1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

HRW'den Ankara'ya sert suçlamalar

15 Aralık 2016

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Ankara'yı kasıtlı ve sistematik bir şekilde bağımsız medyayı hedef almakla suçladı. HRW raporunda halkın bağımsız bilgiye ulaşımının engellendiği vurgulandı.

Istanbul Protest Cumhuriyet Verhaftungen
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Suna

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türkiye'de basın özgürlüğünün durumuyla ilgili açıkladığı raporda Ankara'ya sert suçlamalarda bulundu. Türkiye'den 61 gazeteci, avukat ve aktivistlerle yapılan mülakatlara dayanan araştırma sonucu yayınlanan raporda, 'Ankara yönetiminin, sözde düşmanlarına karşı acımasızca girişimlerine yönelik kontrol ve eleştirinin önüne geçmek amacıyla sistematik olarak bağımsız medyayı hedef aldığı' belirtildi.

Raporda 'insan hakları ve hukuk devletinin temel prensiplerinin kasıtlı olarak görmezden gelindiği' belirtilerek, Türkiye'de 148 gazeteci ve medya mensubunun hapiste ya da gözaltında olduğuna dikkat çekildi. Raporda, 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen olağanüstü hal kapsamında 140 medya kuruluşu ve 29 yayın evinin Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kapatıldığı belirtilerek, bunun sonucunda 2 bin 500 gazeteci ve medya mensubunun işsiz kaldığı kaydedildi.

"Halkın bilgiye ulaşımı engelleniyor"

Türkiye'deki gazetecilerin ülkede kasvetli, baskıcı bir atmosferin hüküm sürdüğü ve hükümetin gündeme gelmesini istemediği konularda hareket alanının giderek daraldığı şikayetinde bulunduğu da kaydedildi.

Raporda hükümetin sadece darbeden sorumlu tuttuğu Fethullah Gülen'e yakın medya kuruluşlarını değil, Kürt yanlısı medya ve 'Cumhuriyet' gibi bağımsız eleştirel sesleri de hedef aldığı' belirtildi.

HRW raporunda eleştirel gazeteciliğe yönelik saldırıların 2014'te artmaya başladığı, ancak darbe girişiminin ardından daha da sertleştiği belirtilerek, halkın ülkedeki gelişmelerle ilgili bağımsız bilgilere düzenli ulaşımının engellendiği kaydedildi.

'Kasıtlı sansür' suçlaması

Medya kuruluşları ve özel kuruluşlara yönelik geçen yılki kayyum atamalarına da değinilen raporda, bunun ilgili yasaların suistimali, özel mülkiyet hakkının ihlali ve medya kuruluşları konusunda da kasıtlı sansür anlamına geldiği belirtildi.

HRW Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, "Olağanüstü hal kapsamında 148 gazeteci ve medya mensubunun tutuklanması, 169 medya kuruluşu ve yayın evinin kapatılması, Türkiye'nin demokrasi için kilit önem taşıyan insan hakları ve basın özgürlüğü temel ilkelerini kasıtlı olarak hedef aldığını göstermektedir" açıklamasını yaptı.

Türk hükümeti ise basın özgürlüğünü kısıtladığı yönündeki suçlamaları reddederek, gazetecilerin mesleklerinden dolayı değil, terör örgütlerine destek gerekçesiyle cezai takibata uğradığını savunuyor.

Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü de salı günü açıkladığı raporda Türkiye'nin, doğrudan mesleğiyle bağlantılı olarak tutuklanan 41 kişiyle, dünyada en fazla profesyonel gazetecinin hapiste bulunduğu ülke olduğunu açıklamıştı.

 © Deutsche Welle Türkçe

dpa,AFP/BK,BS

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik