İkizdere: Taşa karşı doğayı savunanların mücadelesi
17 Eylül 2022"Harita üzerinden veya oturdukları koltuklardan ülkenin güzelliklerini acımadan yok edebiliyorlar. 'Biz devletiz, yaparız' diyorlar. Burada yüreğinden bir şey kopuyor insanların."
Bu sözler İşkencedere Vadisi direnişçilerinden Asuman Fazlıoğlu'na ait.
Son yıllarda sürdürülen doğal kaynakların özelleştirilmesine dayalı rant odaklı büyüme politikalarından Rize İkizdere de nasibini almış; yaşam alanlarını savunan yöre halkı, ilçe sınırları içinde yer alan İşkencedere Vadisi'nde yapılmak istenen taş ocağı projesine karşı uzun süreli bir direniş başlatmıştı.
İş makineleri çalışıyor
Projeye karşı Rize İdare Mahkemesi'nde açılan yürütmeyi durdurma davası geçen ayın başında reddedilirken, iş makineleri derenin içinden yamacı tırmanarak yol yapmaya devam ediyor. Çevre dernekleri ve yöre halkı ise mücadeleyi büyütmeye hazırlanıyor.
Aynı zamanda İkizdere Çevre Derneği Sözcüsü olan Fazlıoğlu, "Bu süreçte devletin bütün organlarının bu vadiyi yok etmeyi kafasına koyduğunu gördük" diyor ve ekliyor: "Ama mücadelemiz devam edecek. Yani şuna emin olsunlar. Yükselerek devam edecek."
İşkencedere Vadisi 2019'dan itibaren özelleştirmelerin hedefindeydi.
Burada daha önce yapılmak istenen taş ocağına açılan davalar olumlu sonuçlansa da 2020 sonunda yeni bir kamu ihalesiyle Cengiz İnşaat devreye girdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın açtığı ihaleyi kazanan Cengiz'in Yapı ve Yapı İnşaat ile başlattığı projeye tepkiler büyüdü, yeni davalar açıldı.
Yaşlı kadınlar değnekleriyle direndi
Ancak dava sürerken geçen yılın Nisan ayında Cengiz İnşaat'ın kepçeleri bir gece ansızın vadiye girdi. Yöre halkı köylerden, dağlardan, kayalardan, taşlardan yürüyerek geldiler, yaşlı kadınlar değnekleriyle geldi.
Fazlıoğlu, ramazana denk gelen günlerde yöre halkının oruçlu halleriyle direndiklerini söylüyor.
"Gaz sıktılar, itelediler, uçurumdan aşağı attılar. Bunları yapan hep güvenlik güçleri" diyen Fazlıoğlu, güvenlik güçlerinin orman vatansa ormanı korumak zorunda olduğunu söylüyor.
Fazlıoğlu şöyle devam ediyor: "Güvenlik gücü emir diyor. Kepçeci ekmek parası diyor. Ağacı kesen ekmek parası, çocuğumun riski diyor. Ülkemizi yok ederken rızık diyerek bunun altına sığınamayız. Yüzlerce yılda oluşmuş kayın ağacını siz eğer motoru dayayıp keserseniz bunu ekmek parası diyemezsiniz. Bilirkişi raporu diyor ki bu bölgede o iş yapılmaz. O ekmek parasını başka yerden başka şekilde doğaya zarar vermeden, yıkmadan, ülkenin kaynaklarını yok etmeden kazanma şansı var."
Sokağa çıkma yasağı ilan edildi
Dernekler ve demokratik kurumlar ile doğa severler de İkizdere'deki direnişe katıldı. Yüzlerce jandarma göstericilere müdahale etti. Halkın tepkisi dinmeyince direnişi kırmak için sokağa çıkma yasağı ve olağanüstü hal ilan edildi. Gözaltılar yaşandı, eylemlere katılanlara davalar açıldı.
Doğa katliamıyla sonuçlanacak projenin amacı vadiden çıkarılacak taşın Rize İyidere Lojistik Limanı inşaatında kullanılacak olması.
