1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İBB iddianamesi kabul edildi

25 Kasım 2025

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İBB’ye yönelik "yolsuzluk" soruşturması kapsamında hazırladığı yaklaşık 4 bin sayfalık, 402 sanıklı iddianame kabul edildi. İmamoğlu için 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Türkei |  Bürgermeister Imamoglu vor dem Caglayan-Gerichtsgebäude in Istanbul | Archivbild 2014
Fotoğraf: Dilara Senkaya/REUTERS

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarına ilişkin hazırladığı yaklaşık 4 bin sayfalık iddianame, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkemenin iddianameyi kabul etmesi ile dava süreci başlamış oldu. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütüne" yönelik soruşturma kapsamında aylardır beklenen iddianameyi 11 Kasım'da açıklamıştı.

İddianamede yer alan suçlamalar neler?

İddianamede İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan tutuklu Ekrem İmamoğlu ile 105'i tutuklu 402 şüpheli yer alıyor.

İmamoğlu'nun 142 eylemle ilgili olarak, 828 yıl 2 aydan,2 bin 352 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede Ekrem İmamoğlu'nun, 'Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma', 'Rüşvet' 'Suç Gelirlerinin Aklanması', 'Kamu Kurum ve Kuruluşları Zararına Dolandırıcılık' suçlarından, suç örgütünün kurucusu ve lideri olması dolayısıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220/5’inci maddesi uyarınca örgütün faaliyeti çerçevesinde örgüt mensupları tarafından işlenen 'Kişisel Verilerin Kaydedilmesi', 'Kişisel Verileri Ele Geçirme ve Yayma', 'Suç Delillerini Gizleme', 'Haberleşmenin Engellenmesi', 'Kamu Malına Zarar Verme', 'Rüşvet Alma' 'Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma' 'İrtikap', 'Kamu Kurum ve Kuruluşları Zararına Dolandırıcılık', 'Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığı Değerlerini Aklama', 'İhaleye Fesat Karıştırma', 'Çevrenin Kasten Kirletilmesi', 'Vergi Usul Kanunu’na Muhalefet', 'Orman Kanunu’na Muhalefet', 'Maden Kanunu’na Muhalefet' suçlarından, iddianameye konu olan 142 eylemle ilgili olarak cezalandırılması talep ediliyor. 

İddianamede, varlığı ileri sürülen suç örgütünün liderliğini Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı; Murat Ongun, Ertan Yıldız, Fatih Keleş, Adem Soytekin, Murat Gülibrahimoğlu ve Hüseyin Gün'ün ise örgüt yöneticileri olduğu iddia ediliyor.

Savcılık; Tuncay Yılmaz, Mehmet Murat Çalık, Resul Emrah Şahan, Yakup Öner, Mustafa Akın, Yiğit Oğuz Duman, Cevat Kaya, Seza Büyükçulha ve Mehmet Pehlivan gibi bazı isimlerin ise "arada bir örgüt yöneticisi olmaksızın doğrudan örgüt liderine bağlı hareket ettiğini" savundu.

İddianamenin omurgasını, etkin pişmanlık kapsamında ifade veren bazı şüphelilerin, İBB ve bağlı şirketlerin iç işleyişinin belirli karar çevreleri tarafından yönlendirildiğine dair anlatımları oluşturdu. 

İddianemede öne sürülen örgüt şemasıFotoğraf: ANKA

İmamoğlu her suçtan sorumlu tutuluyor

3739 sayfalık iddianamede savcılık, İmamoğlu'nun, örgütün tüm yapılanması üzerinde emir-komuta yetkisine sahip olduğu, bu nedenle örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiği iddia edilen tüm suçlardan ayrıca sorumlu tutulması gerektiğini belirtiyor. Bu kapsamda İmamoğlu hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 220'nci maddesi uyarınca ceza talep ediliyor. Ayrıca, siyasi hakların da düzenlendiği TCK 53'üncü madde kapsamında belirli haklardan yoksun bırakılma hükümlerinin uygulanması isteniyor.

İddianamede, bazı karar toplantılarının Le Meridien Otel gibi mekanlarda yapıldığı; bu toplantılarda kameraların kapatıldığı, hatta sinyal kesici jammer cihazların kullanıldığı öne sürülüyor. Bu iddia, otel personelinin ifadeleri ve kamera kayıt inceleme tutanaklarına dayandırılıyor. Ancak jammer'a ilişkin fiziksel cihaz tespiti yok.

İddianamede ayrıca, belediye içinde bazı ihaleler, satın alımlar ve proje planlamalarının, doğrudan resmi hiyerarşi içinde değil, belirli isimler çevresinde şekillenen gayri resmi bir karar mekanizmasıyla yönlendirildiği öne sürülüyor. İfade verenler, bu mekanizmanın kamu projelerinin alt yüklenicilere devri, reklam alanlarının dağılımı ve kültür-sanat projelerinin bütçelenmesi gibi süreçlerde etkili olduğunu savunuyor.

İddianamede "ahtapot kolları gibi hareket etmek ve belediyeleri ele geçirmekle" suçlanan Ekrem İmamoğlu hakkında, "Soruşturma safahatinden haberdar olması üzerine hızlandırılmış Cumhurbaşkanlığı aday adaylığını gündeme getirerek kurduğu suç örgütünün kamuoyu nezdinde tartışılmasını engellemeye çalıştığı anlaşılmıştır" ifadelerine yer veriliyor.

"Yalanlardan ibaret"

Ekrem İmamoğlu,, iddianamenin kamuoyuyla paylaşılmasının ardından yaptığı açıklamada, iddianamenin gerçekleri yansıtmadığını ve CHP'yi hedef aldığını söylemişti. İmamoğlu, "Öyle bir iddianame ki; iş aylardır üstünde tepindikleri sözde yolsuzluk ve rüşvet iftiralarından çıkıp, cumhuriyetimizin kurucusu CHP'yi hedef almaya varmış. Size yazıklar olsun. Yazdığınız iddianame; insanları tehdit ederek, rehin alarak, baskıyla iftiraya zorlayarak, kuyruk kuyruğa dizip bağladığınız yalanlardan ibarettir" demişti.

"Duruşmalar Silivri'de yapılabilir"

Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'ten de İBB hakkında başlatılan yolsuzluk soruşturması hakkında açıklamalar geldi.

İktidara yakın basına açıklamalarda bulunan Gürlek, duruşmaların Silivri'de yapılabileceğini ifade etti. Dosyada 400'ü aşkın şüpheli olduğuna dikkat çeken Gürlek, "Mahkeme duruşmaları peş peşe yaparak adil bir süreç yürütmek zorunda" diye konuştu.

İBB Meclisi İştirakler ve Bağlı Kuruluşlar Komisyonu Başkanı Ertan Yıldız'ın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak verdiği ifadelere ilişkin, Gürlek, "Etkin pişmanlık bir çıtaydı. İlk başta Ertan Yıldız o çıtayı kırdı" dedi. "Ertan Yıldız bizim için önemliydi. Şöyle önemliydi; örgütün yönetici kadrosunda İmamoğlu'nun en yakınlarından, çalışma arkadaşlarından birisiydi" diye konuşan Gürlek, daha sonra art arda yeni itirafçılar çıktığını ifade etti.

Soruşturma sürecinde parti ayrımı yapmadıklarını savunan Gürlek, İBB dosyasında yer alan iş insanlarının birçoğunun AK Parti'ye yakın olduğunu öne sürdü. Gürlek, şu ifadeleri kullandı:

"Biz burada bir makamı ve kurumu temsil ediyoruz. Bir suç varsa herkese suçtur. Kurumları ve şahısları yıpratmamak lazım. Sadece A şahsına ya da B şahsına değil. İBB soruşturmasına baktığınız zaman tutukluların çoğunun, özellikle iş insanlarının çoğunun AK Parti’ye yakın olduğunu, İmamoğlu’nun çevresindeki bazı isimlerin AK Parti’den ayrılan insanlar olduğunu görebilirsiniz."

DW, DHA/BÖ,BÜ

DW Türkçe Türkiye, Almanya ve dünyadaki gelişmeleri ve olayların perde arkasını DW Türkçe'den takip edin.dw_turkce