1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İş Bankası'nın akıbeti ne olacak?

6 Şubat 2019

Cumhurbaşkanı Erdoğan İş Bankası'ndaki CHP hisselerinin Hazine'ye devrini gündeme getirdi. Uzmanlara göre böyle bir adım uluslararası piyasalarda Türk bankacılık sektörüne ilişkin algıyı zedeler.

Isbank GmbH
Fotoğraf: picture-alliance/H. Galuschka

Salı günkü grup toplantısında Türkiye İş Bankası’ndaki CHP hisselerinin Hazine’ye devredileceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi dünyasında "İş Bankası" tartışmasını bir kez daha alevlendirdi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk "milli bankası" olma özelliğine sahip olan Türkiye İş Bankası’ndaki yüzde 28,09’luk CHP hisselerinin Hazine’ye devrini DW Türkçe’ye yorumlayan uzmanlara göre,  böyle bir adım uluslararası piyasalarda Türk bankacılık sektörüne ilişkin algıyı zedeleyecek.

Banka hisseleri düşüşe geçti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan CHP'nin İş Bankası’ndaki hisselerinin Hazine’ye devrini ilk olarak 17 Eylül 2018 tarihinde gündeme getirmişti. Erdoğan, son olarak 5 Şubat Salı günü AKP Grup Toplantısı’nda "İş Bankası masada bunu unutmayın. İş Bankası Hazine'nin malı olacak. CHP'nin orada 4 üyesi var, ne iş yapıyorlar orada bunların hepsini biliyoruz. Buradaki tarihi yanlışın önünü keseceğiz" açıklamasında bulundu.

Erdoğan’ın açıklaması sonrasında İş Bankası hisseleri hızla değer kaybetti. Gün içinde değer kayıpları yüzde 11’i bulurken, gün sonundaki hisse senedi değer kaybı yüzde 6,4 olarak gerçekleşti. Banka hisselerinin değer kaybı bugün de sürdü ve İş Bankası hisseleri 6 Şubat Çarşamba gününü de yüzde 1,3 değer kaybı ile kapattı.

Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/O. Orsal

"Negatif algı yaratır"

İş Bankası tartışmasını DW Türkçe’ye değerlendiren ticaret ve vergi hukuku uzmanı Avukat Prof. Dr. Hakan Üzeltürk, "İş Bankası’nın Hazine’ye devredilmesi tüm dünyada Türkiye bankacılık sistemi açısından negatif bir algı yaratır" diyor.

Böylesi bir gelişmenin Türkiye'de bankalara devlet tasarrufu ile el koyulduğu izlenimi yaratabileceğini dile getiren Prof. Üzeltürk, "Hukuki anlamda, hükümetin bu adımı atıp atamayacağını söylemek zor. Çünkü bugün pek çok resmi işlem aslında mevcut hukuka uygun olmadan hayata geçiriliyor. İş Bankası’nın Hazine’ye devri konusunda da durum böyle" diye konuşuyor.

Öte yandan İş Bankası’ndaki Atatürk hisselerine ilişkin özel bir kanun bulunduğunu ve bunun özünde Atatürk'ün iradesini yansıttığını vurgulayan Üzeltürk, "Yani hassas olunması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Dış dünyada iyi algılanmaz. Hükümet, muhalefete ait varlıklara el koyuyor gibi bir tabloya zemin hazırlayabilir. Çünkü ekonomik olarak herhangi bir özel bankanın böyle bir tasarrufa konu olabileceğini düşünmek kolay değil" değerlendirmesinde bulunuyor.

Türkiye’nin ilk özel milli bankası

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk milli bankası olan İş Bankası’nın temelleri 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün girişimleri ile atıldı. Kurulduğu 1924 tarihinde nominal sermayesi 1 milyon TL olan bankanın fiilen ödenen 250 bin TL’lik sermayesini Atatürk karşılamıştı. Dolayısıyla banka, bir finans kurumu olmanın ötesinde, Cumhuriyet değerlerini temsil eden ve Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası olarak kabul edilen bir kurum olma özelliği taşıyor. 

