1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Heybeliada Ruhban Okulu Beyaz Saray sonrası açılabilir mi?

26 Eylül 2025

Erdoğan ile Trump'ın Beyaz Saray buluşması sonrası 54 yıldır kapalı olan Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması yeniden gündemde. Peki bu okulun açılması Türkiye'nin ABD-Rusya dengesini bozar mı?

Heybeliada Ruhban Okulu bulunduğu Aya Triada Manastırı'nın giriş kapısı.
Heybeliada Ruhban Okulu, Rum Ortodoks Aya Triada Manastırı'nın içinde bulunuyor. Fotoğraf: Bastian/Caro/picture alliance

Heybeliada Ruhban Okulu ile ilgili 1971'den bu yana devam eden açılıp açılmayacağı tartışması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray görüşmesinde yeni bir boyut kazandı.

Erdoğan, görüşmenin öncesinde yaptığı açıklamada Trump'ın gerek birinci dönemi gerekse ikinci döneminde Türkiye-ABD ilişkilerinde farklı süreç yaşandığını söyleyerek, "Heybeliada Okulu açılacak mı?" sorusuna "Heybeliada Okulu ile ilgili üzerimize ne düşerse biz onu zaten yapmaya hazırız" yanıtını verdi. Erdoğan Türkiye'ye dönünce Patrik Bartholomeos ile bu konuyu görüşme fırsatı bulacağını da kaydetti.

Fener Rum Patriği Bartholomeos, Eylül ayı ortasında Beyaz Saray'da Başkan Trump ile görüşmüş, bu görüşme sonrasında yaptığı açıklamada Heybeliada Ruhban Okulu'nun durumunun da gündeme geldiğini söylemişti.

Erdoğan ile Trump'ın Beyaz Saray'da yaptığı görüşmede gündeme gelen konulardan biri Heybeliada'daki Ruhban Okulu oldu. Fotoğraf: Evan Vucci/AP Photo/picture alliance

Şimdi gözler okulun ne zaman ve hangi şartlarda açılabileceği ile benzer sorular etrafında yapılan tartışmalara çevrilmiş durumda.

Ruhban Okulu kimler için, neden önemli?

Heybeliada Ruhban Okulu (resmî adıyla Aya Triada Ruhban Okulu) İstanbul'da Heybeliada'da 1844'te açılan ve Ortodoks dünyasının en önemli dini eğitim kurumlarından biri olarak kabul edilen, din adamı yetiştiren bir okul.

1844-1971 yılları arasında Ortodoks din adamları yetiştiren ve Patrikhane'nin küresel çapta din adamı ihtiyacını karşılayan bir merkez olarak öne çıkan okulun yaklaşık 1000 mezun verdiği biliniyor.

Fener Rum Patrikhanesi, Ortodoks dünyasında önemli bir akademik ve teolojik kurum olarak kabul edilen okulun yeniden açılmasını din özgürlüğü ve küresel Ortodoks cemaatinin din adamı ihtiyacı açısından gerekli görüyor.

Okulun açılmasının Patrikhane'nin küresel Ortodoks dünyasındaki etkisini artırmasını da sağlayacağı belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Patrik Bartholomeos'u geçen yıl Aralık ayında kabul etmişti. Fotoğraf: ANKA

Okulun açılması Lozan'a aykırı mı?

Okul, 1971 yılında o dönemin konjonktüründe yani Kıbrıs sorunu ve Yunanistan ile ikili sorunların ön plana çıktığı bir zamanda kapatılmıştı.

Kapatma kararı Anayasa Mahkemesi'nin "özel yükseköğretim kurumlarının devlet denetimi altında olması gerektiğine" dair kararı ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na aykırılık nedeniyle verilmişti. Türk hükümeti okulu "özel bir yükseköğretim kurumu" olarak kabul etmiş ve bu statüdeki tüm kurumların ya devlet üniversitelerine bağlanmasını ya da kapatılmasını öngören yasayı uygulamıştı. Okul ise Patrikhane'ye bağlı özel bir kurum olarak kalmak istemişti.

Okulun açılması ile ilgili talepler uzun zamandır dillendirilirken, bunun Lozan Anlaşması'na aykırı olup olmadığı ile ilgili de süregelen bir tartışma var.

1923 yılında imzalanan Lozan Barış Anlaşması'nda Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması veya kapatılmasıyla ilgili doğrudan, özel bir hüküm bulunmuyor. Ancak Anlaşma'nın azınlık haklarıyla ilgili maddeleri Türkiye'deki gayrimüslim azınlıkların (Rum, Ermeni, Yahudi) dini, kültürel ve eğitim haklarını koruma altına alıyor.

Bazı kesimler okulun açılmasının "azınlık hakları" kapsamında Lozan Anlaşması'na uygun olduğunu savunurken, diğerleri bunun Patrikhane'nin "ekümenik statüsünü güçlendirebileceği ve Türkiye'nin egemenlik haklarını zedeleyebileceği" görüşünü dile getiriyor.

Bu okul ile ilgili sorun kapsamında Lozan'ı da içine alan bir başka husus da Yunanistan'daki Türk azınlığını ilgilendiriyor. Lozan Anlaşması, Türkiye'deki azınlıklar ile Yunanistan'daki Türk azınlığın karşılıklı olarak eşit haklara sahip olmasını öngörüyor. Bu nedenle okulun açılması tartışmaları, Batı Trakya Türklerinin eğitim ve dini haklarındaki sorunlarla birlikte ele alınıyor.

Ekümenik tartışması ve okulla ilişkisi ne?

Heybeliada'daki Ruhban Okulu ilgili süren bir diğer önemli tartışma da Fener Rum Patrikhanesi'nin "ekümenik" olup olamayacağı konusu.