Fazlıoğlu'na göre yörede yaşayanların oraya ilişkin hakları olduğunu kabul etmeyen bir devlet anlayışı var. Fazlıoğlu, vadiden taşı alırken neyi yok edeceklerini yetkililere anlatmaya çalıştıklarını, yerel yöneticilerin yanı sıra bakan ve vekillerle görüştüklerini anlatıyor:
"Hepsine buranın yok edilmemesi gerektiğini, buradaki zenginliğin çok değerli olduğunu, yani ileri kuşaklara bunu taşımamız gerektiğini anlatmaya çalıştık. Ama paradan başka gözü bir şey görmeyen insanlarla muhatap olduğumuzu da öğrenmiş olduk."
"Burada çok güzel taş var"
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yazıcı ile de görüştüklerini belirten Fazlıoğlu, bu görüşmede geçen konuşmaları şöyle aktarıyor: "Mesela Hayati Yazıcı diyor ki ya burada çok güzel taş var. Biz diyoruz ki Sayın Bakan burada çok güzel taş var ama bunun üzerinde çok değerli ağaçlar var. Yani siz bunu neden görmüyorsunuz? Yani bunları yok edeceksiniz o taşı almak için, o taşı her yerde bulabilirsiniz. Diyor ki gösterin bir yer. Ya şimdi gösterin bir yer bizim işimiz değil ki. Yani biz taş bulma kurumu değiliz. Siz isterseniz bulursunuz. Bir sürü maaşlı adamınız var, iki maaş, üç maaş alan adamlarınız var."
İşkencedere Vadisi, UNESCO tarafından korunan 254 vadi arasında 53. sırada yer alıyor.
Kestane balının vadisi
Vadinin iki yamacında kayın, kestane, gürgen, ladin, köknar ağaçları yükseliyor. Dünyanın en çok aranan balı, kestane balı da buradaki kovanlardan çıkıyor.
Fazlıoğlu yöreyi, "Tertemiz içinde alabalıklar olan bir deremiz var. Kayın ağaçlarımız var, kestane ağaçlarımız var ve bir bal vadisi" diye anlatıyor ve ekliyor: "Binlerce yıldır burada insanlar bal üretiyor. Yani o ağaçlara arılarını çekerek orada kestane balı üretiyorlar. Yani Cumhurbaşkanı her akşam kestane balı yiyorum diyor, tavsiye ediyor. E siz bir bal vadisini yok ederseniz bu kestane balı nerede üreteceksiniz? Yani o balı her yerde üretemezsiniz. O da bir çelişki."
DW Türkçe'ye konuşan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Genel Başkanı Ahmet Kahraman, iktidarın bütün bu değerleri yok saydığı görüşünde. Kahraman, "İkizdere, sadece kapitalizmin hemen para ilkesini benimseyen, kapitalizmin neoliberal akımla iş birliği içinde, bunların önündeki engelleri kaldırmaya çalışan bunlarla iş birliği yapan bir iktidarın kurbanıdır. Türkiye'nin pek çok noktasında gerçekleşen yıkımın bir örneğidir" diyor.
Temyiz başvurusu yapıldı
Projeyi onaylayan mahkeme kararıyla ilgili temyize başvuruldu.
Ahmet Kahraman, temyiz başvurusunun dışında ayrıca işleyiş üzerinden, çevre mevzuatına aykırı işlemler üzerinden mahkeme heyeti hakkında da suç duyurusunda bulunulduğunu söylüyor ve ÇMO olarak konunun takipçisi olacaklarını belirtiyor.
Doğa katliamının İşkencedere ile sınırlı kalmayacağına, bölgede yeni projelerin planlandığına dikkat çeken İkizdere Çevre Derneği de bugün saat 17.00'de İstanbul Kadıköy'de bir eylem düzenleyecek. Asuman Fazlıoğlu, İkizderelilerin bölgedeki yıkımın boyutlarının çok daha büyük olacağını, daha büyük başka taş ocaklarının da bu bölgeye yöneleceğini ve bununla beraber su kaynaklarının yok olacağını gördüğünü söylüyor.
28 kilometre yürüyecekler
Tüm doğa severleri Kadıköy'de mücadeleyi büyütmeye çağıran İkizdereliler, 30 Ekim'de de Kapse'den Cimil'e 28 kilometrelik bir yürüyüş planlıyor.
Asuman Fazlıoğlu, "Biz yani İkizdere Çevre Derneği sadece İşkencedere Vadisi'nde değil, Cimil'de de olacak, Kapse'de de olacak. Siyanürle altın aranan İliç'te de Fatsa da olacak" diyerek mücadeleyi büyüteceklerini vurguluyor.