Bugün Türkiye İş Bankası hisse senetleri Borsa İstanbul’da ve Global Depo Sertifikası olarak Londra Borsası’nda işlem görüyor.  Çalışanların kurucusu olduğu İş Bankası Munzam Sandığı, yüzde 40,13 ile sermayede en büyük paya sahip. Ardından yüzde 31,78 ile halka açık hisseler ve yüzde 28,09 ile tartışmaya neden olan Atatürk hisseleri geliyor. CHP’nin yönettiği Atatürk hisselerine ait temettü gelirleri vasiyet gereği, Türk Dil ve Tarih kurumlarına aktarılıyor. Anadolu Hayat, Şişecam, Paşabahçe, Trakya Cam, Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası, Milli Reasürans gibi dev holdingler İş Bankası’nın iştirakleri arasında yer alıyor.

6 milyar TL’yi aşan kar

Eylül 2018 verilerine göre, yaklaşık 25 bin kişinin istihdam edildiği bankanın Türkiye’nin tüm şehirlerini kapsayan yurt içi şubelerinin sayısı 1335, yurt dışı şubelerin sayısı ise 22. İş Bankası’nın 7 milyon dijital müşterisi bulunuyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre özel bankalar içerisinde toplam aktifler ve toplam kredilerde lider olan İş Bankası’nın 2017 yılına ilişkin konsolide net karı 6,2 milyar TL oldu.

Varlık Fonu’na mı devredilecek?

İş Bankası’na ilişkin tartışmaların önemli bir noktası da CHP hisselerinin Hazine’den Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Türkiye Varlık Fonu’na aktarılıp aktarılmayacağı.

Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Varlık Fonu portföyünde Türk Hava Yolları’nın (THY) yüzde 49,12 oranındaki hissesi ve Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin yüzde 6,68 oranındaki Hazineye ait hissesi ile birlikte Çaykur, Eti Maden, TCDD, Ziraat Bankası, Halk Bankası gibi kurumların hisseleri bulunuyor.

İş Bankası’nın Varlık Fonu’na devredilme ihtimalinin bankacılık sistemine olan güven unsurunu zedeleyeceğini vurgulayan Prof. Hakan Üzeltürk, "İş Bankası Hazine’ye girdikten sonra bir daha çıkması kolay kolay mümkün olmaz. Dolayısıyla bankayı artık hükümet yönetmeye başlar" diyor.

Fotoğraf: picture-alliance/AA/M. Kula

"Yurtdışından borçlanmayı kolaylaştırabilir"

DW Türkçe’ye konuşan Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent ise, İş Bankası’nın Varlık Fonu içine alınmasının Türkiye’nin yurtdışından borçlanmasını kolaylaştıracak bir etken olabileceği görüşünde.

"Hükümet, bir akşam hazırlanacak bir kararname ile bu değişikliği yapabilir" diyen Başlevent, Varlık Fonu’nun bugüne kadar hükümet tarafından istenen verimi sağlayamadığına işaret ediyor. Prof. Başlevent, şunları söylüyor:

"Varlık Fonu bugüne kadar fazla varlık gösteremedi. Kurulurken adeta bir 'paralel Hazine' gibi uygun şartlarda borçlanma sağlaması planlanıyordu. Ancak bunu yapabilmesi için de teminat gösterilmesi gerekiyor. İş Bankası’nın önce Hazine’ye oradan da Varlık Fonu’na aktarılması, Türkiye’nin borçlanma imkanlarını artırabilir. Hükümet böyle bir hesap yapıyor olabilir. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan İş Bankası tartışması ile son dönemde giderek artan çarşı-pazar şikayetlerini de gündemden düşürmek istiyor olabilir. İzleyip göreceğiz."  

İki kez el konulmuştu

Daha önce 1950’lerde Menderes döneminde ve 12 Eylül darbesi sonrasında da CHP’nin bankadaki hisselerine el konulmuştu. Ancak her iki el koyma işlemi sonrasında da CHP’nin hukuki itirazları sonucu, hisseler CHP’ye iade edildi. Bu iade işleminde Yargıtay Genel Hukuk Kurulu’nun, "vasiyet hakkının miras hukuku gereğince hiçbir şekilde değiştirilemez olduğu" yönündeki kararı belirleyici oldu.

Aram Ekin Duran

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik