1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hintli kızlar daha doğmadan mağdur

16 Ağustos 2011

Dünyanın hiç bir yerinde kadın olmak kolay değil. Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre kadınların yüzde 33’ü çocuk yaşta evlendiriliyor. Hindistan’da ise kız çocukları istenmiyor.

Fotoğraf: Lauren Farrow

Türkiye’de Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nin, Sabancı Vakfı’nın desteği ile yürüttüğü “Çocuk Gelinler: Yıkıcı Gelenekler ve Ataerkil Sosyal Mirasın Mağdurları” adlı proje kapsamında yapılan araştırmaların ilk sonuçlarına göre Türkiye’de her üç kadından biri çocuk yaşta evlendiriliyor.

Türkiye’nin yanı sıra Hindistan da kadınların çocuk yaşta evlendirildiği ülkeler arasında yer alıyor. Hindistan’da kadın olarak dünyaya gelmek hiç de kolay değil. Ülkede evlenen kadının ailesi başlık parası ödediği için, çoğu aile kız çocuklarını istemiyor.

Kız çocuk ceza olarak görülüyor

Hindistan’da, halkın kızlara bakışını “kız çocuğu yetiştirmek, komşunun bahçesini sulamakla aynıdır” atasözü çok iyi açıklıyor. Hindistan’ın bir köyünde yaşayan Pugalhvani, kendisini ailesine yük olarak görüyor. “Neden dünyaya geldim?” diye soran Pugalhvani, dört kız kardeş olmasalar, anne ve babasının bu kadar çok çalışmak zorunda kalmayacağını dile getiriyor.

Ülkenin özellikle kırsal kesimlerinde, bir ailenin dört kızı olması, ceza gibi algılanıyor. Bir kızın ihtiyaçları karşılanıp, okutulup, gelin olarak başlık parası ödendikten sonra damadın ailesiyle birlikte yaşamaya başlayacağı, bu nedenle kendi ailesine hiç bir yararı olmadığı düşünülüyor.

Kız çocuklar kürtaj kurbanı

Bu bakış açısı nedeniyle kız çocuklarının daha doğmadan, kürtajla aldırılması oldukça yaygın. Kanada’da Toronto Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma, ülkede geçen 20 yıl içinde 10 milyondan fazla kız çocuğunun kürtajla aldırıldığını ortaya koyuyor. The Lancet adlı dergide yayınlanan araştırmada, Hindistan’da yapılan nüfus sayımına göre bir ile altı yaş arasındaki erkek çocukların sayısının kızlara göre 7,1 milyon fazla olduğuna dikkat çekiliyor. 20 yıl önce bu farkın 4,2 milyon olduğu belirtiliyor.

Sivil toplum örgütleri, kız çocuklarının kürtajla aldırılması hatta doğduktan sonra öldürülmesini engellemek için mücadele ediyor. Bonn merkezli Andheri Yardım adlı dernek, bu konuda maddi destek sağlıyor. Hindistan’ın güneyinde Tamil Nadu Eyaleti’ndeki Kaandai adlı köyde yaşayan Banu, bu destek sayesinde kızı Jesira'nın yaşadığını ifade ediyor.

Jesira, Banu'nun ikinci kızı. İlk başta eşinin kendisini ve küçük kızını görmek istemediğini söyleyen Banu, “eğer sivil toplum örgütlerinden kadınların desteği olmasaydı, eşim bu bebeği ortadan kaldırmamı isterdi” diyor.

Daha doğmadan ölüme mahkumlar

Hint hükümeti, kendini kısırlaştırmak için tubal sterilizasyon ameliyatı yaptıran annelere belli koşullarda para ödüyor. Böylelikle nüfus artışının kontrol altında tutulması hedefleniyor. Ancak ailelerin erkek çocuk isteği, bazı ailelerin kızlarını öldürmesine yol açıyor. Halk arasında yaygın olan bâtıl bir inanışa göre, ikinci kızın ölümünün ardından doğacak çocuğun erkek olacağı düşünülüyor.

Fotoğraf: Indian Rugby Football Union





Eskiden ebe olarak çalışan Rasammel, kız çocuklarını gizlice öldürmede on farklı yöntemin kullanıldığını, kız bebeklere iri taneli tahıl yedirmenin veya ıslak bir beze sarıp, vantilatörün önüne yatırmanın bu yöntemler arasında olduğunu söylüyor.

Sivil toplum örgütlerinin, halkı aydınlatıcı çalışmaları sayesinde Hindistan'da kız çocuk ölümlerinin azaldığı gözlemleniyor. Ancak Toronto Üniversitesi'nin araştırmasında, hamilelik sırasında ultrasonla yapılan muayenelerin cinsiyet tespitine olanak vermesini kaygı verici olarak nitelendiriliyor. Bu yöntem çoğunlukla varlıklı aileler tarafından kullanılıyor. Aslında Hindistan'da doktorların, bebeğin cinsiyetini söylemesi yasak. Ancak sivil toplum örgütleri, bazı doktorların bebeğin cinsiyetini ailelere dolaylı olarak söylediğine dikkat çekiyor. Örneğin doktorlar, “çok mutlu olacaksınız” ya da “çok üzüleceksiniz” gibi ifadelerle de çocuğun cinsiyetini bildirebiliyorlar.

Fotoğraf: picture-alliance/ dpa


© Deutsche Welle Türkçe


DW,dpa/JD,BK

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster