1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İdlib zirvesinde ateşkes tartışması

7 Eylül 2018

Rusya, Türkiye ve İran liderlerinin düzenlediği İdlib zirvesine ateşkes konusundaki görüş ayrılığı damgasını vurdu. Erdoğan'ın ateşkes talebine Rusya lideri Putin itiraz etti.

Iran Teheran - Hassan Rouhani, Recep Tayyip Erogan und Vladimir Putin bei Pressekonferenz
Fotoğraf: Getty Images/AFP/K. Kudryavtsev

İran'ın ev sahipliği yaptığı, Rusya, Türkiye ve İran liderlerinin Suriye'de muhaliflerin kontrolündeki İdlib'i masaya yatırdığı zirveye Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yaşanan ateşkes tartışması damgasını vurdu.

Başkent Tahran’daki zirvede alınan kararlarla ilgili bir bildiri hazırlandı. Ancak bu bildiri konusunda liderler arasında görüş ayrılığı yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bildirinin İdlib ile ilgili olan maddesine ateşkes ifadesinin de eklenmesini istedi. Rusya Devlet Başkanı Putin ise Şam rejiminin ve silahlı muhaliflerin Tahran'daki zirvede olmadığını, "onlar adına karar alınamayacağını" belirtti.

Putin, "Genel olarak Türkiye Cumhurbaşkanının haklı olduğunu düşünüyorum. Çok iyi olurdu, ancak onlar adına konuşamam, özellikle de Nusra cephesi veya IŞİD'e mensup teröristlerin ateş etmeyeceklerine veya bomba yüklü droneları kullanmayacaklarına dair onlar adına bir şey söyleyemem" dedi. Rus lider aynı zaman Nusra cephesi ve IŞİD'le müzakere edilemeyeceğini de vurguladı.

Rusya Devlet Başkanı Putin (sol) ile Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Tahran zirvesi öncesinde selamlaşıyorFotoğraf: Getty Images/AFP/K. Kudryavtsev

Liderlerin mesajları

Zirvede üç lider İdlib ve Suriye'nin geleceğine ilişkin önemli mesajlar verdi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Suriye’de teröristlere yönelik mücadelenin "radikal militanların tamamı temizlenene kadar devam edeceğini" belirtirken, "Barış istiyoruz. Ancak bazen barış için mücadele edilmek zorunda" dedi. İran lideri İdlib'deki silahlı muhaliflere operasyon düzenlenmesi gerektiğini belirterek, böylesi bir saldırıda, hem İdlib'deki sivillerin korunmasının, hem de teröristlerle etkili biçimde mücadele edilmesinin sağlanması gerektiğini kaydetti.

Ruhani, hedefin, Suriye’deki iç savaşın sona erdirilmesi, sığınmacıların ülkeye dönüşünün sağlanması ve ülkenin yeniden inşasına başlanması olduğunu söyledi. Ruhani, "Bu üç ülke Suriye’nin isteği üzerine bu süreç sonlanana kadar ilerleyecek" dedi. İran Cumhurbaşkanı üç ülkeden hiçbirinin Suriye halkına herhangi bir şeyi "dikte ettirmeyeceğini" de vurguladı. İran Cumhurbaşkanı bir sonraki Suriye zirvesinin Rusya’da yapılacağını söyledi ancak tam bir tarih belirtmedi.

Putin'den provokasyon uyarısı

Rusya Devlet Başkanı Putin, Suriye’nin büyük oranda teröristlerden kurtarıldığını söyledi. Suriye rejiminin topraklarının tamamı üzerinde kontrolü sağlaması gerektiğini söyleyen Rusya lideri, "Meşru Suriye hükümetinin ülke topraklarının tamamında kontrolü sağlamaya hakkı var" dedi. İdlib'deki militanların düzenlediği saldırıların göz ardı edilemeyeceğini söyleyen Putin, Rus ordusunun bölgede dronelarla saldırılara maruz kaldığını ifade etti. Putin Suriye'de tarafların soruna siyasi bir çözüm bulabilmek için mümkün olduğunca hızlı bir biçimde harekete geçmek zorunda olduğunu söyledi.

Putin, İdlib'de muhaliflerin kimyasal silah kullanımı da dahil provakasyon hazırlığında olduğunu ifade etti. Rusya lideri Suriye'nin yeniden inşasında atağa geçilmesi gerektiğini belirterek, son bir buçuk ay içinde 15 bin Suriyeli sığınmacının yurt dışından ülkelerine döndüğünü ifade etti.

Erdoğan: İdlib'in kan gölüne dönmesini istemiyoruz

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ise zirveden çıkacak sonuçların tüm dünya tarafından sabırsızlıkla beklendiğini söyledi. Suriye’nin siyasi birliğinin sağlanması gerektiğini belirten Erdoğan, İdlib'in sadece Suriye’nin geleceği için değil Türkiye’nin milli güvenliği ve bölgenin geleceği için de öneme sahip olduğunu belirtti. İdlib’e yapılacak saldırının felaketle sonuçlanacağını söyleyen Erdoğan, "Teröristlerle mücadelede zaman ve sabra dayanan yöntemlere gerek var. İdlib’in kan gölüne dönmesini asla istemiyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca "Suriye'nin siyasi, coğrafi ve sosyal bütünlüğü gerçek anlamda sağlanana kadar bölgedeki varlığını korumakta kararlı" olduğunu bildirdi.

Suriye ordusu muhaliflerin kontrolündeki İdlib'e operasyon hazırlığında. Rus uçakları ve Suriye ordusu topçuları birkaç gündür İdlib'e havadan ve karadan saldırılar düzenliyor.

"Suriye'deki çatışma için siyasi çözüm"

Basın toplantısından sonra yayınlanan Tahran bildirisinde ise Suriye'deki çatışmalara askeri çözüm getirilemeyeceği, sorunun siyasi çözüm yoluyla sonlandırılabileceği belirtildi. Anadolu Ajansı'nın haberine göre yayınlanan bildiride "(Liderler) Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde bir siyasi çözüme ulaşma sürecini ilerletme amaçlı ortak çabaları sürdürme konusundaki kararlılıklarını yinelemişler ve Anayasa Komitesi’nin kurulması ile çalışmalarının başlatılmasına yardımcı olmaya yönelik taahhütlerini vurgulamışlardır" denildi.

Bildiride liderlerin "Suriye'nin egemenliği ile toprak bütünlüğü ve komşu ülkelerin güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durmada kararlılıklarını" ifade ettikleri belirtilirken, İdlib'deki durumun Astana formatını tanımlayan işbirliği ruhuna uygun olarak görüşülmesinin kararlaştırıldığı kaydedildi.

Astana sürecinin garantör ülkeleri olan Rusya, Türkiye ve İran’ın liderleri arasında gerçekleşen zirveye Türkiye'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, MİT Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın katıldı. Rus heyetinde ise Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov ve Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuri Uşakov yer aldı.

rtr,dpa,AFP/HT,DÇÜ
© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik