bir mesele. İstedikleri davayı, istedikleri an açıyorlar. Her türlü hukuksal tasfiye operasyonuna dair tecrübemiz büyük. Aldırmayacağız, yolumuza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

AKP ile MHP’nin Türkiye siyasetini "mafyavari operasyonlara açık hale getirme çabasında" olduğunu söyleyen Sancar, MHP lideri Bahçeli’nin HDP’ye mafyavari tehditlerine karşı savcıların suç duyurusunda bulunmamasının gözden kaçmamasını istedi. HDP’nin suç duyurusunda bulunacağını dile getiren Sancar; BM, Avrupa Konseyi ve uluslararası ceza hukukunun tüm organlarını harekete geçireceklerini duyurdu.

"İnsanlık suçu"

Sancar, MHP’li Yalçın’ın HDP’yi "itlaf edilecek haşere sürüsü" olarak nitelemesinin uluslararası hukukta "insanlık suçu" olduğunu söyledi, Ruanda örneği verdi. Ruanda’da 1993-94 yıllarında son yılların en büyük soykırımı işlendiğini anlatan Sancar, radyodan Tutsiler için "öldürülmesi gereken hamam böcekleri" ifadesinin kullanıldığını hatırlattı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi, 2000 yılında Ruanda’daki radyo yöneticilerinin bu ifadelerden dolayı "soykırım, soykırıma tahrik, yardım ve yataklık" suçlarını ve "insanlığa karşı suç" işlediğine hükmetmişti. Kimi radyo yöneticileri 30-35 yıl arasında değişen kimi de ömür boyu hapis cezaları almıştı.

Sancar’a göre Semih Yalçın da aynı suçu işledi. İnsanlığa karşı suçun Türk Ceza Kanunu’nda da yer aldığını söyleyen Sancar, "Savcılar acilen dava açmalıdır. Biz hem Türk yargısını hem de uluslararası hukuku harekete geçireceğiz" dedi. HDP, Twitter yönetimine de başvurup MHP lideri Bahçeli ile Semih Yalçın’ın tweetlerinin "insanlığa karşı suç, nefret suçu" olarak sayılmasını ve hesaplarının kontrol edilmesini isteyecek.

Sancar, “HDP’yi itlaf edilecek haşere sürüsü” gören MHP’nin tüm HDP’li vekilleri, HDP için çalışan personeli, HDP’ye oy verenleri, 15 milyonu bulan HDP sempatizanını hedef aldığına dikkat çekti; birinin başına bir şey gelirse sorumlusunun MHP olduğunu söyledi. Sancar “Hangi hakla, hangi cüretle. Kime ve neye güveniyorlar. Nasıl pervasızca böyle tehditlerde bulunuyorlar. Bu sorulara yanıt versinler” çıkışında bulundu.

Sancar, tüm siyasi ve toplumsal muhalefetin AKP ve MHP’nin "mafyavari tavrı"na karşı birleşmesini isterken, "Biz halkımıza güveniyoruz. Mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu ülkede zemini en sağlam parti HDP’dir" dedi. HDP’nin bölüneceğini düşünenlerin de düş gördüğünü savunan Sancar, "Anketlerde en düşük oy oranımız yüzde 11,5’tur. Dahasını halkımız biliyor zaten" dedi.

Sancar, iktidarın "mafyavari tavrının", reform söylemini de boşa çıkardığını savundu. Sancar, "Çözümsüzlük batağında batıyorlar. Sistemin altında kalmamak için çok tehlikeli oyunlar oynuyorlar. Yargıya talimat veriyorlar, anayasayı çiğniyorlar. Sonra da iktidardan sözediyorlar. Kimi kandırıyorlar" diye konuştu.

Hilal Köylü / Ankara

©Deutsche Welle Türkçe