İklim Ağı'ndan hükümete COP31 çağrısı
24 Kasım 2025
Çevre ve iklim koruma alanında faaliyet gösteren 15 sivil toplum kuruluşundan oluşan İklim Ağı, gelecek yıl Dünya İklim Zirvesine ev sahipliği yapacak olan Türkiye'de hükümete kararlı adımlar atması çağrısı yaptı.
Türkiye'nin 2026'da Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 31.Taraflar Konferansı’na (COP31) ev sahipliği yapacak olmasını memnuniyetle karşıladığını belirten İklim Ağı, COP31 ev sahipliğinin, adil bir dönüşümle toplumun tüm kesimlerini kapsayan karbonsuz bir ekonomi inşa etme yönünde Türkiye için önemli bir fırsat sunduğuna vurgu yaptı.
İklim krizi hızla derinleşirken COP31 ev sahipliğinin Türkiye'nin iklim politikalarını da yeniden şekillendirebilecek tarihi bir dönüm noktası niteliğinde olduğuna işaret edilen açıklamada, "İklim Ağı olarak bu kararı memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak biliyoruz ki, gerçek liderlik yalnızca ev sahipliğiyle değil; karbonsuz bir ekonomiye geçişte kararlılık göstermekle, güçlü iklim politikaları ve toplumsal katılımla mümkündür" denildi.
Türkiye'den beklentiler
İklim Ağı, Türkiye'nin COP31'e giden yolda kararlı adımlar atmasını beklediği alanları şöyle sıraladı:
- İddialı bir iklim hedefiyle emisyonlarını bugünden itibaren azaltmak.
- Yeni kömür yatırımlarını sonlandırarak adil dönüşüm ilkelerine dayalı bir kömürden çıkış stratejisi hazırlamak.
- Yenilenebilir enerji yatırımlarını doğa ve toplumsal adaletle uyumlu biçimde hızlandırmak; enerji tasarrufu ile verimliliğini artırmak.
- İklim değişikliğinin etkilerine karşı uyumu ve dayanıklılığı artıracak adaptasyon politikalarını güçlendirmek ve uygulamaları hızlıca hayata geçirmek.
- Demokratik bir hukuk devleti olarak iklim politikaları dahil olmak üzere tüm politika alanlarının katılımcı bir zeminde şekillenmesini sağlamak.
Açıklamada, "Türkiye'den COP31'deki müzakerelerde ise iklim krizine en çok neden olanlarla, bu krizden en az sorumlu olmasına rağmen en fazla etkilenen ülkeler arasında dengeli ve hakkaniyetli bir müzakere için zemin oluşturan, küresel ölçekte fosil yakıtlardan çıkış konusunda kararlı bir duruş sergileyen bir başkanlık bekliyoruz" ifadelerine yer verildi.
İklim Ağı 15 kuruluştan oluşuyor
Türkiye'nin iklim kriziyle mücadelesini güçlendirecek politikaların geliştirilmesi amacıyla kurulan İklim Ağı, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, CAN Europe (Avrupa İklim Eylem Ağı), ClientEarth, Doğa Derneği, Greenpeace Türkiye, Hukuk Doğa ve Toplum Vakfı (HUDOTO), İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD), İklim için 350 Derneği (350 Türkiye), Mekanda Adalet Derneği (MAD), Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), Temiz Hava Hakkı Derneği (THHD), Türetim Ekonomisi Derneği, TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve Yeşil Düşünce Derneğinden (YDD) oluşuyor.
Türkiye ile Avustralya arasındaki çekişme krize yol açmıştı
COP31 ev sahipliği için 2022'de başvuran Türkiye ile Avustralya arasında yaşanan çekişme, seçim sürecini tıkayacak noktaya gelmiş, geçen hafta son anda taraflar arasında uzlaşmaya varılmıştı.
Varılan uzlaşmayla 2026'daki COP31'e Türkiye'nin başkanlık etmesi ve zirvenin Türkiye'de düzenlenmesi, buna karşılık Avustralya'nın da zirve öncesi hükümetler arası müzakerelere ev sahipliği yapması kararlaştırılmıştı.
Türkiye, Kasım 2026'de gerçekleştirilmesi planlanan COP31'i Antalya'da düzenleyecek.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da bugün yaptığı açıklamada, "21 yılda hayata geçirdiğimiz devrim niteliğindeki kararlar sonrasında, iklim değişikliği ile mücadelemiz COP31 Taraflar Konferansı’na ev sahipliğiyle taçlandı. O tarihi adımlarla Türkiye, dünyadaki çevre politikalarını belirleyen en büyük platformlardan birinin direksiyonuna geçmiş; iklim değişikliğiyle mücadelede yalnızca takip eden değil; yol gösteren küresel bir aktör haline gelmiştir" dedi.
DW/BK,BÖ