Kelime anlamıyla "evrensel" veya "tüm dünyayı kapsayan" demek olan ekümenik dini bağlamda ise özellikle Ortodoks Hristiyanlıkta, Fener Rum Patrikhanesi'nin dünya çapındaki Ortodoks kiliseleri üzerinde manevi liderlik iddiasını temsil ediyor.

Heybeliada'daki Ruhban OkuluFotoğraf: CHROMORANGE/IMAGO

Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasıyla ilgili tartışmalarda ekümeniklik, Patrikhane'nin yalnızca Türkiye'deki Rum cemaatine değil küresel çapta tüm Ortodoks topluluklarına liderlik etme rolünü gündeme taşıyor.

Türk hukuk sistemine göre ise Patrikhane, Lozan Anlaşması uyarınca yalnızca İstanbul'daki Rum Ortodoks cemaatine hizmet eden yerel bir dini kurum; yani "ekümenik" sıfatı hukuken tanınmıyor.

Ancak Türkiye devlet politikası olarak şimdiye kadar Patrikhane'yi yerel bir dini kurum olarak görüyor ve "ekümeniklik" iddiasını reddediyor.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack Ağustos 2025'te Patrik Bartholomeos'u ziyaretinde açıkça "ekümenik" sıfatını kullanmış ve buna karşılık Dışişleri Bakanlığı'ndan bir tepki gelmemişti.

15-16 Haziran 2024 tarihlerinde İsviçre'de Ukrayna konulu bir barış konferansı düzenlenmiş, buraya Türkiye adına Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yanı sıra Bartholomeos'un "ekümenik" sıfatıyla katıldığı ortaya çıkmıştı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli 19 Haziran 2024'te açıklama yaparak, anayasada Patrikhane'nin konumuna ilişkin değişiklik olmadığını söylemiş ve "Türk anayasası ve kanunları himayesinde varlık gösteren Patrikhane'nin, gayrimüslim azınlıklara ait herhangi bir kilise veya sinagogdan daha fazla yetki veya hakkı bulunmuyor. Patrikler ise idari açıdan Fatih Kaymakamlığı ve İstanbul Valiliği'ne bağlı bulunuyor" demişti.

Okulun açılması ABD-Rusya dengesini nasıl etkiler? 

Farklı açılardan çok boyutlu bir sorun haline gelen Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasının uluslararası diplomasiyi ilgilendiren önemli bir boyutu da bulunuyor.

ABD, Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenik statüsünü ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını dini özgürlükler ve azınlık hakları çerçevesinde değerlendiriyor. Ancak bunun da ötesinde ABD için jeopolitik bir önemi de bulunuyor.

Fener Rum Patrikhanesi tarihsel olarak Ortodoks Hristiyan dünyasında "primus inter pares" yani eşitler arasında birinci olarak kabul ediliyor. Ancak bu statü özellikle Moskova Patrikhanesi tarafından sorgulanıyor. ABD bu tartışmada Fener Rum Patrikhanesi'ni destekleyerek Ortodoks dünyasındaki liderlik yarışında Moskova'ya karşı İstanbul'u bir denge unsuru yapmaya çalışıyor.

Rusya ise dünyadaki en büyük Ortodoks nüfusa sahip ülke olarak Moskova Patrikhanesi'ni Ortodoks dünyasının lideri olarak konumlandırmaya çalışıyor.

Ukrayna Ortodoks Kilisesi 2019'da Fener Rum Patrikhanesi tarafından bağımsız bir kilise olarak tanınmış ve bu adım Rusya'nın sert tepkisine yol açmıştı. ABD bu süreçte Fener Rum Patrikhanesi'ni desteklemişti.

Türkiye ise şimdiye kadar bu konuda da ABD ve Rusya ile ilişkilerde stratejik bir denge gözetiyordu.

Okul yeniden nasıl açılabilir?

Peki 54 yıldır kapalı olan Ruhban Okulu yeniden nasıl açılabilir?

Ruhban Okulu, 1971 yılında kapatılmıştı. Fotoğraf: Emrah Gurel/AP Photo/picture alliance

Okulun yasa ile kapatılması nedeniyle, açılması için de yeni bir yasanın çıkartılmasının en uygun ve kolay yol olduğu düşünülüyor.

Cumhur İttifakı'nın TBMM'de yasa geçirmek için yeterli çoğunluğu bulunuyor. Bazı muhalefet partilerinden de böyle bir düzenlemeye olumlu oy verilebileceği tahmin ediliyor.

Hukukçulara göre böyle bir yasa ile Ruhban Okulu gibi azınlık dini eğitim kurumlarına, standart yükseköğretim sisteminin dışında Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı veya özel bir statüde faaliyet gösterme imkanı tanınabilir.

Gündeme gelen bir başka yöntem ise okulun bir yükseköğretim kurumu yerine, yalnızca din eğitimi veren bir vakıf olarak tanınması ve buna göre düzenlenmesi. Ayrıca Ruhban Okulu'nun mevcut bir devlet üniversitesine bağlı bir bölüm ya da enstitü olarak açılabileceğini savunanlar da bulunuyor.

Fener Rum Patriği Bartholomeos, Yunan basınına verdiği bir demeçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Milli Eğitim Bakanlığı'na okulun açılması için talimat verdiğini ve "faaliyetin eşiğinde olduklarını" belirtmişti.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise geçen haftalarda yapığı açıklamada "Ruhban Okulu'nun açılması siyasi bir karar. Bu kararı Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanlığımız veriyor. Bana 'açılsın' yönünde bir talimat verilirse, yol haritamızı hazırlamak için okul ziyareti yaptık, teknik hazırlığımızı tamamladık ve raporladık. Son bir görüşme yapacağız yakında" demişti.

 

Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.